Terörle Mücadele de Kararlar Halkın Rızasıyla Olacak
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Terör ve Şiddet Olayları Kapsamında Yaşam Hakkı İhlallerinin İncelenmesine Yönelik Kurulan Alt Komisyon heyeti, İzmir'de terör mağdurlarını dinledi.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Terör ve Şiddet Olayları Kapsamında Yaşam Hakkı İhlallerinin İncelenmesine Yönelik Kurulan Alt Komisyon heyeti, İzmir'de terör mağdurlarını dinledi. Komisyon Başkanı AK Parti Amasya Milletvekili Naci Bostancı, "Terörle mücadelede alınacak kararların halkın rızasına uygun olması kaçınılmazdır. Barışın teşekkül ettiği bir ortamda bakışlar farklılaşır. Kararlar halkın rızasıyla ve iklimle bağlantılı olacak" dedi.
Terör ve Şiddet Olayları Kapsamında Yaşam Hakkı İhlallerinin İncelenmesine Yönelik Kurulan Alt Komisyon, İzmir'deki Sabancı Kültür Merkezi'nde, yaptıkları çalışmalar hakkında basın toplantısı düzenledi. Alt Komisyon Başkanı AK Parti Amasya Milletvekili Naci Bostancı'nın başkanlığını yaptığı, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat, AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, Mülkiye Başmüfettişi Cem Toker, Yasama Uzman Yrd. Gamze Sıtkı'dan oluşan heyete, görüşmeleri sırasında İzmir Vali Yardımcısı Ardahan Totuk'ta eşlik etti.
İzmir'de 11 ayrı olayı değerlendirmek için gelen komisyon üyeleri, terör ve şiddet olaylarının mağduru 15 kişiyle görüştü. Alt Komisyon Başkanı AK Parti Amasya Milletvekili Naci Bostancı, terör, şiddet ve mağdurlarına yönelik çalışmaları kapsamında Batman, Tunceli, Diyarbakır, Siirt, Denizli ve Aydın'ın ardından hafta sonu İzmir'e geldiklerini yarın da görüşmelere Manisa'da devam edeceklerini dile getirdi. Bostancı, "Alt komisyonu olarak bir çalışma yürütüyoruz, geçen sene başlayan çalışma, bu yıl sonu bitecek. Terörden mağdur olanları dinledik. Meclise gelemeyen, aleni şekilde paylaşımlarını iletmek istemeyenler için Anadolu'da çeşitli vilayetlere giderek dinleyelim dedik. Aşağı yukarı 70 kişiyle görüştük. Bu güzel şehirde de terörden mağdur olan insanların acılarını gördük. Bugün 15 kişiyle görüştük. 4'ünü şehit asker yakınları, 2'si şehit polis yakınları, 2'si şehit öğretmen, 1'i köy korucusu, 2'sini de terörden mağdur olmuş sivil vatandaşlarımız oluşturuyor. Ayrıca yakın dönemdeki alacakaranlıkla ilgili emekli asker Hüseyin Oğuz ve bir yazarla da görüştük. Hakikaten çok acılar var. Tüm bunlara dayanabilmek kolay değil. Farklı Biz mağduriyetler üzerinden çalışıyoruz. Bizler için de pragmatik bir süreç olmuyor. Bunu bir ar meselesi olarak görme sebebiyle bir takım ipuçlarını söylüyorlar. Ama onların ne demek istediğini anlıyoruz. Bu da bir travma yaratıyor. Terörün doğurduğu mağduriyetin her yerde etkisi aynı. Ülkenin bir gerçeği olarak süreç devam ediyor. Herkes bu mesele nasıl çözülecek diye çözüm ararken, terörden mağdur olmuş olanlar yaşadıkları travmanın içindeler. Onların problemlerini hesaba katmaksızın çözüme ulaşmak mümkün değil. Terörün en önemli sonuçlarından biri terörün yarattığı çatışma dolayısıyla herkesin acıya kapanması" dedi.
İZMİR'DE 250 ŞEHİT DOĞU KÖKENLİ
Bostancı, "Terörün doğusu batısı yok. Şehit Aileleri Derneği Başkanı, dernekte, 332 şehidin fotoğrafının olduğunu, yer kalmadığını söyledi. Bu iş sürdükçe yeni fotoğrafların konulacağı görülüyor. Bu da ayrı bir dram. 332 şehidin 250'den fazlası doğu kökenli. Sadece bu örnek bile bu işin doğusunun batısının olmadığını gösteriyor. İnşallah insani temelli yürüttüğümüz çalışmada sürece katkı sağlayacak. Görüştüklerimiz, terör örgütüyle masfe olsun diyor. Terör örgütü mutlaka silah bırakmalı. Barış olmalı. Demokratik yollardan haklarını aramalı diyorlar. Yaklaşımları bu" dedi.
BARIŞTA BAKIŞLAR DEĞİŞİR
Bostancı, Abdullah Öcalan'a yönelik ev hapsi ve serbest bırakılmasıyla ilgili soruya ise, "Serbest bırakılsın demiyorum, ama barış teşekkül ettiğin de insanların bakışı birbirlerine değişir. Barışta düşünceler farklıdır. Yakınlarını kaybeden şehit ailelerinin bitmeyen bir yası var. Yas halindeki ile yarasını kapanan muhakemesi farklı olur. Barışın teşekkül ettiği bir ortamda bakışlar farklılaşır. O iklimde insanların teröre mağduriyete bakışı farklılaşır. Siyaset o iklimde güncelleyerek kararları alır. Alınan kararların halkın rızasına uygun olması kaçınılmazdır. Terörle mücadelede kararlar halkın rızasıyla olacak ve iklimle bağlantılı olacak. Kavganın ve barışın iklimi farklıdır. Barış teşekkül ettiğinde atmosferde siyasetin insanların aklı, bakışı farklılaşacaktır. Bunu hesap edip öneride bulunmakta fayda var" diye konuştu.
KAYIP BİR GELECEĞİMİZ OLMASIN
Terörün arkasındaki dış güçlerden de bahseden MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu da, "Siyaset üstü çalışma yapıyoruz. Bu konunun siyaset üstü ele alınması gerekiyor. Çözüm hepimizi ilgilendiriyor. Farklılık olabilir, ama öncelikle terörü meydana getiren unsurların belirlenmesi gerekiyor. Yanlış teşhis yanlış yollara sevk eder. En önemli tespit, mağdurların tespitidir. PKK terör örgütüyle halkımızın ayırt edilmesi. PKK hiçbir zaman Kürtleri temsil etmiyor. Kürtler de PKK'nın temsilciymiş gibi bir tespit olmadı. Buna göre önemli bir husus. Türkiye'yi iç savaşa götürecek bir unsur olmadığını gösteriyor" dedi.
DAĞLARDA ÖLEN ÇOCUKLARDA İÇİMİZİ ACITIYOR
TT,BK (İÖ/RT) - İzmir
