Terörle Mücadele ve İnsan Hakları Konusunda Kurumsal Perspektifler Paneli
Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Saran: "Ülkemiz uzun yıllar kendini esir alan bu terör sarmalını yaşamamış olsaydı, demokratikleşme ve insan hakları alanında çok daha ileri adımları, çok da...
Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Ulvi Saran, "Ülkemiz uzun yıllar kendini esir alan bu terör sarmalını yaşamamış olsaydı, demokratikleşme ve insan hakları alanında çok daha ileri adımları, çok daha önce atmış olabilirdi" dedi.
Terörle Mücadele ve İnsan Hakları Konusunda Kurumsal Perspektifler Paneli'nin açılışında konuşan Saran, insan hakları ve terörle mücadele konusunun hem uluslararası alanda hem de Türkiye'de daima gündemi meşgul ettiğini söyledi.
Toplantının, insan hakları haftasında, terörle mücadele ve insan hakları gibi çok önemli bir ikilemi ele aldığını anlatan Saran, toplantıya ilişkin bilgi verdi.
"Ülkemiz uzun yıllar kendini esir alan bu terör sarmalını yaşamamış olsaydı, demokratikleşme ve insan hakları alanında çok daha ileri adımları, çok daha önce atmış olabilirdi" ifadesini kullanan Saran, ulusal ve uluslararası alanda önemli bir sorun haline gelen terörle mücadelenin, stratejik bir bakış ve çok boyutlu vizyon gerektirdiğini vurguladı.
Saran, "Çağımızda yaşanan birçok gelişme, özgürlüğün olmadığı bir ortamda güvenlik kavramının, güvenlik ortamının olmadığı bir yerde de özgürlüğün anlamsızlaştığını gözler önüne sermiştir. Güvenlik önlemlerini artırma ihtiyacı belirdiği durumlarda, bu önlemlerin kesinlikle özgürlükleri geriletecek ve sınırlandıracak şekilde formüle edilmemesi gerekir. Günümüzde ülke olarak başarmamız gereken, hem özgürlükleri hem güvenliği birlikte yükseltmenin yol ve yöntemlerini geliştirmektir" değerlendirmesinde bulundu.
Müsteşarlığın, geliştirdiği projeler, gerçekleştirdiği etkinlikler ve yaptığı yayınlarla Türkiye'de güvenlik ve özgürlük dengesinin korunması ile terörle mücadelenin insan hakları ve hukukun üstünlüğünü dikkate alan bir şekilde yürütülmesine ciddi katkılar yaptığını aktaran Saran, sadece güvenlik prespektifinden değil, uluslararası insan hakları standartlarının, çok yönlü stratejilerin ve uluslararası deneyimlerin ülkeye kazandırılmasını temel ilke edinen bir vizyon ve felsefeyle hareket ettiklerini dile getirdi.
Saran, bugünün demokrasi ve insan hakları anlayışı çerçevesinde artık, insan haklarının korunmasının ve terörizmle mücadelenin birbirinden ayrılmaz iki misyon olduğunun, insan haklarının korunmasına ve hukuk devletine saygıya dayanan kapsamlı bir yaklaşımın, terörizmle mücadeleye bir engel olmadığının, kabul edildiğini vurguladı.
BM, AB ve Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanan ve müsteşarlık tarafından kitap olarak yayımlanan terörle mücadele stratejilerinin, bazı ortak felsefe ve değerlere dayandığını belirten Saran, terörizmin hedefinde demokrasi ve hukuk devleti olduğunun altını çizdi.
Hukuk devleti ilkesiyle insan haklarını dikkate almayan bir mücadele stratejisinin, bir yandan devlete karşı tepkiyi, diğer yandan terör örgütüne yönelik sempatiyi artıracağını, bu nedenle uzun vadede teeröristlerin amaçlarına hizmet edeceğini dile getiren Saran, bu kapsamda terörizmle mücadelenin, güvenlik ve özgürlükler arasındaki hassas denge korunarak yürütülmesi gerektiğini bildirdi.
Saran, müsteşarlık tarafından Türkçe yayımlanan Malaga Üniversitesinden Prof. Dr. Ana Salinas de Frias'ın "AİHM İçtihadında Terörle Mücadele ve İnsan Hakları" kitabının, konuya ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) standartlarını ulaşılabilir kılarak devletlerin terörle mücadelesini, insan haklarına saygı ve hukukun üstünlüğü çerçevesinde gerçekleştirmeleri için önemli bir kaynak oluşturduğunu ifade etti.
-"Terörizm 11 Eylül sadırısıyla yeni bir boyut kazandı"
Prof. Dr. Salinas de Frias da terörizmin ABD'ye yapılan 11 Eylül saldırısıyla yeni bir boyut kazandığını belirterek, saldırının hukuk kurumlarını, insan hak ve özgürlüklerini derin şekilde etkilediğini anlattı.
Olayın keyfi gözaltı, işkence, adil yargılanma hakkının ortadan kalkması ve hukukun üstünlüğünün tehlikeye girmesi konularında büyük etkiler ortaya çıkardığını ifade eden Salinas, AİHM'in bu noktada demokratik hareketlerin ortaya konması konusunda temel katkılarda bulunduğunu söyledi.
AİHM'in 50 yıllık bir içtihada sahip olduğuna işaret eden Salinas, temel hakların gerekli seviyede korunmasını sağladığını dile getirdi.
Kitabın içeriği hakkında bilgi veren Salinas, kolluk kuvvetleri için hukuk alanında önemli bir rehber olacağını kaydetti. - Ankara
