Haberler

CHP'li Gökçen: Etki Ajanlığı Maddesi Geri Çekildi Ama Antidemokratik Kanun Teklifleri Devam Ediyor

Güncelleme:
Abone Ol

CHP İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, TBMM'de yaptığı konuşmada etki ajanlığı maddesinin torba kanun teklifinden geri çekilmesini eleştirdi. Gökçen, bu düzenlemenin yeniden gündeme getirileceğinden endişe ettiklerini belirterek, antidemokratik kanunların hazırlanmasında yürütme organlarının etkili olduğunu savundu. Ayrıca, bu tür düzenlemelerin siyasi davalarla ilişkilendirilerek muhalefeti baskı altına alma amacı taşıdığını ifade etti.

(TBMM) - CHP İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, görüşmelerine başlanan torba kanun teklifinden bugün geri çekilen "etki ajanlığı" maddesi ile ilgili, "Bugün söyleyeceklerimi olur da maddeyi evirip çevirip biraz da yumuşatır, sivil toplumu razı etmeyi amaçlarsınız diye dile getiriyorum çünkü CHP olarak biz bu düşüncenin kendisine temelden itiraz ediyoruz. Mesela Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin iç veya dış siyasal yararları nedir? Abdullah Öcalan'ın cezaevinden çıkması ve TBMM'ye gelerek kürsüde konuşmasını talep etmek iç veya dış siyasal yararlara aykırı mıdır, uygun mudur? Hukukta belirlilik esastır. Bir kişi hangi fiilinin sonucunun ne olacağını bilmek zorundadır. Bunu sağlamak zorundasınız" dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerindeki görüşmeler devam ediyor.

"Böyle bir düzenleme Ekrem İmamoğlu'nun davasıyla ve diğer siyasi davalarla ilgili olabilir mi"

CHP İzmir Milletvekili Gökçen, Genel Kurul'da yaptığı konuşmada, etki ajanlığı ile ilgili maddenin söz konusu kanun teklifinden çıkarılması ile ilgili şunları söyledi:

"Her ne kadar geri çekilmiş olsa da yeniden ısıtılıp önümüze getirilen birçok antidemokratik kanun teklifiyle karşılaşmaya devam ediyoruz. Size bu kanun teklifinizle ilgili dört temel itirazımızı dile getireceğim. Birincisi; siz bu kanunları Meclis'te değil yürütme organlarında hazırlıyorsunuz yani sizler hazırlamıyorsunuz. Bir gün söylediğinizle diğer gün yaptığınız birbirini tutmuyor. Kadının soyadı konusunda çok geç kalınmış düzenlemeyi hala bekliyoruz. Biliyoruz alıştırmaya çalışıyorsunuz, normalmiş gibi davranalım istiyorsunuz ama demokratik bir ülkede kanunlar bu şekilde yapılmaz. Kanun dediğiniz şey yasama organında hazırlanır ve yapılır. Bürokratların kıymetli desteği alınır fakat yasama yetkisi asla Saray'a devredilemez. İkincisi; torba kanun diye bir şeyi hiçbir gerçek hukukçuya kabul ettiremezsiniz. Bir kanunla noterler hakkında düzenleme yapıyorsunuz aynı kanunla hükümetinizi eleştiren her vatandaşı çok ağır bir şekilde suçlayacak maddeler getiriyorsunuz. Üçüncüsü; bölge adliye mahkemelerinde Cumhuriyet Başsavcı vekillerinin nasıl atanacağına dair düzenleme getiriyorsunuz. Size soruyorum böyle bir maddeye neden ihtiyaç duydunuz? Şunu da sormak istiyoruz; acaba İstinaf Mahkemeleri ile ilgili böyle bir düzenleme Ekrem İmamoğlu'nun İstinaf Mahkemesinde bekleyen davasıyla ve diğer siyasi davalarla ilgili olabilir mi?

"Bir kişi hangi fiilinin sonucunun ne olacağını bilmek zorundadır"

Ben daha çocuktum tüm Türkiye şiir okuduğu için siyaset yasağı ile karşılaşan Recep Tayyip Erdoğan'ı konuştu. CHP, siyasetin yargı eliyle düzenlenmesine ilk günden itibaren karşı çıktı. Bugünler geçtiğinde, devir değiştiğinde sizler siyaset yasaklarıyla mı anılacaksınız yoksa olgun bir şekilde demokrasiye saygı mı göstereceksiniz? Sizin önünüzde bir tercih var. Dördüncüsü ise; etki ajanlığı. Bugün söyleyeceklerimi olur da maddeyi evirip çevirip biraz da yumuşatır, sivil toplumu razı etmeyi amaçlarsınız diye dile getiriyorum çünkü CHP olarak biz bu düşüncenin kendisine temelden itiraz ediyoruz. Mesela Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin iç veya dış siyasal yararları nedir? Abdullah Öcalan'ın cezaevinden çıkması ve TBMM'ye gelerek kürsüde konuşmasını talep etmek iç veya dış siyasal yararlara aykırı mıdır, uygun mudur? Fetullah Gülen'i sağlığında bu ülkeye çağırmak iç veya dış siyasal yararlara aykırı mıdır, uygun mudur? İsrail'le yapılan ticaretle ilgili konuşmak siyasal yararlara aykırı mıdır, uygun mudur? Dün Meclis'e çağırıp dinlediğiniz Ahmet Özer'i savunmak bugün siyasal yararlarınıza aykırı mı olacak? Vatandaşımız hangi görüşünüze göre hareket edecek? Hukukta belirlilik esastır. Bir kişi hangi fiilinin sonucunun ne olacağını bilmek zorundadır. Bunu sağlamak zorundasınız.

"Bu yasa geri gelirse akademisyenler, gazetecilier, derneklere ajanlık suçlaması yöneltilecek"

Bu teklif yakın bir tarihte yürürlükte olsaydı Güvenpark davasında PKK terör örgütünün katlettiği insanlarımızın ailelerinden tazminatları geri isteyen Danıştay'ı eleştirmek ajanlık olacaktı. 10 Ekim Gar katliamında IŞİD terör örgütünün hedef aldığı insanlarımızın hakkını savunmak ajanlık faaliyeti olacaktı. Dün alkışlayarak kabul ettiğiniz bugün şeytanlaştırdığınız İstanbul Sözleşmesi'ni savunan, katledilen her kadının davasına sahip çıkan kadın platformları ajan olacaktı. Bağımsız gazeteciler, bilimsel projeleri için uluslararası fonlara başvuran bilim insanları ajan olacaktı. Ajanlıktan ceza almak için aynı anda başka suçun da işlenmesi gerekiyor diye itiraz edebilirsiniz ama bu itirazınız geçerli olmayacak çünkü siz bu saydığım bütün insanları uydurma suçlarla yargıladınız zaten. O yüzden kimse kimseyi kaldırmasın. Bu yasa geri gelirse akademisyenler, gazetecilier, dernekler için çok ağır bir şekilde ajanlık suçlaması yöneltilecek."

Kaynak: ANKA / Güncel

Türkiye Cumhuriyeti Tbmm Genel Kurulu Abdullah Öcalan Sivil Toplum Milletvekili Gökçe Gökçen Politika Türkiye Güncel Gökçen Hukuk İzmir Sivil Toplum Hukuk Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title