Tescilli Siirt battaniyesi ustaların elinde hayat buluyor
Tiftikten üretilen ve geçmişi 300 yıla dayanan Siirt battaniyesi, gelişen teknolojiye rağmen orijinalliği bozulmadan ustaların eliyle dokunuyor.
Tiftikten üretilen ve geçmişi 300 yıla dayanan Siirt battaniyesi, gelişen teknolojiye rağmen orijinalliği bozulmadan ustaların eliyle dokunuyor.
Siirt Üniversitesi (SİÜ) Siirt ve Yöresi El Sanatları Araştırma ve Uygulama Merkezi bünyesinde kurulan atölyede belli aşamalardan geçirilerek hazır hale getirilen tiftik, merkezde görevli ustalar tarafından ilmek ilmek dokunarak battaniyeye dönüşüyor.
Tiftikle ilgili çeşitli araştırma ve geliştirme çalışmalarının gerçekleştirildiği merkezde üretilen Siirt battaniyesi, özel tezgahlarda dokunarak orijinalliği bozulmadan gelecek nesillere aktarılıyor.
Merkez müdürü Muhammed Keskin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kentin yöresel el sanatları ürünlerinin başında tiftikten üretilen battaniyenin geldiğini söyledi.
Türk Patent ve Marka Kurumunca 2003'te "Siirt battaniyesi" adıyla tescillenen ürünün, 300 yıllık geçmişe sahip olduğunu belirten Keskin, Siirt tiftiğinin özelliğinin dokuması olduğunu kaydetti.
Türk el sanatlarının önemli bir parçası olan ürünün kaybolmasını engellemek ve tekrar canlandırmak amacıyla merkezde çalışmalarını sürdürdüklerini anlatan Keskin, yeni dokunuşlarla yeni motifler türetmeyi amaçladıklarını bildirdi.
Tiftikteki koku sorunu giderildi
Türk Standartları Enstitüsünün (TSE) belirlediği ölçülerde ürün üretmeyi başardıklarına değinen Keskin, şöyle devam etti:
"İkinci aşamada standartları yakalayarak ihraç edilebilir düzeyi hedefledik. Yaptığımız çalışmalarda onu da gerçekleştirmeyi başardık. Bir diğeri de Siirt tiftiğinde koku problemi mevcuttu. Geliştirdiğimiz yıkama ve kurutma teknikleriyle Siirt tiftiğinde geri dönüşümü olmayacak şekilde koku sorununu da gidermiş olduk. Motif, desen ve grafik açısından yeni ve modern bir bakış açısı gerçekleştirdik."
Bilgisayar destekli tasarıma yönelik de çalışma yürüttüklerini aktaran Keskin, herhangi bir desenin çok zor işlendiği tiftiğe, şu anda istenilen portre, yazı, grafik, amblem veya tabloyu işleyebildiklerini belirtti.
"El sanatları ürününün kaybolmasını engellemeyi, geleneksel yöntemlerle dokunmasını sağlamayı ve orijinalitesini koruyarak herhangi bir ham madde katmadan gelecek nesillere aktarmayı hedeflemekteyiz." ifadesini kullanan Keskin, bu amaç doğrultusunda çalışmalarını yürütmeye devam edeceklerini vurguladı.
"Ürünleri burada canlandırmaya çalışıyoruz"
Merkezde görevli 30 yıllık dokuma ustası Adnan Evin de dede mesleğini yaşatmaya çalıştıklarını söyledi.
"Unutulmaya yüz tutmuş ürünleri burada canlandırmaya çalışıyoruz. Yeni nesil, yapımı ve satışı zor olduğu için bunu yapmıyor. Elimizden geldiği kadar bu ürünü en ince şekilde dokuyarak yaşatmaya çalışıyoruz." diyen Evin, her geçen gün farklı çalışmalar ortaya koyduklarını ifade etti.
Dokuma ustası Özgür Harman da babasından kalan mesleği 12 yıldır merkezde sürdürdüğünü aktararak, merkezin faaliyete girmesiyle dokumacılığı, tasarım ve motif bakımından zenginleştirdiklerini bildirdi.
Harman, "Merkezde, renk ve motif bakımında daha ayrıntılı ve pürüzsüz çalışmalar çıkarıyoruz. Özellikle tezgahlarda müşterinin talebine göre çeşitli harf ve motiflerde yaptığımız battaniye daha fazla ilgi görüyor." diye konuştu.
Ustalardan Hüseyin Tekin ise 24 yıldır icra ettiği mesleğin, en hassas noktalarını da öğrendiklerini bildirdi.
Siirt battaniyesi dokumacılığının merkezde yeniden canlandığını dile getiren Tekin, "Burada piyasaya değişik ürünler çıkarıyoruz. Özellikle çeşitli figür ve resimleri tezgahlarda dokumaya başladık." dedi.