Haberler

Eski TBB Başkanı: İstediler Diye Yargılama Yenilenmez

Güncelleme:
Abone Ol

Eski Türkiye Barolar Birliği Başkanı Coşar, yargılamanın yenilenmesinin önünün açılması için temaslarda bulunan TBB Başkanı Feyzioğlu'nu eleştirdi.

Türkiye Barolar Birliği eski Başkanı Vedat Ahsen Coşar'dan yargılamanın yenilenmesinin önünün açılması konusunda temaslarda bulunan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun önerilerine eleştiri geldi. Coşar, "Hukuk devletinde, iktidar veya muhalefet veya Türkiye Barolar Birliği Başkanı ya da bütün bu hususlarda gerçeğin bozulması demek olan tarafgirlik içinde hareket edenler istedi diye yargılama yenilenmez. Kanunda düzenlenen koşulları varsa yargılama yenilenir. Aksi halde hukuktan, hukuk devletinden, hukukun üstünlüğünden söz etmeye, referans olarak bunlara dayanmaya hiç kimsenin hakkı olmaz" dedi.

TBB eski Başkanı Coşar, yeniden yargılama konusunda açıklama yaptı. Ergenekon, Balyoz, KCK, Oda TV, Şike gibi davalar ile sade vatandaşların yargılandığı davalarda, temel hakların, yargılamayı yapan özel yetkili ağır ceza mahkemeleri tarafından korunmadığını belirten Coşar, yargılamalar sırasında yaşanan mağduriyetlerin ve yapılan haksızlıklar ile adaletsizliklerin ortadan kaldırılması, kamu vicdanının rahatlatılması gerektiğine dikkat çekti. Bunun için üretilecek çözüm konusunda hukuktan ayrılınmaması gerektiğini ifade eden Coşar, Özel Yetkili Mahkemelerin kanun önünde eşitlik ilkesine ve yargılama birliğine aykırı bir yapıda bulunduğunu belirtti. TMK'nın 10. Maddesiyle görevli mahkemelerin bir an önce kaldırılması gerektiğini vurgulayan Coşar, TBB Başkanı Metin Feyzioğlu'nun yeniden yargılamaya ilişkin önerilerini şu ifadeler ile değerlendirdi:

"Türkiye Barolar Birliği Sayın Başkanı çözüm olarak TBMM tarafından yapılacak yasal bir düzenlemeyle geçici ikinci maddenin kaldırılmasını, yeni yasal düzenleme yapılmasını, bu yasal düzenlemeye "bu mahkemelerin kararları Yargıtay tarafından görevsizlik nedeniyle bozulur' hükmünün konulmasını önermektedir. Bu öneri kişiler için özel kanun çıkarmak anlamında olmakla, her şeyden önce Anayasa aykırıdır. Yasalaştığı ve Anayasa Mahkemesi'ne gidildiği takdirde iptal edilme olasılığı son derece yüksektir. Anayasa aykırı kanun çıkarılmasını önce biz hukukçuların, değil önermemiz, aklımızın ucundan dahi geçirmememiz gerekir. Bu önerinin biz hukukçular tarafından kabulü mümkün olmayan bir diğer yönü ise, kanun yoluyla mahkeme kararlarının iptali veya geçersiz kılınmasını içermesidir."

-"HUKUKUN ÜZERİNE ŞAL ÖRTMEK"-

Feyzioğlu'nun önerisinin anayasal demokrasinin en temel ilkesi olan kuvvetler ayrılığı ilkesine ve Anayasal düzene aykırı olduğunu savunan Coşar, yeniden yargılamaya ilişkin TBB Başkanı'nın önerinin düşünülmesinin dahi hukuken mümkün ve doğru olmadığını söyledi. Yargıtay tarafından onanan Balyoz Davası kararının çıkarılacak kanun ile yargılamanın yenilenmesi önerisinin tartışılmasının bile kabul edilemeyeceğine dikkat çeken Coşar, böyle bir düzenleme ile binlerce davanın yeniden yargılama kapsamına gireceğini ve kaotik bir durum yaratacağını belirtti. Eski Başbakan Nihat Erim'in "bazen demokrasilerin üzerine şal örtmek gerekir" şeklinde bir sözü bulunduğunu belirten Coşar, "Türkiye Barolar Birliği Başkanı'nın önerileri "hukukun üzerine şal örtmek' demektir. Hukuk üzerine, hukuk devletinin üzerine şal örttüğümüz takdirde, şalın değil hep birlikte enkazın altında kalırız. O nedenle çözümü gerek pozitif hukukun, gerekse evrensel hukukun öngörmediği ve asla affetmeyeceği yol ve yöntemlerde değil, hukukun içinde aramak gerekir" dedi.

