CHP ve DEM Parti Milletvekilleri Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine tepki gösterdi
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda CHP ve DEM Parti milletvekilleri, TİP Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine tepki gösterdi. Milletvekilleri "Hukuka Darbe", "Anayasaya Darbe", "Milli İradeye Darbe" dövizlerini kullandı. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, "Milli irade deyip duruyorsunuz, resmen Yargıtay milli iradenin ırzına geçmiştir, Meclis Başkanı’na, Anayasa Mahkemesi’ne, milletvekillerine ayar vermiştir. Bu parlamentoya 1920'de düşman kuvvetleri, 2015'te FETÖ ayar veremedi, bugün Yargıtay ayar verdi. Bu bir darbe girişimidir. Adalet Bakanlığı yapan birinin bunu okuması utanç durumudur” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda CHP ve DEM Parti milletvekilleri, TİP Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine tepki gösterdi. Milletvekilleri "Hukuka Darbe", "Anayasaya Darbe", "Milli İradeye Darbe" dövizlerini kullandı. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, "Milli irade deyip duruyorsunuz, resmen Yargıtay milli iradenin ırzına geçmiştir, Meclis Başkanı'na, Anayasa Mahkemesi'ne, milletvekillerine ayar vermiştir. Bu parlamentoya 1920'de düşman kuvvetleri, 2015'te FETÖ ayar veremedi, bugün Yargıtay ayar verdi. Bu bir darbe girişimidir. Adalet Bakanlığı yapan birinin bunu okuması utanç durumudur" dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nun CHP'li üyeleri, bugün komisyonda yapılacak Türkiye Varlık Fonu Yönetim Anonim Şirketi ile Türkiye Varlık Fonu'nun (TVF) 2022 Yılı Mali Tabloları ve Faaliyetleri ile İlgili Denetim Raporları ile ilgili görüşmeler öncesinde Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi kararını protesto etti. Komisyon üyesi milletvekilleri masalarına "Hukuka Darbe", "Anayasaya Darbe", "Milli İradeye Darbe" yazılı dövizler bıraktı.
TVF yöneticilerinin sunumuna geçilmeden önce CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, usule ilişkin söz alarak ilgili hesapların Plan ve Bütçe Komisyonu'na 3 ay gecikmeli geldiğini, kendilerine ise raporların 3 gün önce ulaştırıldığını bu nedenle incelemek için yeterli vakitlerinin olmadığını söyledi. Türeli, "Bizim iki gün içinde nasıl denetim yetkisini kullanmamız bekleniyor, böyle gayrıresmi iş olur mu? Biz teknik bir denetim yapmıyoruz ama bizim yaptığımız hukuki, siyasi ve ekonomik bir denetim. Böyle bir denetim yaptığımızda bizim karşımızda bürokrat arkadaşlar değil yönetim kurulu üyeleri bulunmalıydı. Gerçekten bunun üzerine konuşacaksak, fikirlerimiz alınacaksa o zaman bunu belli bir süre sonra yeniden görüşelim ve yönetim kurulu üyeleri burada hazır bulunsun" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda 30 Ocak'ta okunan karar ile Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine tepki gösteren Türeli, "Yapılması gereken parlamentonun seçilmiş milletvekiline sahip çıkmasıdır" diye konuştu.
"ANAYASANIN BİR SAYFASINI BİZ YIRTTIK ATTIK, BUNDAN SONRA DİĞER SAYFALARIN HÜKMÜ YOKTUR"
CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu da Can Atalay uygulaması için şunları söyledi:
"Anayasa, TBMM çatısı altında, milletvekilleri tarafından askıya alındı. Sizler 2 gün önce Can Atalay'ın milletvekilliğini ortadan kaldırdınız, tüm ikazlarımıza, haykırışlarımıza rağmen bu yapıldı, bundan utanılması lazım. Yargıtay bir kalkışma içerisine girdi, sizler de buna ayak uydurdunuz, taraf oldunuz. Anayasa hükmü orada dururken, Can Atalay'ın milletvekilliğini düşürdünüz, ben bundan hicap duyuyorum, sizin de bundan hicap duymanız lazım. Anayasanın bir sayfasını biz yırttık attık, bundan sonra diğer sayfaların hükmü yoktur. Yeni bir anayasanın kılıfı bu olamaz. Önce mevcut anayasayı uygulayacaksın sonra yeni bir anayasa diyeceksin. Bu zihniyetle anayasa yapılmaz."
