Haberler

DHA YURT BÜLTENİ - 12

Güncelleme:
Abone Ol

Reyhanlı Barajı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın telekonferansla katılımıyla açıldı TÜRKİYE'nin 9 bin 271 metre ile en uzun gövde uzunluğuna sahip barajı, 'Hatay Reyhanlı Barajı', Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın telekonferansla katıldığı törenle açıldı.

Reyhanlı Barajı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın telekonferansla katılımıyla açıldı

TÜRKİYE'nin 9 bin 271 metre ile en uzun gövde uzunluğuna sahip barajı, 'Hatay Reyhanlı Barajı', Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın telekonferansla katıldığı törenle açıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Afrin Çayı Davutlar Regülatörü ve Derivasyon Kanalı', 'Tahtaköprü Barajı Yükseltilmesi' ve 'Hatay-İçmesuyu Arıtma Tesisi' projelerinin de açılışının yapılacağı törene telekonferansla katıldı. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin sahadan katıldığı törende, 10 Ocak'tan bu yana su tutmaya başlayan, tüm ünitelerinin tamamlanmasıyla ülke ekonomisine 450 milyon lira katkı sağlaması beklenen Reyhanlı Barajı'nın açılışı gerçekleştirildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Reyhanlı Barajı'nın Amik Ovası'nın taşkınlardan korunmasını ve sulanmasını sağlayacak, toprakların bereketini artıracak önemli bir yatırım olduğunu belirtirken, "Baraj, 585 bin dekar arazide, çiftçilerimize 451 milyon lirayı aşkın gelir artışı ve 52 binden fazla kişiye de ilave istihdam sağlayacaktır. Bu sulama alanının büyüklüğü, Hatay'daki toplam tarım arazilerinin yaklaşık 4'te 1'ini ifade ediyor. Sulama projelerinin üç kısmından ikisinin ihaleleri yapıldı. Ayrıca arazi toplulaştırma çalışmaları sürüyor. Göçmen kuşların güzergahında bulunan baraj bölgesinde ülkemizin en önemli kuş cennetlerinden birisini de oluşturuyoruz. Bölgenin sık sık su baskınına uğramasına neden olan Afrin ve Karasu çaylarıyla beslenecek Reyhanlı Barajı sayesinde artık Amik Ovası'nda bu afet riskinin de büyük ölçüde önüne geçilmiş olacaktır. Barajımızın 480 milyon metreküpü bulan su depolama hacmi, ortalama 7 baraja denktir. Böylece geçen yıl, daha önce 175 bin dekarı etkileyen su baskınlarının alanı 25 bin dekara kadar düşmüştü. İnşallah bu barajımızın hizmete girmesiyle Amik Ovası, afetlerle değil bereketiyle sembolleşen bir yer haline dönüşecektir" dedi.

ÜLKENİN EN UZUN REGÜLATÖRÜ

Afrin Çayı'nın suyunu baraja aktaracak ülkenin en uzun regülatörü ve en yüksek kapasiteli iletim hattının da bu projenin önemli bir parçası olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye sınırımıza yakın bir yerde 1977 yılında işletmeye alınan Tahtakale Barajı'nın gövdesini 9 metre yükselterek depolama hacmini 2 katından fazla artırdık. Böylece barajın sulama alanını 109 bin dekar alandan, 344 bin dekar ilaveyle 453 bin dekara çıkartmış olduk. Bu projenin sulamada ülkemize yıllık ekonomik faydası 350 milyon lira. Enerji üretimindeki katkısı da 80 milyon liradır. Ayrıca bu kapasite artışı sayesinde bölgede 31 bine yakın kişiye ilave istihdam sağlanacaktır. Taşkınların önüne geçilmesinde bu kapasite artışı fayda sağlayacaktır. Reyhanlı ve Tahtakale Barajları'nın toplam sulama büyüklüğü 1 milyon 50 bin dekarı yani Hatay'daki tarım alanlarının yarısını buluyor. Sulama projesinin ilk kısmını yatırım programına aldık. İnşallah en kısa sürede inşasına başlayacağız. Ayrıca Büyük Karaçay Barajı'ndan sağlanan suları arıtma tesislerinden geçirerek Hataylıların hizmetine sunuyoruz. Hizmete açacağımız arıtma tesisiyle şehir merkezimize ve 15 yerleşim yerine günlük 123 bin metreküplük içme suyu sağlanıyor. Görüldüğü gibi sulamasıyla taşkın korumasıyla içme suyu arıtmasıyla Hatay'ı her alanda suyun bereketine kavuşturuyoruz" diye konuştu.

