TBMM Başkanvekili Aydın: "Güçlü Olmak İstiyorsak Kardeşçe Yaşamak Zorundayız"
TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, "Biz güçlü olmak istiyorsak, bir ve beraber olmak, kardeşçe yaşamak zorundayız. Bu dünya hepimize yetiyor.
TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, "Biz güçlü olmak istiyorsak, bir ve beraber olmak, kardeşçe yaşamak zorundayız. Bu dünya hepimize yetiyor." dedi.
Aydın ile AK Parti Adıyaman İl Başkanvekili Mehmet Dağtekin, bayram namazını Samsat ilçesinin Kale Mahallesi'nde bulunan prefabrik camide kıldı ve vatandaşlarla bayramlaştı.
Namazın ardından AA muhabirine açıklamalarda bulunan Aydın, dara düşen, zorda kalan ve zor şartlar altında hayatını sürdüren depremzede kardeşleriyle olmak istediklerini söyledi.
Aydın, prefabrik camide bayram namazını eda ettiklerini belirterek şöyle devam etti:
"Allah'a bayram namazına ulaştırdığı için şükrediyoruz. Bu güzel bayramı bizlere, hep birlikte bir ve beraber yaşattığı için Rabb'ime hamdediyoruz. Şartlar ne kadar zor olursa olsun, Samsatlı kardeşlerimiz her zaman güzel bir birliktelik içerisinde yaşıyor. Buradaki kardeşlerimiz, ülke, millet ve bayrağımızın yanında yer alıyor. Samsat'taki sorunları çözmek için çok ciddi gayretler sarf ediyoruz. Hep birlikte yeni Samsat'ı inşa etmenin yollarını arıyoruz. Çok şükür kimsenin burnu kanamadan ve can kaybı yaşamadan bu depremleri atlattık. Bunun haricindeki birtakım sıkıntı, imkan ve ihtiyaçları da devletimiz hep yerine getirdi. Samsat için özel kanunlar çıkarttık. Samsat'ta konutların inşaatına başlandı. Samsatlı kardeşlerimizin biz her zaman yanındayız."
"Acı, kan ve gözyaşı İslam beldelerinde bitmiyor"
Bayramların dargınlık, küskünlüklerin bir tarafa bırakıldığı, birlik, beraberlik ve paylaşmanın en üst seviyede hissedildiği anlar olduğunu dile getiren Aydın, bayramların bayram tadında yaşanması gerektiğini kaydetti.
Aydın, Batı'da gelişen ve yeniden hortlayan haçlı zihniyetinin, İslamofobi ve aşırı sağcılıkla beraber, camileri yer yer kapattığını, Müslüman din adamlarını sınır dışı ettiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Filistin'de İsrail zulmü altında mücadele eden Filistinli gençleri görüyoruz. Dünyanın pek çok yerinde zulüm altında olan mazlum ve mağdurların çoğunluğunun Müslüman olduklarını biliyoruz. Acı, kan ve gözyaşı İslam beldelerinde bitmiyor. Burada kendimizi kontrol etmemiz lazım. Bu kavganın sebebi nedir? Niye anlaşamıyoruz, neyi paylaşamıyoruz? Bunun muhasebesini çok iyi yapmamız lazım. Biz güçlü olmak istiyorsak bir ve beraber olmak, kardeşçe yaşamak zorundayız. Bu dünya hepimize yetiyor."