Tarihi Sivas Kalesine Radarlı Tarama
'Kale projesi' kapsamında yapılan yer altı radar taramasında, tünellere ve kale suru olduğu düşünülen çeşitli yapı kalıntılarına rastlandı.
Sivas Belediyesi tarafından yürütülen 'Kale projesi' kapsamında yapılan yer altı radar taramasında, tünellere ve kale suru olduğu düşünülen çeşitli yapı kalıntılarına rastlandı. Sivas Belediye Başkanı BBP'li Doğan Ürgüp, ''Proje sona erdiğinde kale alanını Türk tarihine kazandırmış olacağız.'' dedi.
2011 yılında Sivas Belediyesi tarafından başlatılan 'Kale projesi' kapsamında kamulaştırma çalışmaları yapılarak, tarihi Sivas Kalesi'nin etrafındaki eski evlerin büyük bir çoğunluğu yıkıldı. Daha sonra kale ve çevresinde yeraltı radar taraması yapıldı. Yapılan bu araştırmada yerin 12 metre altı görüntülendi. Çalışmalar sonucunda kale ve çevresinde 45-60 metre uzunluğunda tüneller, 3 metre genişliğinde ve 5 metre boyunda boşluklar ile süreklilik gösteren duvar ve yapı kalıntılarına rastlandı. Hititlere, Romalılar'a, Selçuklu ve Osmanlı devletlerine ev sahipliği yapan Sivas Kalesi'ndekş arkeolojik çalışmalar sonrasında tarihi kalıntıların hangi döneme ait olduğu belirlenebilir.
Belediye Başkanı Doğan Ürgüp, ''Başlamış bulunduğumuz projede, kalenin üzerine sonradan yapılan bu eski binaları kamulaştırma yöntemi ile ortadan kaldırarak, kalenin doğal halini ortaya çıkarmaya gayret gösteriyoruz. Yapmış olduğumuz bir yer altı çalışmasında o bölgenin haritası çıkarıldı. Onunla ilgili resmi rapor elimizde. Belediye başkanlığı görevini devam ettirdiğimiz takdirde işin ilgili taraflarıyla birlikte bu kale alanını Sivas tarihine, Sivas tarihinin ötesinde Türk tarihine, Türk-İslam tarihine kazandırmış olacağız. Kalenin etrafını tamamen açarak tabii halinin ortaya çıkarılması, buradaki bulguların tamamıyla ortaya çıkarılması şekliyle bu çalışmayı sürdürmeyi planlıyoruz. Bu çalışmaya 2011 yılında başladık. 2020 yılında bitirmeyi hedefliyoruz.'' dedi.
634 YILLIK MEZAR TAŞI BULUNDU
Bu arada kale çevresinde yapılan kamulaştırma çalışmaları esnasında yıkılan bir evin altından mezar taşı çıktı. Taşın ön yüzünde Farsça dilinde, 'Tabe Seraha' yazdığı, arka yüzünde ise güneşi simgeleyen şekiller bulunduğu öğrenildi. Taş üzerindeki Farsça ifadede, 'Allah'ım bu kabirde yatan kadının toprağını latif etsin' yazdığı öğrenildi. Ayrıca taşın ön yüzünde '782 yılının Şaban ayı' yazdığı belirlendi. Konu hakkında bilgi veren Belediye Başkanı Ürgüp, Bu kamulaştırılan evlerin yıkımı ve çevresinin düzenlemesi esnasında ortaya çıkarılan taşın miladi olarak 1380 yıllarına ait olduğu uzmanlar tarafından üzerindeki yazılar okunarak tespit edilmiştir. Üzerinde Farsça bir yazı bulunmaktadır. Neden o bölgede olduğunu henüz tespit edebilmiş değiliz. Ama bir takım yazılı kaynaklardan bildiğimize göre bu alanda sarnıçlar, dehlizler, koridorlar, kale surları ve bir takım büyüklerin kabirlerinin bulunduğuna dair bilgiler var. Bu taşın böyle bir taş olduğunu düşünüyoruz. Anadolu Selçuklu Devleti döneminde resmi dilin Farsça olması nedeniyle taşın üzerindeki yazıların Farsça olduğu söyleniyor. Dolayısıyla 14'üncü yüzyıla ait olan bu taş önemli bir bulgudur. O bölgede kurul kararı ile bu araştırmalar sürdürülmektedir. dedi.