'CUMHURİYET TARİHİNİN TAMAMINDA YAPILANLARI 5'E 10'A KATLAYAN YATIRIMLARI HAYATA GEÇİRDİK'

Hatay'a yapılan yatırımın baraj, sulama ve içme suyu yatırımlarından ibaret olmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Son 18 yılda bu çerçevede Hatay'a 3 milyar liraya yakın yatırımla 7 baraj, 3 gölet, 13 sulama tesisi, 81 dere islahı, 5 içme suyu tesisi inşa ettik. Ayrıca halen iki barajın, iki göletin, 15 sulama tesisi, 5 dere ıslahı ve 1 içme suyu tesisinin inşası sürüyor. İnşallah şehrimize yapacağımız daha çok altyapı yatırımları var. Halkımızla el ele gönül gönle vererek, ülkemizin diğer 80 vilayetiyle hep birlikte Hatay'ı da geliştirme, kalkındırmaya büyütmeye devam edeceğiz. Bugün Türkiye, dünyadaki kriz merkezlerinin tam göbeğinde yer almasına rağmen dimdik ayakta olmasını, birlik ve beraberliğinin gücü yanında her alandaki sağlam alt yapısına borçludur. Dün Konya'da şehir hastanesinden lojistik merkezine ve çevre yoluna kadar pek çok eserin açılışını gerçekleştirdik. Ondan önce Gaziantep'te 300 tesisi birden hizmete açtık. Daha evvelki haftalarda Kuzey Marmara Otoyolu'nun bir kesimini, pek çok hastaneyi, Ankara-Niğde Otoyolu'nu, Roketsan Fabrikası'nı, teknoloji merkezlerini, güneş enerjisi fabrikasını ve sayısız eseri milletimizin hizmetine sunduk. Geçtiğimiz 18 yılın her günü, ülkemize ve milletimize eser kazandırdık. Eğitimden sağlığa, adaletten güvenliğe, ulaşımdan enerjiye, tarımdan sanayiye kadar her alanda Cumhuriyet tarihinin tamamında yapılanları, 5'e 10'a katlayan yatırımları hayata geçirdik. Türkiye geliştikçe, büyüdükçe, güçlendikçe, uluslararası alanda da gerektiğinde en zorlu mücadelelere girerek, haklarını daha iyi savunabilir seviyeye geldi. Koronavirüs salgının etkisiyle yeniden şekillenen dünya düzeninde ülkemizin hak ettiği yeri alması için gece gündüz çalışıyoruz. Suriye'den Libya'ya, Doğu Akdeniz'den Kafkasya'ya kadar, her yerde dostlarımızın, kardeşlerimizin, mazlumların yanında yer alırken, aynı zamanda kendi geleceğimizi de şekillendiriyoruz."

'TERÖR BÖLGELERİ YA TEMİZLENİR YA DA BİZ YAPARIZ'

