TBMM'de Bütçe Görüşmeleri... Ednan Arslan: "2024 Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bütçesi Kobi'ler, İstihdam, Ar-Ge, İhracat Süreçleri Açısından...
CHP Parti Meclisi (PM) üyesi Ednan Arslan, TBMM Genel Kurulu'ndaki bütçe görüşmelerinde, “Borçlu KOBİ sayısı 2006 yılında 1,8 milyon iken bugün 4,5 milyona çıkmıştır, borcu takibe düşen KOBİ sayısı 85 binden 300 bine yükselmiştir; bütün bu veriler ışığında şunu söylememiz gerekiyor ki KOBİ’lere yeterli desteği ve gereken önemi vermiyoruz. KOBİ’lerimize verilen banka kredileri, destek ve teşviklerin miktarları ve oranları artırılmalı, doğru firmalar ve sektörlere yönlendirilmelidir. Bütün bu yönleriyle 2024 Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bütçesi KOBİ’ler, istihdam, Ar-Ge, ihracat, markalaşma süreçleri açısından beklentileri karşılamaktan hayli uzaktır. O yüzden biz bu bütçeye ‘Hayır’ diyoruz” dedi.
CHP Parti Meclisi (PM) üyesi Ednan Arslan, TBMM Genel Kurulu'ndaki bütçe görüşmelerinde, "Borçlu KOBİ sayısı 2006 yılında 1,8 milyon iken bugün 4,5 milyona çıkmıştır, borcu takibe düşen KOBİ sayısı 85 binden 300 bine yükselmiştir; bütün bu veriler ışığında şunu söylememiz gerekiyor ki KOBİ'lere yeterli desteği ve gereken önemi vermiyoruz. KOBİ'lerimize verilen banka kredileri, destek ve teşviklerin miktarları ve oranları artırılmalı, doğru firmalar ve sektörlere yönlendirilmelidir. Bütün bu yönleriyle 2024 Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bütçesi KOBİ'ler, istihdam, Ar-Ge, ihracat, markalaşma süreçleri açısından beklentileri karşılamaktan hayli uzaktır. O yüzden biz bu bütçeye 'Hayır' diyoruz" dedi.
TBMM Genel Kurulu'ndaki bütçe görüşmelerinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bütçesi üzerine söz alan CHP PM üyesi Ednan Arslan, şunları söyledi:
"Dünyamızda gelişmiş ülkelerin ekonomik üstünlüklerini bilim ve teknolojinin ışığında doğru sanayileşmeyle sağladığı bir gerçektir. Gelişmişlik, ekonomik olarak büyümenin yanı sıra eğitim, sağlık, teknoloji, sosyal güvenlik, güvenli bir yaşam ve adalet kavramlarıyla birlikte değerlendirilmelidir. Bu gelişmişliğe sahip olmak isteyen ülkeler, demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve hesap verebilirlik gibi değerleri önemsemek zorundadır, bunları başarabilmek ancak güçlü bir bütçeyle mümkündür. Bakanlığımızın 2024 bütçesi yaklaşık 38 milyar, 42 milyar da program dışı giderler eklenince 80 milyarı bulan bir bütçemiz var. Program dışı giderler bakanlığın ana bütçesinden yüksek. Bu durum bakanlığa bağlı ve ilgili kuruluşların önümüzdeki dönemde de zarar etmeye devam edeceğini gösteriyor. Anlıyoruz ki bakanlık bütçesinden cari ve sermaye transferleriyle zararlar kapatılmaya devam edilecek, vatandaşın vergileri doğru kullanılmayacak, kamu yatırımları zayıflayacak.
"AR-GE HARCAMALARINA DAHA ÇOK KAYNAK AYIRMAK, ARAŞTIRMA KURUMLARI VE ÜNİVERSİTELERİN ÜZERİNDEKİ SİYASİ BASKIYI KALDIRMAKTAN GEÇER"
21 yılda hemen her kurumda yerleşen liyakatsizlik ve ısmarlama kadrolar sonucunda kurumlar, etkin ve verimli yönetilememektedir, bu durum sanayi ve teknoloji verilerimizden de açıkça görülmektedir. 2022'de dünya mal ihracatından aldığımız pay sadece yüzde 1, ihracatımız 255 milyar dolar, ithalatımız 367 milyar dolar, açığımız 100 milyar doların üzerinde. İmalat sanayi üretiminde yüksek teknoloji sektörlerin toplam içindeki payı düzenli olarak azalmış, 2002-2022 arasında yüzde 5,1'den yüzde 3,1'e gerilemiştir. Bu oran Avrupa Birliği ülkelerinde yüzde 20-25'ler seviyesindedir. Peki, ileri teknolojide neden bu kadar geride kaldık? Çünkü biz planlamayı ortadan kaldırdık; Devlet Planlama Teşkilatı'nı kapattık, yerine Kalkınma Bakanlığı'nı açtık, sonra onu da kapattık, teşvikleri doğru yerlere vermedik, doğru alanlara yönlendiremedik. Ar-Ge harcamalarımız ise Güney Kore'nin dörtte 1'i, OECD ülkelerinin maalesef yarısı kadar. Dolayısıyla yapılması gereken planlamayı geri getirmek, Ar-Ge harcamalarına daha çok kaynak ayırmak, araştırma kurumları ve üniversitelerin üzerindeki siyasi baskıyı kaldırmaktan geçer.
