TBMM Başkanı Kahraman: Bugün 'Çanakkale Geçilemez' Diyorsak, Onun Temelinde Sultan Abdülhamid Han...
"Sultan 2. Abdülhamid Han ve Dönemi Sempozyumu"...TBMM Başkanı İsmail Kahraman," (2. Abdülhamid) Dini bağlamda sadece namaza değil, diğer dini vecibelere de titizlik gösterirdi.
"Sultan 2. Abdülhamid Han ve Dönemi Sempozyumu"...
TBMM Başkanı İsmail Kahraman,
" (2. Abdülhamid) Dini bağlamda sadece namaza değil, diğer dini vecibelere de titizlik gösterirdi. Abdestli bulunmayı prensip edinmişti. Ağzına içki koymamıştır"
'İttifak halindeki haçlı zihniyetinin Osmanlı Devleti üzerindeki emellerine ulaşmasını erteledi. Hal edilmeseydi, güçlü bir devlet olarak tarih sahnesinde yerimizi devam ettirecek Meriç nehri ile Ağrı dağı arasına sıkışmış olmayacaktık"
"Demir yolları sayesinde Çanakkale'ye ulaştırılan desteklerle, Çanakkale geçilmez olmuştur. Bugün 'Çanakkale geçilemez' diyorsak, onun temelinde Sultan Abdülhamid Han vardır"
Milli Saraylar Bilim ve Değerlendirme Kurulu Başkanı İlber Ortaylı,
'Milli Sarayların tek eksiği vardır, bünyesinde Topkapı'nın bulunmaması"
Sempozyuma eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da katıldı.
Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Güven USTA / İstanbul DHA
'Sultan 2. Abdülhamid Han ve Dönemi Sempozyumu", Dolmabahçe Sarayı'nda TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın katılımıyla başladı.
Program da ilk olarak, Dolmabahçe Sarayı Muayede Salonu'nda 'Sultan 2. Abdülhamid Han ve Döneminden İzler" sergisinin açılışı yapıldı. Serginin açılışını TBMM Başkanı İsmail Kahraman yaptı.
Ardından 'Sultan 2. Abdülhamid Han ve Dönemi Uluslararası Sempozyumu"na geçildi.
Sempozyuma, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, TBMM Genel Sekreteri Ai Kumbuzoğlu, TBMM Genel Sekreter Yardımcısı Yasin Yıldız, Milli Saraylar Bilim ve Değerlendirme Kurulu Başkanı İlber Ortaylı ve eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç katıldı.
'AZINA İÇKİ KOYMAMIŞTIR"
İsmail Kahraman, 2. Abdülhamid'in hayatından örnekler vererek, 'Dini bağlamda sadece namaza değil, diğer dini vecibelere de titizlik gösterirdi. Abdestli bulunmayı prensip edinmişti. Ağzına içki koymamıştır. Özellikle Sultan Abdülhamid karakter olarak sadeliği ve temizliği seven müşfik, rikkatli, alabildiğine nazik, kibar bir devlet adamıydı" dedi.
'MERİÇ NEHRİ İLE AĞRI DAĞI ARASINA SIKIŞMIŞ OLMAYACAKTIK"
Kahraman, 'Osmanlı Devletimizin yıkılması ve yok olması konusunda yoğun bir faaliyet yürüten emperyalist devletler ve onların emellerine destek veren yerli işbirlikçilerine rağmen yine de 33 yıllık iktidarı süresince çok önemli eserler ve dikkatle incelenmesi gereken projeler bırakmıştır. Sultan 2. Abdülhamid Han'ın bütün bunları başarabilmesindeki etken, gayretli ve ferasetli şahsiyetinin ve uyguladığı politikaların tarihinde aranmalıdır. Sultan Abdülhamid, İslam dinin ve kurumlarını gerek içte, gerekse dışta Müslümanlarla olan ilişkilerde devamlı gündemde tutmuş, halifelik makamını ön plana çıkaran uygulamaları tercih etmiştir. Bu çerçevede İngiltere, İtalya ve Fransa gibi devletlerde Müslümanları rencide edecek temsilleri engellemesi dünya Müslümanlarının maneviyatını yükseltmesinin yanında hilafet makamına da büyük prestij sağlamıştır. Emperyalistlerin baskısıyla bunalan İslam alemi büyük bir iştirakle Sultan Abdülhamid'in etrafında toplanmıştır. Bugün dahi dünyanın ve bilhassa Afrika'nın bazı ülkelerinde, Cuma hutbelerinde hala Abdülhamid'in adının okunması bunun göstergesidir. Onun uyguladığı siyaset, Osmanlı Devletinin yıkımını geciktirdi. İttifak halindeki haçlı zihniyetinin Osmanlı Devleti üzerindeki emellerine ulaşmasını erteledi. Hal edilmeseydi, güçlü bir devlet olarak tarih sahnesinde yerimizi devam ettirecek Meriç nehri ile Ağrı dağı arasına sıkışmış olmayacaktık" diye konuştu.