"BELİRLENMİŞ BİR TBMM BAŞKANININ BU AÇIKLAMAYI YAPMASI TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN ONURUNA YAPILMIŞ BİR DARBEDİR"
CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı da ilgili karara ilişkin şöyle konuştu:
"Bunu onaylayanlarla karşı karşıya oturmaktan utanıyorum. Biz anayasaya bağlı bir hukuk devleti değil miyiz? Buna rağmen belirlenmiş bir TBMM Başkanının bu açıklamayı yapması Türkiye Cumhuriyeti'nin onuruna yapılmış bir darbedir, bunu kabul etmemiz lazım."
"BU PARLAMENTOYA 1920'DE DÜŞMAN KUVVETLERİ, 2015'TE FETÖ AYAR VEREMEDİ, BUGÜN YARGITAY AYAR VERDİ"
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba da şunları dile getirdi:
"Hepimizin bu anayasaya saygı göstermesi gerekiyor. Anayasa Madde 16,1 Plan Bütçe Komisyonunu tanımlıyor, Mehmet Muş orada oturmasını anayasadan alıyor, o yüzden Mehmet Muş'u tanımıyoruz biz. Burada oturan AKP, MHP ve muhalefet milletvekillerinin kaynağı bu anayasadır. Milli irade deyip duruyorsunuz, resmen Yargıtay milli iradenin ırzına geçmiştir, Meclis Başkanı'na ayar vermiştir, Anayasa Mahkemesi'ne, milletvekillerine ayar vermiştir. Bu parlamentoya 1920'de düşman kuvvetleri, 2015'te FETÖ ayar veremedi, bugün Yargıtay ayar verdi. Bu bir darbe girişimidir. Adalet Bakanlığı yapan birinin bunu okuması utanç durumudur. Yarın cumhurbaşkanlığı makamında oturan cumhurbaşkanını tanımama hakkı veriyor bize, onun kaynağı da bu anayasadır. Bir memlekette anayasa, hukuk yoksa orası terör devletine dönüşür. Size verilen talimatlarla kaldırmış olduğunuz parmaklarla anayasayı yok saydınız. Siz FETÖ'den daha kötü bir şey yaptınız; FETÖ silahla, siz parmaklarınızla darbe girişimi yaptınız. Yarın tarihe 30 Ocak bir darbe girişimi olarak geçecektir, buna el kaldıranlar da tarihe geçecektir."
"SİZ ESAS İTİBARİYLE KESİN MAHKEME KARARINI OKUTMADINIZ, DEĞİŞİK İŞ KARARINI OKUTTUNUZ"
DEM Parti Milletvekili Hakkı Saruhan Oluş da şunları kaydetti:
"Mevcut anayasanın değişmesi gerekiyor; demokratik, özgürlükçü anayasa yapılması gerekiyor. 1982'den beri bu anayasa yamalı bohçaya dönüşmüştür. Biz buna rağmen size hiç olmazsa bu anayasaya uyun diyoruz. İlk defa anayasayı çiğnemiyorsunuz, sık sık bunu yapıyorsunuz. Anayasa'nın 90. maddesini hep çiğnediniz, yıllardır çiğniyorsunuz, AİHM kararlarını uygulamayan bir iktidarsınız; örnek Demirtaş ve Kavala kararlarıdır. Anayasa'nın 138. maddesi 3 yıldır her gün çiğneniyor bu Meclis'te. Yargıtay istisnai durumlar dışında hüküm mahkemesi değildir, kanunda bu belirtilmiştir. Böyleyken sanki Yargıtay ve AYM arasında bir yetki çatışması var tartışması başlatıldı ve bugünlere gelindi. Okunan yazı hüküm yazısı değil, yerel mahkemenin hüküm yazısını okutmadınız siz. Siz esas itibariyle kesin mahkeme kararını okutmadınız bu da bir anayasa suçu haline geldi. Siz değişik iş kararını okuttunuz. Bu açıdan anayasa birkaç defa çiğnenmiş oldu. Anayasayı ilk defa çiğnemiyorsunuz ama artık yapmayın."
