TBMM Başkanı Şentop: Mevzu bu topraklarda yerli düşünceyi, savunma meselesidir
TÜRKİYE Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, "Mevzu bu topraklarda yerli düşünceyi, değerleri savunma meselesidir.
TÜRKİYE Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, "Mevzu bu topraklarda yerli düşünceyi, değerleri savunma meselesidir. Akif İnan kendi kuşağının içinde bu davayı hakkıyla omuzlayan ve ömrünün son nefesine kadar bu duyuş ve duruşunu koruyan bir ustamızdır" dedi.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Ankara'da Mehmet Akif İnan Vakfı'nca düzenlenen 'Mehmet Akif İnan Ödülleri' programına katıldı. Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen Yönetim Kurulu üyeleri ve çok sayıda davetlinin de katıldığı programda, Başarı ve Teşvik Ödülü, Çalışma Hayatı ve Emek Ödülü, Kültür Sanat ve Edebiyat Ödülü, Uluslararası Değer Ödülü, Üstün Hizmet Vefa Ödülü ve Jüri Özel Ödülü olmak üzere 6 dalda ödüller sahiplerini buldu. Programın kapanış konuşmasını yapan Şentop, marifet iltifata tabii olduğunu söyleyerek, "Çalışan, başarılı olan takdir edilmeli, teşvik edilmelidir. Düzenlenen böyle güzel törenler takdir hislerimizi ifade etmeye, kültürümüze, edebiyatımıza, sosyal ve siyasi hayatımıza katkı sunan insanlarımızı taltif edip teşvik etme imkanı sunmaktadır. Memur-Sen ve Mehmet Akif İnan Vakfı da bizleri bu amaçla buluşturmuştur" dedi.
'DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKMAYA TEŞVİK EDİYORUZ'Şentop, başarısız ve yeteneksiz insan olmadığını savunarak, "Başarılı olma imkanı, fırsatı bulamayan, yeteneği keşfedilmeyen insan vardır. İnsanımızı ne kadar teşvik edersek, o kadar faydalı olmasını, üretken olmasını, ürün, eser vermesini sağlarız. Bunun örneklerini hayatın her alanında görebiliriz. Eğer takdir ve tebrik hislerimizi ifade etmemiş olsaydık bugün aynı zamanda anma imkanı bulduğumuz merhum Mehmet Akif İnan gibi güzel insanlar olmazdı. Aynı şekilde Kahramanmaraşlı merhum şairlerimiz Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Nuri Pakdil, Alaeddin Özdenören ve Ali Kutlay olmazdı. Hepsi gurur duymamız, övünmemiz gereken kıymetli edebiyatçılarımız. Nesillerimize anlatmamız, öğretmemiz gereken şairlerimiz, kültür adamlarımız. Anmakla, anlatmakla hem isimlerini yaşatıyor, hem de insanımızı estetik değerlerimize sahip çıkmaya teşvik ediyoruz" diye konuştu. 'MEVZU BU TOPRAKLARDA YERLİ DÜŞÜNCEYİ SAVUNMA MESELESİDİR'Bugün içinde bulunduğumuz siyasal ve kültürel ortamın asıl mimarlarının, yerli düşünceyi sürekli diri ve sıcak tutmak için bir ömür kendini adayan değerli dava adamları olduğunu ifade eden Şentop, şunları söyledi:"Biz bazen sadece sonuca bakıyoruz. Oysa sebepler daha mühim. Yerli düşünceye savaş açan, onu imha etmek isteyen 'kara siyasa' ve 'kara kültüre' karşı, her türlü yokluğun içinde, hiç tınmadan etrafını aydınlatmak, meseleyi anlatmak için çırpınan ustaları, düşünce ve edebiyat adamlarını unutmak büyük vefasızlık olur. Onlar bir avuç inanmış insandı. İnsan yetiştirmeye baktılar, işlerine baktılar. 'Tüzüklerle çarpışa çarpışa' büyüdüler, büyüttüler. Düşünce ve sanat/edebiyat dünyasıyla sınırlı kalmadı çabaları; elbette dolaylı olarak siyaseti de etkilediler. Onların düşünceleriyle, şiirleriyle buluşan kimi gençler siyasete atılınca bu düşünceleri daha geniş kitlelere ulaştırdılar. Bütün bunlar basit bir macera değildir. Mevzu bu topraklarda yerli düşünceyi, değerleri savunma meselesidir. Akif İnan kendi kuşağının içinde bu davayı hakkıyla omuzlayan ve ömrünün son nefesine kadar bu duyuş ve duruşunu koruyan bir ustamızdır. Kendisine yüce Allah'tan bir defa daha rahmet diliyor, hep yükseltmeye çalıştığı ses ve düşünce bayrağının bilinç semamızda dalgalanmayı sürdürdüğünü ifade etmek istiyorum."