'ÇANAKKALE GEÇİLEMEZ' DİYORSAK, TEMELİNDE SULTAN ABDÜLHAMİD HAN VARDIR"
İsmail Kahraman, 2. Abdülhamid'in tren yolu yaptırmaya önem verdiğine dikkat çekerek, 'Hicaz demiryolu, Müslümanların kutsal bölgelere ulaşmasını sağlayacaktır. Aynı zamanda stratejik bir önemi vardır, 1. Dünya Savaşı'nda büyük işler görmüştür, 21 günde aşılacak olan mesafe 20 saatte inmiştir. Demir yolları sayesinde Çanakkale'ye ulaştırılan desteklerle, Çanakkale geçilmez olmuştur. Bugün 'Çanakkale geçilemez' diyorsak, onun temelinde Sultan Abdülhamid Han vardır" dedi.
'SİNCAN'DA TANKLARIN YÜRÜYECEĞİNİ BİLMİYORDUK"
İsmail Kahraman, 'Bir piyesi yetiştiremedik, bu bende bir uhde. Tiyatro konusunda üstat sanatkar 4. Murat piyesinin yazarı, Turan Oflazoğlu Bey'den bakanlığım sırasında Osmanlımızın 700. yılı münasebetiyle bir Abdülhamid piyesi yazmasını rica ettim. Üstat 'Abdülhamid bir tiyatro eserine sığmaz, o bir dünya tarihi demektir, bir piyese sığdıramam, 4. Murat sığdı ama o sığmaz' dedi. Ama bir bölümü yapabileceğini söyledi. Ama tabi biz Sincan'da tankların yürüyeceğini bilmiyorduk, tasavvurumuz öyle kaldı" şeklinde konuştu.
'MİLLİ SARAYLARIN TEK EKSİĞİ VARDIR"
Sempozyumun açılışın töreninde İlber Ortaylı da konuştu. Ortaylı, "Unutmayın, bu sarayda çok değerli insanlar yaşıyor. Bugün eski devirlerin haricinde sarayımızdaki eski saatleri bile kendimiz tamir edecek durumdayız. Dokumalarımızı, halılarımızı yenileyecek, tamir edecek, yeniden dokuyacak durumdayız. Sarayın bütün demir işlerini, atölyelerini kendimiz gerçekleştirmekteyiz. Milli Sarayların tek eksiği vardır, bünyesinde Topkapı'nın bulunmaması" dedi.
SERGİNİN AÇILIŞINI KAHRAMAN YAPTI
'Sultan 2. Abdülhamid Han ve Döneminden İzler" sergisinin açılışını TBMM Başkanı İsmail Kahraman yaptı. Sergi açılışına ayrıca TBMM Genel Sekreter Yardımcısı Yasin Yıldız, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Milli Saraylar Bilim ve Değerlendirme Kurulu Başkanı İlber Ortaylı, 2. Abdülhamid'in torunu Abdülhamid Kayhan Osmanoğlu ile eski Avrupa Birliği Bakanı Ak Parti İstanbul Milletvekili Volkan Bozkır katıldı. Sergi açılışında bir konuşma yapan TBMM Başkanı Kahraman, sempozyum ve sergide emeği geçen herkese teşekkür etti. Ardından serginin açılış kurdelesi kesildi. Kahraman ve beraberindekiler sergiyi gezdi. Sultan 2. dönemine ait eserlerin gösterileceği sergi, Dolmabahçe Sarayı Muayede Salonu'nda gerçekleştiriliyor. Milli Saraylar koleksiyonlarında yer alan 225 parça tarihi objenin ziyaretçilerin ilgisine sunulduğu sergi, 3 süreyle açık kalacak.