SİVAS KALESİ TARİHİ
Romalılardan önce Sivas'ın bulunduğu yerde Cabira adında bir kalenin olduğunu, yine aynı adla bir şehir kurulmaya başlandığını yazılı kaynaklarda yer alıyor. Doğal bir tepe üzerinde kurulan kaleyi, M.Ö. 2 binin başlarında Hititler'in iskan ettiği de biliniyor. Sivas'ın ilk kalesi Cabira'dır. Ortaçağda Sivas'ın çevresi sağlam bir sur ile çevrilidir. İlk kez Roma İmparatoru Jüstinyen (527-565) tarafından inşa edilmiştir. Sivas'ın İran yolu üzerinde olması nedeni ile Jüstinyen daha sonra bu şehrin sur ve kalesini onararak daha da sağlamlaştırmıştır. Surlar Danişmendliler döneminde yeniden, yaklaşık 1071'de onarılmıştır. Danişmend Gazi Sivas'ı ele geçirmiş kaleyi onartmış ve şehri imar ettirerek başkent yapmıştır. Kale kitabelerinden anlaşıldığı üzere, Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat zamanında Ömeradan Bahattin Yakup tarafından kale ve surlar tamir edilmiş; büyük çapta yapılan onarımda, Timur istilası da düşünülerek neredeyse tamamen yenilenmiştir. Eratna Devleti'nin kurucusu olan Kadı Burhaneddin Ahmet de Sivas kalesini tamir ettirmiş; kuzey, doğu ve güney yönlerini içi su dolu derin hendeklerle çevirttirmiştir. Kale ve surların son büyük onarımı ise Timur istila ve yıkımından sonra Çelebi Sultan II. Mehmet zamanında, ulemadan Akbil adlı kişi tarafından yaptırılmıştır. Sivas Kalesi, üç bölümlüdür Birisi toprak tepenin bulunduğu yukarı kaledir. İkincisi bu tepeye yaklaşık 500 m uzaklıkta, çevresi 1500 adım olan sur ki buna aşağı kale denmektedir. Öçüncüsü ise yaklaşık 6500-8400 metre uzunluğunda, yüksekliği ise 16-25 m. civarında, onikigen, büyük kesme taşlarla inşa edilmiş, kale ve burçlarla takviye edilmiş sağlam sura sahiptir.
Şehri tamamen kuşatan dış surların Evliya Çelebi'ye göre beş, Timur'un tarihçisi Şerafeddin Yezdi'ye göre yedi kapısı vardır. Bunlar 1. Kayseri kapısı, 2. Dolap kapısı, 3. Tokma kapısı, 4. Concun kapısı, 5- Selpür kapısı, 6. Bağdat kapısı, 7. Tokat kapısıdır. Sivas sur kapıları ve surları bugün mevcut değildir; ancak, bazı kapı adları mahalle isimleri olarak devam etmektedir.
YUKARI KALE BÖLÜMÜ
Çelebi Sultan Mehmet tarafından yapılan ve toprak tepe denilen yukarı kale, 40 metre yüksekliğinde olup bu kaleye Akropolis (Yukarı Şehir) de denmektedir. Yukarı kale kare şeklinde, iki kapılı, duvarla çevrili ve etrafında hendek olmayan müstahkem bir kaledir. Kapılardan biri güneye, aşağı şehre açılır, diğeri ise doğu yönünde devamlı kapalı tutulurdu. Evliya Çelebi'ye göre, 17. yüzyıl ortalarında yukarı kalede 200 asker evi, bir cami, erzak ambarları, su sarnıçları, cephanelik ve kırk kadar şahi denilen toplar vardır. Her yönüyle mükemmel olan yukarı kaleden, günümüze kuzey yönündeki dik yamaçta bir kaç kesme taş duvardan başka iz kalmamıştır. Kalenin üzeri düzenlenerek gazino ve mesire yeri haline getirilmiştir. Yukarı kalede yapılan bilimsel kazılarda. 2 metre derinlikte Hitit katmanı tespit edilmiştir. Sivas Belediyesi'nin bugünkü çalışmaları bu kale üzerinde devam ediyor.
AŞAĞI KALE
Yukarı kale ile sur arasında yukarı kaleden 300-400 m uzaklıkta, dış surların içinde Şifaiye, Buruciye, Çifte Minare Medreseleri, Kale Camii ve Kale Hamamı'nı içine alan dikdörtgen planlı 20-23 kule, 600 mazgal, 22-27 m yüksekliğinde kesme taş örgülü 1500 adım uzunluğundaki surların içinde Paşa Sarayı, üç yüz ev, dükkanlar ve hapishane yer alıyordu. Aşağı kalenin dış surlarının temel kalıntıları, 1988 yılında yapılan kanalizasyon hafriyatı çalışmaları sırasında İnönü Buharı üzerinde Kongre Binası önünde ortaya çıkmış, üzeri tekrar kapatılmıştır. Aşağı kaleden (Paşa Kalesi) surlardan başka iz kalmamıştır.