-TBB BAŞKANI, İSTEDİ DİYE YARGILAMA YENİLENMEZ-

Feyzioğlu'nun çözüm önerilerini eleştiren Coşar, kendi önerilerini ise şöyle sıraladı:

"Balyoz davası yönünden çözüm; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın kendisi için tarihi, manevi ve vicdani bir sorumluluk haline gelen Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 308.maddesinde düzenlenen itiraz yetkisini kullanarak bu dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun önüne getirilmesini sağlaması, sanık vekillerinin de CMK'nın 311. maddesinin kendilerine verdiği yargılamanın yenilenmesini istemeleri, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapmaları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gitmeleridir. Hukuk devletinde, iktidar veya muhalefet veya Türkiye Barolar Birliği Başkanı ya da bütün bu hususlarda gerçeğin bozulması demek olan tarafgirlik içinde hareket edenler istedi diye yargılama yenilenmez. Kanunda düzenlenen koşulları varsa yargılama yenilenir. Aksi halde hukuktan, hukuk devletinden, hukukun üstünlüğünden söz etmeye, referans olarak bunlara dayanmaya hiç kimsenin hakkı olmaz."

-YENİDEN YARGILAMA YAPACAK YARGIÇLARA NASIL GÜVENİLECEK-

Feyzioğlu'nun önerileri doğrultusunda bir yol izlense bile Silivri mağduriyetlerinin ortadan kaldırılamayacağını belirten Coşar, Ergenekon ve Balyoz davalarının yargılamalarını yapmak üzere yurtdışından yargıç ithal edilmeyeceğini ifade etti. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda ciddi bir güven bunalımı bulunduğunu savunan Coşar, yeniden yargılama yapacak olan yargıçlara nasıl güvenileceği sorusunu yöneltti. Coşar, "Görevsizlik kararı verilmesi veya yargılamanın yenilenmesi durumunda verilecek kararlar yeniden Yargıtay'a gelecektir. Yargıtay üyelerinin tamamını değiştirmek, tarafsız olduklarından kuşku duyulanları ayıklamak, Balyoz davasında onama/bozma kararı veren yargıçlara işten el çektirmek mümkün olmadığına göre bu sarmalın içinden nasıl çıkılacaktır? TBB Başkanı'nın bu konuda bir önerisi yoktur" değerlendirmesinde bulundu.

Görevle ilgili düzenlemenin bir usul hukuku düzenlemesi olduğunu belirten Coşar, yapılacak kanun değişikliğinin geçmişe etkili kılınması durumunda ceza hukukunun temel ilkesini çiğnenmiş olacağını, bu durumunda sanıklara bir yarar sağlamayacağını ifade etti.

-YARGILAMANIN DEĞİL, YARGININ YENİLENMESİNİN MÜCADELESİ VERİLMELİ-

Ceza hukukunda geçmişe etkili kanun çıkarılamayacağını kaydeden Coşar, 17 Aralık 2013 tarihinde ortaya çıkan yolsuzluk iddialarının ardından Başbakanın Danışmanı Yalçın Akdoğan'ın "milli orduya kumpas kurulmuştur' şeklinde açıklama yaptığını, Feyzioğlu'nun da bu açıklamanın ardından Silivri sanıklarının mağduriyetlerine çözüm bulmak için Başbakan ile görüştüğünü belirterek, zamanlamaya dikkat çekti. Coşar sözlerine şöyle devam etti:

"Tanıklık ettiğimiz bu olaylar karşısında, bir yurttaş olarak ben, bunlar tesadüf müdür, yoksa gündem değiştirmenin bir şekli midir diye düşünmeden edemiyorum. Adalet krizini, devlet krizini çözmek için resen arabuluculuk misyonu üstlenen Türkiye Barolar Birliği'nin Başkanı, bir röportajında "benim tarafım belli, ben demokrasi, hukuk, hukuk devleti, insan hakları, hukukun üstünlüğü tarafındanım' diyor. Kendisinin gerek bu sözlerinde, gerekse adalet krizini, devlet krizini çözmek için verdiği uğraşta samimi olduğuna inanıyorum. Ama hem bunları söyleyip, hem de Anayasaya aykırı biçimde "yasama yoluyla mahkeme kararlarının iptalini', "kişiler için özel kanun çıkarılmasını' önermesini bir türlü anlayamıyorum. Yargılamanın yenilenmesinin değil, yargının yenilenmesinin mücadelesini vermemiz, adalet kurumunu, yargı kurumunu yeniden inşa etmemiz, yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını tam olarak tesis etmemiz gerekir."

Kaynak: ANKA / Güncel

Metin Feyzioğlu Ahsen Coşar Yargıtay Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title