TBMM Başkanı Kahraman: "İyi Yönetim Aynı Zamanda Denetime Açık Yönetimdir"
TBMM Başkanı İsmail Kahraman, "İyi yönetimler vatandaşına karşı sorumlu davranan, insan haklarını koruyan, hukukun üstünlüğünü ilkesine bağlı yönetimlerdir.
TBMM Başkanı İsmail Kahraman, "İyi yönetimler vatandaşına karşı sorumlu davranan, insan haklarını koruyan, hukukun üstünlüğünü ilkesine bağlı yönetimlerdir. Vatandaşlarına karşı eşit muamele eden, yönetimde katılımcılığı esas alan yönetimler, iyi yönetimlerdir. İyi yönetim aynı zamanda denetime açık yönetimdir. Hukuk devleti olmanın gereği de budur." dedi.
Kahraman, Swissotel'de düzenlenen Uluslararası Ombudsmanlık Konferansı'ndaki konuşmasında, demokratik hak ve özgürlüklerin kökleşmesine paralel olarak, her ülkede vatandaşların hak ve özgürlüklerini korumak için kurumların tesis edildiğini söyledi.
Kamu Denetçiliği Kurumunun demokrasinin gerektirdiği kurumlardan biri olduğunu dile getiren Kahraman, "Kamu Denetçiliği Kurumu dediğimiz ve Anayasal bir kurum olarak Ombudsmanlık, günümüzde 100'den fazla devlette faaliyet göstermektedir. Görevi vatandaşla devlet arasında arabuluculuk yapıp meselelerin çözümünü kolaylaştırmaktır. İyi yönetim, kamu gücünün kişinin sahip olduğu hak ve özgürlükleri ihlal etmeden adil, açık ve nesnel şekilde kullanılmasıdır. İyi yönetimler, vatandaşına karşı sorumlu davranan, insan haklarını koruyan, hukukun üstünlüğünü ilkesine bağlı yönetimlerdir. Vatandaşlarına karşı eşit muamele eden, yönetimde katılımcılığı esas alan yönetimler, iyi yönetimlerdir. İyi yönetim, aynı zamanda denetime açık yönetimdir. Hukuk devleti olmanın gereği de budur." diye konuştu.
Kahraman, günümüzde yargı dışı denetim yollarının en az yargı kadar önemli olduğuna dikkati çekerek, bunun da belli usul ve kurallarının olduğunu söyledi.
Dünyada ve Türkiye'de hak ve özgürlüklerin kolay kazanılmadığını dile getiren Kahraman, dünyanın birçok yerinde, insan haklarının hala teminat altına alınamadığını vurguladı.
İsmail Kahraman, birçok ülkede yaşanan çatışmaların altında yatan temel nedenin bu olduğunu aktararak, temennilerinin insan hak ve hürriyetlerinin teminat altına alınması olduğunu kaydetti.
Anayasa değişikliği
Türkiye'de yakın zamanda bir Anayasa değişikliği yaşandığını hatırlatan Kahraman, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Değişikliğin temel nedeni demokrasimizin kurumsal kimliğini güçlendirmek, güçler arasındaki görev ve yetkileri netleştirmektir. Milletimiz 16 Nisan 2017'de yapılan referandumla ülkemizin cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle yönetilmesine karar vermiştir. Yürürlüğe giren yeni Anayasa ile demokrasimiz daha güçlü hale gelmiştir. Türkiye'de demokrasinin kurumsallaşıp düzelmesi kolay olmamıştır. 27 Mayıs 1960'tan günümüze kadar demokrasiyi ortadan kaldırmak için darbeler ve darbe teşebbüsleri olmuştur. Bunların sonuncusu 15 Temmuz 2016'da Fetullahçı Terör Örgütü tarafından gerçekleştirilmek istenen ve milli bir duruşla kısa zamanda önlenen darbe teşebbüsüdür. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve TBMM, Milli İstihbarat Teşkilatı, Polis Özel Harekat Karargahı ve Ankara Emniyet Müdürlüğü dahil; çok sayıda uçak, helikopter ve tanklarla saldıran hainler, millet-vatan düşmanları, demokrasimizi ayaklar altına almak istemişlerdir. Cumhurbaşkanımızın dik duruşu ve önderliğinde milletimizin hak ve özgürlüklerine sahip çıkmasıyla bu büyük ihanete geçit verilmemiştir."
Kahraman, konuşmasının devamında Türkiye'de önceki anayasaların yönetimde birçok sıkıntıya neden olduğunu belirterek, bu nedenle vesayet odaklarının siyaset kurumu karşısında daha güçlü hale geldiğini anlattı.
Ombudsmanlık kurumunun çağdaş manada İsveç kökenli bir kurum olsa da köklerinin Hazreti Ömer'e dayandığını dile getiren Kahraman, halifeliği döneminde insanların şikayetlerini alan "Muhtesip" adlı bir kurumun ihdas edildiğini anımsattı.
Kahraman, milletlerin birliklerini adaletle koruduğunu anlatarak, adaletin olduğu yerde barışın ve huzurun gerçekleşeceğini söyledi.
Osmanlı'da güçlü br adli sistem olduğunu ifade eden Kahraman, İngiltere Kralı 8. Henry'nin Osmanlı sisteminden etkilenerek, heyet görevlendirdiğini ve Anglo-Sakson hukukunun temellerinin bu şekilde atıldığını ifade etti.
TBMM Başkanı İsmail Kahraman, kanunun yapmayla değil tatbikle ve toplumda meydana getireceği huzurla kanun vasfını alacağına vurgu yaparak, sözlerini şöyle sonlandırdı:
"Kanuni, çok kanun yaptığı için bu unvanı almadı. Yaptığı her işlemi aldığı fetvayla gerçekleştirdiği için 'Kanuni' unvanını aldı. Hatta bir sandukanın kabrine konulmasını istemiştir. İçine baktıklarına aldığı fetvaları gördüler. Adaleti sağlayan müesseselerden birisi de Ombudsmanlıktır. Bu gayrette olan arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Adil bir şekilde hareket edilmesinin elzemiyetine inandığımızı ifade ediyorum. İnsanlığın barış ve huzur içerisinde yaşaması bir temenni olmaktan çıkarılmalıdır. Cumhurbaşkanımızın BM Genel Kurulu'nda 'Dünya beşten büyüktür.' diyerek dile getirdiği şekilde adaleti tesis etmek, öncelikle dünyanın en tepe organizasyonundan yani BM'den başlatılmalıdır. Dünyada barış ve huzuru temin etmek için güçlünün haklı olduğu değil, haklının haklı olduğu bir düzen tesis edilmelidir."