"1 ARALIK 2021 YILINDA BİN METREKÜP DOĞAL GAZ BİN 400 LİRA İKEN BUGÜN 8 BİN 549 LİRADIR"
Kalkınma planında, planlı sanayi alanlarının mevcut lojistik demir yolu ve liman bağlantılarının güçlendirileceği ifadesi yer almakta. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Taşımacılık Genel Müdürlüğü'nün verdiği bilgiye göre, ülkemizde sadece 12 tane organize sanayi bölgesinde demir yolu bağlantısı mevcut. Yani sanayilerimizin demir yolu bağlantısı yok denecek kadar az. Son 21 yılda ülkemizde organize sanayi bölgesi sayısının 192'den 353'e yükseldiği ifade edilmekte ancak ülkemizin planlı sanayi alanlarının ülke yüz ölçümüne oranı oldukça düşüktür. Bu oran bizde binde 18, Almanya'da, bizi kıskanan Almanya'da yüzde 4,4, İtalya'da yüzde 2,5'tur. OSB'lerle ilgili bir diğer konu da maalesef maliyet artışlarıdır. OSB'lerin kullandığı doğal gaza son iki yılda yüzde 500, elektriğe yüzde 335 zam yapıldı. 1 Aralık 2021 yılında bin metreküp doğal gaz bin 400 lira iken bugün 8 bin 549 liradır; artan maliyetler ve finansmana erişim sorunu sanayi üretimimizin rekabet gücünü kıran en büyük etkendir. Eğer doğru politikalar acilen şeffaf bir şekilde hayata geçirilmezse sanayicimizin sırtına bir de sınırda karbon vergisi binecektir. Yeşil Mutabakat'la kendi sanayisini koruyan Avrupa'da da rekabet gücümüz düşmeye devam edecektir.
Diğer önemli bir konu ise KOBİ'lerimizin durumu. Ülkemiz KOBİ'leriyle ilgili verilere baktığımızda, istihdamın yüzde 71'inin, katma değerin yüzde 35,5'inin, ihracatın yüzde 30,4'ünün, Ar-Ge harcamalarının ise yüzde 27,1'inin KOBİ'lerde gerçekleştiğini görüyoruz. Buna karşın haziran 2023 itibarıyla KOBİ'lerin kullandığı banka kredilerinin oranı ise sadece yüzde 28. Yine, TÜİK verilerine göre, imalat sanayisinde faaliyet gösteren KOBİ'lerin ihracatındaki yüksek teknolojinin payı sadece yüzde 1,3'tür.
"KOBİ'LERİN BANKALARA BORCU MAALESEF 3,1 TRİLYON LİRAYA YÜKSELMİŞTİR"
BDDK'nin 2006 verilerine göre, KOBİ'lerin bankalara borcu yaklaşık 62 milyar iken bugün maalesef 3,1 trilyona yükselmiştir yani yirmi bir yılda bu borç tam 50 kat artmıştır. Borçlu KOBİ sayısı 2006 yılında 1,8 milyon iken bugün 4,5 milyona çıkmıştır, borcu takibe düşen KOBİ sayısı 85 binden 300 bine yükselmiştir; bütün bu veriler ışığında şunu söylememiz gerekiyor ki KOBİ'lere yeterli desteği ve gereken önemi vermiyoruz. KOBİ'lerimize verilen banka kredileri, destek ve teşviklerin miktarları ve oranları artırılmalı, doğru firmalar ve sektörlere yönlendirilmelidir. Bütün bu yönleriyle 2024 Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bütçesi KOBİ'ler, istihdam, Ar-Ge, ihracat, markalaşma süreçleri açısından beklentileri karşılamaktan hayli uzaktır. O yüzden biz bu bütçeye 'hayır' diyoruz."