Teğmen Çelebi'nin Telefonuna "Sehven Yükleme" Davası
Ergenekon davasında ceza alan Teğmen Mehmet Ali Çelebi'nin telefonuna "sehven yükleme" yaptığı iddiasıyla bir polis memuru hakkında yargılama başladı.
Ergenekon davasında 16 yıl 6 ay yıl hapis cezasına çarptırılan tutuklu sanık Teğmen Mehmet Ali Çelebi'nin cep telefonuna, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde "'sehven yükleme" yapıldığı iddiasına ilişkin, bir polis memurunun 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istemiyle yargılanmasına başlandı.
POLİS MEMURU DAVAYA SANIK OLARAK KATILDI
İstanbul 18. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Hanifi Öpaydın sanık olarak katıldı. Ergenekon davasından tutuklu olan Teğmen Mehmet Ali Çelebi'yi ise avukatı Serkan Günel temsil etti.
"TELEFONDAKİ BİLGİLERİ İNCELEMEK İÇİN YAPIYORUZ"
Duruşmada savunma yapan polis memuru Öpaydın, müşteki Mehmet Ali Çelebi'nin cep telefonunu kendisinin incelediğini ve telefonu bilgisayara taktığını belirterek, "Telefondaki rehber ve SMS kayıtlarını incelemek için böyle yapıyoruz. Çıktılarını alarak soruşturmayı yürüten birime teslim ettim. Benim görevim zaten bundan ibarettir. Diğer kişi Mahmut Oğuz Kazancı'ya ait rehber bilgilerinin incelemesini ben yapmadım. Nasıl müştekinin telefonuna geçtiğini bilmiyorum" dedi.
"BİLGİSAYAR MÜSAİT DEĞİL"
Suçsuz olduğunu kaydederek hakkında beraat kararı verilmesini isteyen Öpaydın'ın avukatı Ali Çelik de, müvekkilinin kullandığı bilgisayardaki programın herhangi bir ekleme veya çıkartma yapmaya müsait olmadığını ve bu demo programa hiç bir şekilde müdahale edilemeyeceğini belirterek, "Müvekkilim, eline telefon geldiğinde onun kime ait olduğunu bilmez. Operasyonun içeriğini de bilmez. Müvekkilimin bu olay ile ilgili herhangi bir kusuru ve kastı söz konusu değildir" şeklinde konuştu.
Duruşmada hazır bulunan şikayetçi Çelebi'nin avukatı Serkan Günel, sanık Öpaydın'a, telefonda yaptığı işlemin saatini sordu. Bu soruyu yanıtlayan Öpaydın, "Tutanağın altındaki saatin dışında bir saat hatırlamıyorum. Ancak bundan önce telefon kimlerin elinden geçti, nereden nereye intikal etti bilmiyorum" ifadelerini kullandı.
"20 EYLÜL'DEN ÖNCEKİ İŞLEMLER USÜLSÜZ"
Yeniden söz alan Günel, müvekkili Çelebi'nin 18 Eylül 2008'de saat 12.45'te gözaltına alındığı ve telefonun ertesi gün saat 17.50'de polis memuru Ercan Sezgin'e teslim edildiğini aktararak, "Bu tarihten itibaren telefon, emniyet görevlilerinin sorumluluğu altındadır. Telefonda yapılan incelemeye göre, telefon 19 Eylül 2008 günü 23.52 - 23.54 arasında usulsüz olarak açılmıştır. Bilirkişi incelemesinin başladığı tarih ise 20 Eylül 2008'dir. Bu tarihten önce yapılan her türlü işlem usulsüzdür. Bilirkişi raporlarında telefonda bir usulsüzlük yapıldığı açıkça görülmektedir. Sanıktan şikayetçiyiz" dedi.
Sanık Öpaydın ise, "Telefonun usulsüz açılmış olması söz konusu değildir. Çeşitli incelemeler yapılabilir. Bu husustaki iddiaları kabul etmiyorum" diyerek kendini savundu.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Mehmet Ali Çelebi'nin bir sonraki duruşmaya getirilmesi için Hasdal Cezaevi'ne yazı gönderilmesine hükmederek, duruşmayı 24 Ekim'e erteledi.
POLİS MEMURUNUN 2 YIL HAPSİ İSTENDİ
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Seyfettin Atıcı tarafından hazırlanan iddianamede, başka suçtan gözaltına alınan Mahmut Oğuz Kazancı'ya ait sim karttaki 139 adet telefon numarasının, Çelebi'nin telefon hafızasına, "sehven" 20 Eylül 2008'de eklendiği ve bu eklemenin Çelebi'nin mağduriyetine sebebiyet verdiği kaydedilmişti.
İddianamede şüpheli polis memuru Hanifi Öpaydın'ın "görevi ihmal" suçunu işlediği gerekçesiyle, bu suçtan 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenmişti.
Ergenekon davasının sanıklarından olan Mehmet Ali Çelebi, davanın 5 Ağustos 2013 tarihli karar duruşmasında "terör örgütüne üye olmak" ve "kişisel verileri kaydetmek, ele geçirmek" suçlarından toplam 16 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmış, hakkında da yakalama emri çıkarılmıştı. Çelebi, 14 Ağustos 2013'de çıkarıldığı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, yakalama kararının yüzüne okunmasının ardından tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