Hatay'ın Suriye meselesinde en çok bedel ödemiş, en çok yük taşımış şehirlerin başında geldiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bombalı saldırılardan, sığınmacı akınına kadar her türlü sıkıntıya göğüs gererek dünyaya insanlık ve kardeşlik dersi veren Hataylı kardeşlerimin her birine şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Esasen Hatay, 1939'da Anavatan'a katılma kararı alarak, bu konudaki duruşunu 80 yıl önce net bir şekilde ortaya koymuştur. Son 4 yılda gerçekleştirdiğimiz Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve İdlib harekatlarımız, buradaki kardeşlerimize vefamızın gereğiydi. Sınırlarımız boyunca kurulmaya çalışılan terör koridorunu yıkarken, Suriyeli kardeşlerimizin yalnız olmadığını da gösterdik. Biz Suriye güvende ve huzur içerisinde olmadan, Hatay'dan ve diğer sınır illerimizden başlayarak, Türkiye'nin de güven ve huzur içinde olmayacağını biliyoruz. Tıpkı Balkanlar'da, Kafkaslar'da, Akdeniz'de olduğu gibi, bu uzun güney sınırımızda da istikrar sağlanana kadar, sahada aktif bir şekilde yer almayı sürdüreceğiz. Terör örgütlerine ve onları kullanan güçlere ses çıkarmayanların, konu Türkiye olunca her türlü ahlaki ilkeleri, hakkı, hukuku bir kenara bırakmaları, bizi yolumuzdan döndürememiştir, döndüremeyecektir. Suriye'de halen var olan terör bölgeleri ya bize söz verildiği şekilde temizlenir ya da biz bunu gider kendimiz yaparız. İdlib'te yeni bir insanlık trajedisine yol açacak hiçbir adımı asla kabul etmeyeceğiz. Sabrımızı zorlayan tacizler ve provakatif saldırılara hak ettikleri cevabı vermekte tereddüt göstermeyeceğiz. Elbette her konuda olduğu gibi Suriye'deki meselelerin çözümünde tercihimiz barıştır, siyasi yollardır. Bu noktaya gelene kadar biz kendi yolumuzda ilerlemekte kararlıyız" dedi.

'DAHA YAPACAK ÇOK YATIRIMIMIZ VAR'

Türkiye'nin en büyük zenginliklerinden ve gücünden birinin de farklı köken, inanç, meşrep sahibi vatandaşların aynı çatı altında ortak hedefler doğrultusunda birleştirebilme başarısı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ülkemizin bütünlüğünü, milletimizin birliğini, devletimizin gücünü kırmak için harekete geçenlerin hedefinde hep bu toplumsal zenginliğimiz yer almıştır. Geçmişte bunun acısını çok çektik. Siyasi ve sosyal gerilimlerin ülkemize ağır maliyetleri olmuştur. Hamdolsun, milletimiz bu oyunu görmüş ve kısa sürede yeniden ortak hedeflerin etrafında toplanmayı başarmıştır. Ülkemizin son dönemde verdiği mücadelelerin gerisindeki büyük desteği, işte bu güçlü birliğe, beraberliği, irfana, dirayete borçluyuz. Bin yıldır bu toprakları, vatan yapmak için omuz omuza mücadele eden bir ecdadın mirasçısı olarak inşallah daha çok başarılara birlikte koşacağız. Amacımız ülkemizi siyasi ve ekonomik olarak, her alanda dünyanın en güçlü devletleri seviyesine çıkarmaktır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin vatandaşı olup da tüm gücümüz ve imkanlarımızla hayata geçirmeye çalıştığımız bu hedeflere, canı gönülden katılmayan, destek vermeyen kimse olamaz diye düşünüyoruz. Ama maalesef, ülkemizde, kendi halkına ve devletine husumeti hayatının ana gayesi haline getirmiş tuhaf bir kesim var. Bunların bıraktığı kirli izlere, siyasetten medyaya ve meslek kuruluşlarına kadar her yerde rastlamak mümkündür. Bembeyaz bir örtünün üzerindeki küçük kara bir nokta mesabesindeki bu kesimler az olmalarına rağmen, rahatsızlık vericidir. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak, rahatsız da olsak herkesi kucaklamanın görevimiz olduğunu biliyoruz. Ancak milli mücadelelerde ve milli meselelerde adeta düşmanın 5'inci kolu olarak faaliyet gösteren bu kesimler, kucaklanmak istemediklerini açıkça ortaya koyuyorlar. Emin olun, şu anda yaptığımız baraj açılışı bile tıpkı diğer hizmetler ve yatırımlar gibi onları rahatsız ediyor. Rahatsızlıklarını açıkça dile getiremedikleri için her şeye çamur atarak, her türlü yalanı ve iftirayı fütursuzca ortaya saçarak, sinsice saldırıyorlar. Hiç kimse kusura bakmasın, bu ülkeye ve bu millete husumet besleyenleri rahatsız etmeyi sürdüreceğiz. Ülkemizin 81 vilayetine yapacak daha çok yatırımımız var. Ülkemizin 83 milyon vatandaşına sunacak daha çok hizmetimiz var. Türkiye'yi 2023 hedeflerine ulaştırmak için her alanda atacak daha çok adımımız var. Gençlerimize 2053 vizyonlarını hayata geçirmeleri için büyük, güçlü ve zengin bir Türkiye bırakmakta kararlıyız. Bu kutlu yolda, bizimle birlikte yürüyen herkesten Allah razı olsun. Kinleri ve hasetleri içinde bulunanları da milletimize havale ediyoruz."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasının ardından Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Hatay Valisi Rahmi Doğan, DSİ Genel Müdür Kaya Yıldız, AK Parti Hatay Milletvekilleri Hacı Bayram Türkoğlu, Abdulkadir Özel, Hüseyin Şanverdi, MHP Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı, AK Parti İl Başkanı Mehmet Yeloğlu ile bazı ilçe belediye başkanları ve çok sayıda çiftçinin katılımıyla açılış gerçekleştirildi.

