Tarihi kapalıçarşı'nın her köşesinde tahribat izleri
Kapalıçarşı'daki tahribat Fesçiler Kapısı'nda bulunan kitabenin matkapla delinmesiyle sınırlı değil.Tarihi çarşının birçok noktasında benzer görüntüler var. Çarşının tavanı her yerinden çıkan kablolar, alarm sistemleri, tabelalar mevcut.
Kapalıçarşı'daki tahribat Fesçiler Kapısı'nda bulunan kitabenin matkapla delinmesiyle sınırlı değil.
Tarihi çarşının birçok noktasında benzer görüntüler var. Çarşının tavanı her yerinden çıkan kablolar, alarm sistemleri, tabelalar mevcut. Ayrıca çarşıda su boruları, gider boruları tarihi duvarlar delinerek yapılmış durumda.
Haber : Gülseli KENARLI - Kamera: Mertcan ÖZTÜRK / İstanbul DHA - FESÇİLER Kapısı'nda bulunan kitabenin matkapla delinip güvenlik kamerası katılmasıyla gündeme gelen Kapalıçarşı'da birçok noktada güvenlik kamerası takılırken hasar verildiği ortaya çıktı.
Zarar gören kitabeyi anlatan sanat tarihçisi Hayri Fehmi Yılmaz, "Osmanlı döneminin sonlarından hoş bir hatıra. Bunların iyi korunması ve ziyaretçilere de gösterilmesi gerekiyor" dedi.
Kapalıçarşı'nın Fesçiler kapısında bulunan kitabe matkapla delinip güvenlik kamerası takıldı. Kapalıçarşı Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Kurtulmuş, Fesçiler Kapısı'ndaki kitabeye güvenlik kamerası takılmasıyla ilgili, "Bu olayı meydana getiren kişilerle ilgili cezai müeyyidenin başladığını belirtiriz. Fesçiler Kapısı ve üzerindeki kitabenin restorasyon çalışması ivedilikle başlatılıp gerekli çalışmalar bitirildiğinde tekrar bilgi verilecektir" dedi.
KİTABEDE İZLER DURUYOR
Olayın gündeme gelmesinin ardından güvenlik kamerası kitabeden söküldü. Ancak kitabe üzerinde yapılan çalışmanın izleri halen duruyor. 1896 yılında 2. Abdülhamit tarafından yaptırılan kitabede o yıllarda ticarethanelerde moda olan 'El kasibi habibullah" yani 'Kazananı Allah sever" yazıyor.
Demirören Haber Ajansı'na (DHA) kitabe ve Kapalıçarşı'nın tarihi önemini anlatan sanat tarihçisi Hayri Fehmi Yılmaz, 'Aslında bu Kapalıçarşı'nın son devirde yerleştirilmiş levhalarından biri. Ticaret yapanı Allah'ın takdir ettiğini anlatan Arapça bir terim. Ticaretin yapıldığı böyle bir çarşının girişine böyle bir levha yerleştiriliyor, aslında hem tüccarlara bir mesaj, hem çarşıya gelenleri bilgilendirme amaçlı bir mesaj bu. Onun üzerine böyle bir şey yapılması üzücü. Ama maalesef İstanbul'da kitabelerimize pek dikkat etmiyoruz. Bunlara aslında çok emek veriliyordu. Bir şair şiiri belirliyordu ya da güzel bir söz seçiliyordu, bunu bir hattat yazıyordu, bir nakkaş etrafına desenler hazırlıyordu, üzerine de bir taşçı ustası bu eseri yaratıp kapının üzerine yerleştiriyordu. Birçok sanatçımız çalıştığı bir levha. Biz öyle bakıyoruz ama arkasında çok büyük bir emek var. Ciddi bir tasarım ve gelenek var. İkinci Abdülhamit'in son yıllarında yapılmış. Yani 19. yüzyılın sonları. Bu zaten o dönemde moda oldu ve birçok ticarethanenin kapısına yerleştirildi bu levha. Aslında Osmanlı döneminin sonlarından hoş bir hatıra. Bunların iyi korunması ve ziyaretçilere de gösterilmesi gerekiyor" dedi.
'İŞLETENLERİN BİRAZ DAHA ÇARŞIYA SAHİP ÇIKMASINI BEKLEMEK GEREKİYOR"
Kapalıçarşı'da tarihi tahribat sadece Fesçiler Kapısı ile sınırlı kalmıyor. Çarşının içinde tavanında sarkan kablolar, alarm sistemleri, tabelalar mevcut. Ayrıca çarşıda su boruları, gider boruları tarihi duvarlar delinerek yapılmış durumda.
Hayri Fehmi Yılmaz bu konuda ise, 'Kapalıçarşı bu tür zenginliklerini gösterme konusunda pek başarılı değil. Çünkü çarşı sadece eski gelenekle ticaretin devam ettiği bir yer. Ama onu işletenlerin biraz daha çarşıya sahip çıkmasını beklemek gerekiyor. Sakin tasarımcıların, birçok uzmanın, kent tarihini, Kapalıçarşı'yı çalışan uzmanların desteğiyle bu zenginliklerini ziyaretçilerine anlatabilmeli. Başka yerlerinin de kameraya benzer uygulamalar var. Hatalar düzeltiliyor, ikaz edilince kaldırılıyor ama böyle şeylerin yapılmaması icap eder. Belki Kapalıçarşı için bir bilim kurulu, üst seviye bir anlayış gerekli" şeklinde konuştu.
