'Tıbbi ve aromatik bitki yetiştirilmesi konusunda rehber olacağız'
VAN Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Murat Tunçtürk, bölge, çiftçisinin tamamen yabancı olduğu, son yıllarda Türkiye'de revaçta olan bazı tıbbi bitkileri yetiştirmek amacıyla çalışma başlattıklarını söyledi.
VAN Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Murat Tunçtürk, bölge, çiftçisinin tamamen yabancı olduğu, son yıllarda Türkiye'de revaçta olan bazı tıbbi bitkileri yetiştirmek amacıyla çalışma başlattıklarını söyledi. Geçen yıl ekibiyle 300 farklı aromatik ve tıbbi bitkinin hasadını yapan Prof. Tunçtürk, bu konuda bölge çiftçilerine rehberlik etmek istediklerini söyledi.
Bölge çiftçisinin çok fazla yetiştirmediği fakat son yıllarda Türkiye'de revaçta olan bazı tıbbi ve aromatik bitkileri yetiştirmek amacıyla Van YYÜ Ziraat Fakültesi, 6 yıl önce çalışma başlattı. Bu kapsamda Van YYÜ Ziraat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Murat Tunçtürk ve ekibi kampüs alanı içinde 100 dönüm tarla bitkileri bölümüne tahsis edilen alan içinde, 5 dönüm arazide kurulan tıbbi ve aromatik bitkiler bahçesinde 300 farklı bitki türü yetiştirdiler. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından, Kovid-19 nedeniyle 19 Aralık 2020 tarihinde çevrim içi düzenlenen "Dördüncü Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Çalıştayı"na, gönderdiği mesaja değinen Prof. Dr. Tunçtürk, Van'da bu konu ile ilgili çalışma başlattıklarını söyledi. Ülkemizde, 12 bin 200 bitki tür ve taksonu olduğuna değinen ve bu türlerin 4 binin ülkemizde endemik olarak yetiştiğini belirten Tunçtürk, Doğu Anadolu Bölgesi'nin de endemik türler bakımından oldukça zengin olduğunu ve bölgede yaklaşık olarak 500 endemik türün yetiştiğini söyledi.
YENİ ÜRÜNLERE İHTİYACIMIZ VAR
Van Gölü Havzası'nın da tıbbi bitkiler ve kullanımı bakamından oldukça zengin bir coğrafyaya sahip olduğuna değinen Prof. Dr. Tunçtürk, şöyle konuştu:
"Geçmişten süre gelen bir kültür zenginliği olarak tıbbi bitkilerin kullanımı ve değerlendirilmesi bizim bölgemizde oldukça yaygın. Biz fakülte olarak 6 yıl önce Ziraat fakültesinin deneme alanlarında ülkemizde yaygın olarak yetişen veya kültürü yapılan veya yoğun olarak toplanan bazı yabani ve tıbbi bitkileri belirledik ve onların bir kısmı ilgili kültüre alma çalışmalarını başlattık. 2020 yılında geniş katılımlı '1'inci tıbbi bitkiler hasat bayramı' düzenledik. Amacımız bölgede ekonomik değeri yüksek ve ekolojik olarak bölgeye uygun tıbbi bitkilerin belirlenip çiftçiler tarafından yetiştiriciliğinin teşvik edilmesi. Tarımsal üretim bakımından en büyük sıkıntımız bölgede sınırlı sayıda bitkilerin yetiştiriciliğinin yapılması ve alternatif ürün sayısının azlığı, bu yüzden yeni ürünlere ihtiyacımız var. Bu ihtiyacın belirlenmesi için yeni bitkiler belirleme bazında özellikle tıbbi ve aromatik bitkilerin yer alabileceğini düşünmekteyiz bu yüzden bölgede yetiştirilebilecek bitkilerin tespiti için yoğun çalışmalar yaptık."
AMACIMIZ ALTERNATİF ÜRÜNLER ELDE ETMEK
Bu bölgede yetiştirilmeyen özellikle lavanta, ekinezya, adaçayı, kekik, çörekotu, çemen, nane ve melisa gibi bitkilerle 5-6 yıldır üniversitenin deneme alanlarında yetiştirdiklerini belirten Prof. Dr. Tunçtürk, geçen yıl yaptıkları tıbbi ve aromatik bitkiler bayramında da bu bitkilerin nasıl yetiştiğini ve üretiminde dikkat edilecek hususlar ile ilgili üretim parsellerinde katılanlara anlatarak gerekli bilgiler verdiklerini söyledi. Prof. Dr. Tunçtürk, "Amacımız bu bitkilerin bu bölgede yetiştirilerek bölge çiftçisine ekonomik olarak destek olabilecek bitkiler kazandırmak. Çiftçilerimize rehberlik etmek istiyoruz. Önümüzdeki yıl bölgede ki her ilçeden arazisi olan gönüllü ve bitkilerin yetiştiriciliğine merakı olan çiftçilerimizi belirleyip davet edeceğiz. Bu bitkilerin nasıl yetiştiğini anlatıp gerekli desteği vereceğiz. Ziraat Fakültesi olarak amacımız bölgede yeni alternatif ürünlerin elde edilmesini sağlamak" dedi.
GEVAŞ'TA 25 DÖNÜM ARAZİDE DENEDİK
Geçtiğimiz yıl Gevaş İlçesi'nde 20 dönümlük arazide lavanta, 5 dönümde ekinezya ektiklerini de belirten Prof. Dr. Tunçtürk, ayrıca kekik, melisa ve adaçayı fidelerinden materyaller verdiklerini ve çiftçileri üretim bazında teşvik etmeye çalıştıklarını söyledi. Bu bitkilerin özellikle pandemi döneminde çok revaçta olduğunu da belirten Tunçtürk, "Bunların yetiştirilmesi halinde aktarlara satılması olanağı var. Özellikle pandemi döneminde tıbbi bitkiler inanılmaz revaçta. 2001 yılında ihracatımız 50 ton iken, 2018-2019 yıllarında 90- 95 bin tona çıkmış. 2001 yılında ihracat olarak bunların getirisi 50 milyon dolarken şuanda 250-300 milyon dolarlık tıbbi bitkilerden kayraklı ülkemize döviz girişi var. Bu tıbbi bitkilerin üretiminin artırılması ve bu bitkilerden elde edilecek katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülmesi ülkemiz açısından büyük önem taşımaktadır" diye konuştu.