Haberler

TBMM Genel Kurulu

Güncelleme:
Abone Ol

AK Parti'nin, infaz düzenlemesine yönelik kanun teklifinin bugün yasalaşmaması halinde TBMM Genel Kurulunun hafta sonu da çalışmasına yönelik grup önerisi kabul edildi.

Ak Parti'nin, infaz düzenlemesine yönelik kanun teklifinin bugün yasalaşmaması halinde TBMM Genel Kurulunun hafta sonu da çalışmasına yönelik grup önerisi kabul edildi.

TBMM Genel Kurulunda, gündem dışı konuşmaların ardından partilerin grup önerileri ele alındı.

İlk olarak İYİ Partinin, çiftçilerin mali sorunlarına yönelik araştırma önergesinin bugün ele alınmasına dair grup önerisi görüşüldü.

İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, tarımsal kredi borçlarının, çiftçilerin en önemli sorunlarından biri olduğunu belirterek, tarımsal kredi faiz oranları düşmesine rağmen çiftçilerin borçlarının yüzde 10 faiz üzerinden yapılandırıldığını söyledi.

Yaşar, tarımsal üretimde elektriğin kilovatsaat başına ödenen fiyatının düşürülmesini, her ay elektrik faturalarını ödemekte zorlanan çiftçilerin, dönemsel ödeme yapmasını, çiftçilerin elektrik faturalarındaki yüzde 1'lik enerji fonu ile yüzde 2'lik TRT payının kaldırılmasını önerdi.

TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı, AK Parti Kars Milletvekili Yunus Kılıç, enerjinin Türkiye'de maliyetli bir alan olduğunu belirterek, "Ama sadece elektrik üzerinden düşünmeyin. Türkiye'de ilk defa AK Parti'yle mazot desteği, çiftçinin enerji giderini azaltmak için yapılmış en önemli destektir. Elektrik desteğinin 10 katı kadar büyük bir destektir. Geçen yıl sadece çiftçimize mazot desteği olarak ödediğimiz rakam 2,8 milyar liradır." diye konuştu.

Kılıç, bu yılın ilk üç ayında tarımsal desteğin 10,5 milyar lirasının çiftçilerin hesabına yatırıldığını, çiftçilerin çok çeşitli kaynaklardan 115 milyar lira kredi kullanabildiğini belirtti.

"Keşke PKK'nın, kadınları zorla silahlandırdığından da şikayet etselerdi"

Daha sonra HDP'nin, "salgınla mücadele döneminde evdeki kadınların durumuna" ilişkin verdiği araştırma önergesinin, bugün görüşülmesine yönelik grup önerisi ele alındı.

HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, koronavirüs nedeniyle yapılan "evde kal" çağrılarının, kadınlara "ev içi şiddetle baş başa kal" anlamına geldiğini savundu.

Gülüm, Alo 183 hattının, sadece kadına yönelik şiddete özgülenmesini, adliyelerde kadına yönelik şiddetle ilgili özel nöbetçi birimlerin olmasını, kadınlara barınma hakkı için sığınma evleri dışında otel ve benzeri yerlerde kalma imkanı sağlanmasını istedi.

AK Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, Hakimler ve Savcılar Kurulunun, 30 Mart tarihli Kovid-19 kapsamında ilave tedbirlere ilişkin yayımlanan genelgesine işaret ederek, "Genelgeyi dikkatli okursanız göreceksiniz, istisnası Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun. İstisnayı tam tersi okuyarak, burada AK Parti karşıtlığı üzerinden ne olur kadınlar istimar edilmesin. Acil olmayan işler, haciz, icra, idari yargılama işlemleri durduruldu ama hak kaybına sebep olma ihtimali olan acil işlemler tedbir kararlarıdır. HSK'nin kararında bu tedbir kararlarının istisna olduğu ve bunlarla ilgili bir durdurma işlemi yapılmayacağı açıkça ifade edilmiştir." dedi.