ABONELERİMİZİN BİLGİSİNE

HABERİN HAM GÖRÜNTÜLERİNE AŞAĞIDAKİ FTP BİLGİLERİNİ KULLANARAK LOGOLU BİR ŞEKİLDE ERİŞEBİLİRSİNİZ

ftp adresi: ftp: //178.211.55.226

Kullanıcı adı: dhaabone

Şifre: dha

HATAY

========

Eşini dövüp, polise direnen koca tutuklandı; feci şekilde darp edilen kadın sığınma evine gönderildi

*- Antalya'nın Alanya ilçesinde H.O. adlı kadın, 2 çocuğunun babası R.O. tarafından evde öldüresiye dövüldü.

*- Komşuların çağırdığı polis, kapıyı açmayan R.O.'yı, kadının yardım çığlıkları üzerine balkondan eve girerek gözaltına aldı.

*- Daha önce de eşine şiddet uyguladığı belirlenen R.O., tutuklandı.

*- Eli yüzü kanlar içinde bulunan kadın, sığınma evine gönderilirken, çocukları ise korumaya alındı.

Aile içi şiddet olayı, 29 Eylül gecesi Alanya'nın Güllerpınarı Mahallesi'nde bir apartman dairesinde meydana geldi. Apartmanda oturanlar, R.O.'nun daha önce de şiddet uyguladığı eşi H.O.'yu yine dövdüğünü belirterek, polise haber verdi. Olay yerine gelen ekipler eve girmek istedi ancak dayakçı koca R.O., kapıyı açmak yerine polislere hareket etti. İçeride H.O. ile 2 çocuğunun yardım çığlığı atması üzerine ekipler savcılık izniyle balkondan eve girdi. Polisler R.O.'yu yakalayarak gözaltına alırken, H.O.'yu ise eli yüzü kanlar içinde buldu. Olay yerine çağırılan ambulansla Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürülen H.O., tedaviye alındı. Etkisiz hale getirilen koca R.O. ise evin önünde tehditler savurmaya devam etti. Uzun süre bağırıp çağıran ve küfür edip, tehditler savuran R.O. polis aracına bindirildi.

O ANLAR CEP TELEFONU KAMERALARINA YANSIDI

H.O.'nun kanlar içinde sağlık ekiplerini beklediği anlar ise cep telefonu kamerasına yansıdı. Gözaltına alınan R.O. emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Daha önce eşini birçok kez dövdüğü ve hakkında 'kasten yaralama' ve 'tehdit' suçundan uzaklaştırma kararı verildiği öğrenilen R.O., çıkarıldığı mahkemece aynı suçlar kapsamında tutuklandı. Hakkında daha önce uzaklaştırma kararı verilen R.O.'nun eşinin şikayetini geri çekmesi üzerine yeniden eve geldiği öğrenildi.

Öte yandan kocasından dayak yiyen H.O. hastanedeki tedavisinin ardından sığınma evine götürüldü. Çiftin 2 çocuğu ise korumaya alındı.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Bekir Pakdemirli Reyhanlı Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title