AK Parti Hükümetinin aile içi tecavüzü yasayla cezalandırdığını hatırlatarak, "Kadınların ev işlerine mahkum edilmesinden şikayet edenler, keşke PKK'nın kadınları zorla silahlandırdığından da şikayet etselerdi." değerlendirmesinde bulundu.

CHP'nin, Hatay'da koronavirüsün etkilerine yönelik grup önerisi üzerinde söz alan CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal, Hatay'da çiftçiye, esnafa, nakliyeciye, turizm sektörüne destek verilmesini istedi.

AK Parti Hatay Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu, Hatay'da 67 koronavirüs vakasının görüldüğünü, 10 kişinin yoğun bakımda olduğunu, bir kişinin de vefat ettiğini bildirdi.

CHP, HDP ve İYİ Partinin grup önerileri yapılan oylamalar sonucunda kabul edilmedi.

AK Parti'nin önerisi

AK Parti'nin Meclis'in çalışma günlerine ilişkin grup önerisi üzerinde konuşan AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can, toplumun büyük kesiminin, infaz düzenlemesine yönelik kanun teklifinin yasalaşmasını beklediğini kaydetti.

Toplumun bu beklentisine karşı duyarsız kalamayacaklarını dile getiren Can, "Cumartesi, pazar ve pazartesi TBMM Genel Kurulu saat 14.00'te toplanarak bu kanun teklifini yasalaştırmaya çalışacağız." dedi.

AK Parti ve MHP gruplarının, bu kanun teklifine destek verdiğini hatırlatan Can, diğer siyasi parti gruplarından da toplumun bu hassasiyetine duyarlı olmasını beklediklerini belirtti. Can, CHP ve İYİ Partinin, teklifte eksik gördükleri yerleri eleştirerek katkı verdiğini, HDP'nin ise destek olmadığını söyledi.

Toplumun belli bir kesiminin beklentisinin karşılanması konusunda bu kanun teklifinin er ya da geç çıkacağını vurgulayan Can, "Daha fazla toplumda gerginlik oluşturmama adına, TBMM'deki milletvekillerini duyarlı olmaya davet ediyoruz." diye konuştu.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, partisinin hassasiyetlerini içeren hiçbir talebin yerine getirilmediğini belirterek, "Ramazan Bey'in bu konudaki ifadesinin sehvi bir ifade olduğunu belirtmek istiyorum. Bizim tarafımızdan kabul edilebilir bir yönü yoktur." dedi.

HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, Ramazan Can'ın "HDP, kanun teklifine destek olmuyor." ifadesini eleştirerek, "Bir mesele ancak böyle çarpıtılır. Muhalifinize ölüm vadediyorsunuz. Genel Başkanınız Recep Tayyip Erdoğan bir zamanlar yattığı suçtan, şu anda cezaevinde olsaydı sizin getireceğiniz tekliften yararlanamayacaktı." görüşünü savundu.

AK Parti'li Can, Oluç'un, "Yandaşlarınıza af çıkarıyorsunuz." sözlerine, "Velev ki böyle olduğunu kabul edelim. Peki sizin yandaşlarınızı tahliye etsek, sizin tabirinizle af çıkarsak o zaman iyi mi? Problem yok o zaman. Bir şey ya doğrudur ya yanlıştır. Kendi içerisinde çelişkiler ifade eden savunmayı kabul etmemiz mümkün değildir." karşılığını verdi.

"Yandaşlarımızı çıkarmadığımızın ispatıdır"

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, muhalefet milletvekillerinin "Yandaşlarınıza af çıkarıyorsunuz." ifadesine işaret ederek, şunları kaydetti:

"Bu cümlenin eğer doğru olduğunu kabul ediyorsanız, bu cümlenin dışında kalanların da sizin yandaşınız olduğunu kabul ediyorsunuz. Yani şu anlama geliyor; terörden, cinsel dokunulmazlığın aleyhine işlenen suçlardan içeride olanlar, kasten adam öldürme suçunu işleyenler, uyuşturucu üretenler, satanlar, yararlanamayanlar da .... Zannediyorum bunu kastetmiyorsunuz ama söylediğiniz şeyin ne anlama geldiğini anlayınız diye söylüyorum. Siz, tezlerinizi iddia ederken mantıklı bir kurgu içinde söyleyin. Siz yandaş dediğinizde, bunların da sizin tarafınız olduğunu söylüyorsunuz. Aslında derdinizi anlatamıyorsunuz. Siz bunu kastetmiyor olmalısınız, katilleri savunmuyor olmalısınız, uyuşturucu üretenleri kastetmiyor olmalısınız. 'Bunlar da çıksın, bizimkiler de çıksın.' Bu, mu sizin teziniz? Sizin teziniz, bu olmamalı. Siz, kendi tezinizi bir başka bir mantık üzerinden anlatmalısınız. Bu anlattığınızda hiç adalet yok. 'Erdoğan içeride olsaydı çıkamazdı.' demek, bizim yandaşlarımızı çıkarmadığımızın bir ispatıdır. Bu kadar çelişkiyle tez savunulmaz. Hukuk, arka arkaya anlamsız kelimeleri sıralama işi değildir. Hukuk, matematiktir, mantıktır."

Oluç'un, TBMM Genel Kurulunun dünkü görüşmelerinde, HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş'ın "İdris Baluken cezaevinde ölsün mü?" dediği sırada, AK Parti sıralarından "Ölsün" denildiğini iddia etmesi üzerine ise Zengin, hiçkimse için bu ifadeyi kullanmadıklarını söyledi.

Zengin, "Ben ve grubum böyle bir şeyi savunamayız. Cezaevinde tutuklu olan kim olursa olsun, böyle bir ifadeyi kabul edemeyiz. Bunun ayrıca teyide ihtiyacı yok. Gerekli olan neyse, bize düşeni üzerimize alıyorum. Takip de ederiz. Böyle bir şeyin olmasına asla müsaade etmeyiz. Var olan bir hata varsa düzeltiriz." değerlendirmesinde bulundu.

-"Saatleri ayarlama enstitüsü olsa"

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, iktidarın bütün muhalifleri terör ve vatan haini statüsüne sokmaya çalıştığını ileri sürerek, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü romanına işaret etti.

Özel, şöyle devam etti:

"Bir saatleri ayarlama enstitüsü olsa, burada biraz saatleri geri alsak diye baktım. Sadece 8 yıl geri alsak saatleri, Tuncay Özkan, Mustafa Balbay, Engin Alan, Mehmet Haberal teröristtiler ve bu kapsamda aftan yararlanamıyorlardı. 11 yıl geri aldığınızda Ali Tatar, Kuddusi Okkır, dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ teröristtiler. Bu affı o güne uyguladığınızda yararlanamıyordular. 21 yıl önce Recep Tayyip Erdoğan, sizin af kapsamınız dışında. Aynı suçtan defalarca yargılanmış olan Necmettin Erbakan, halkın dini duygularını istismar ederek, halkı kin ve nefretle bölme suçundan kapsam dışında. 12 Eylül sürecindeki MHP ve ülkücü kuruluşlar davasının iddianamesine baktığınızda suç maddeniz kapsam dışında. Namık Kemal Zeybek, Muhsin Yazıcıoğlu, Sadi Somuncuoğlu kapsam dışında.

Çıkardığınız affı yıllar sonra savunabilmeniz lazım. Ben, bunu yapamayacağınızı iddia ediyorum. Benim elimden bu adaletsizliğin 21 yıl sonrasına sizi götürüp göstermek gelmediği için sizi adaletsiz af kanunuzla birlikte 30 yıl geriye götürdüm. Recep Tayyip Erdoğan'ı, Celal Adan'ı içeride bıraktınız."

AK Parti'nin infaz düzenlemesi teklifinin yasalaşmaması halinde Genel Kurulun, cumartesi, pazar ve pazartesi çalışmasına yönelik grup önerisi kabul edildi.

Kaynak: AA / Güncel

Halkların Demokratik Partisi AK Parti Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title