Tır Şoförleri, Sarp Sınır Kapısında Günlerdir Bekliyor.
Sarp Sınır Kapısı’ndan başlayarak Artvin'e kadar yaklaşık 23 kilometrelik alanda, TIR konvoyları günlerdir bekliyor. Bölgeyi ziyaret eden CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, “30 kilometrelik yolda 5 gündür ilkel koşullarda, zor koşullarda en zaruri ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan şoförleri gördük. Burada günlerdir TIR’larda yatan, Ramazan ayında iftarlarını TIR’larda yapan şoför esnafımız var. Onların mağduriyetlerini yerinde görmeye geldik. Daha doğrusu buraya 'kral çıplak' demeye geldik. Bir gece şu TIR’ın içinde bir siyasetçi yatsın, eğer keyifliyse bu arkadaşlar da yatmaya devam etsin” dedi.
Sarp Sınır Kapısı'ndan başlayarak Artvin'e kadar yaklaşık 23 kilometrelik alanda, TIR konvoyları günlerdir bekliyor. Bölgeyi ziyaret eden CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, "30 kilometrelik yolda 5 gündür ilkel koşullarda, zor koşullarda en zaruri ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan şoförleri gördük. Burada günlerdir TIR'larda yatan, Ramazan ayında iftarlarını TIR'larda yapan şoför esnafımız var. Onların mağduriyetlerini yerinde görmeye geldik. Daha doğrusu buraya 'kral çıplak' demeye geldik. Bir gece şu TIR'ın içinde bir siyasetçi yatsın, eğer keyifliyse bu arkadaşlar da yatmaya devam etsin" dedi.
Hopa Ticaret ve Sanayi Odası'nda bugün, Sarp Sınır Kapısı'ndaki uzun TIR kuyrukları gündemiyle Nakliye Sektörü İstişare Toplantısı düzenlendi. Toplantıya Hopa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Akyürek, CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, CHP Artvin İl Başkanı Ahmet Biber, CHP Hopa İlçe Başkanı Şükrü Aydemir, Hopa Belediye Başkanı Taner Ekmekçi, Kemalpaşa Belediye Başkanı Ergül Çiçek, CHP Kemalpaşa İlçe başkanı Taner Çakır, Hopa Kemalpaşa Şoförler Cemiyet Başkanı Turgut Dalkılıç ve nakliye sektörünün temsilcileri katıldı.
Toplantıda konuşan Hopa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Akyürek şunları söyledi:
"Gümrük çalışmıyor. Aslında gümrük yapılırken, fiziki yapısı oluşturulurken yapılan hatanın faturasını ödüyoruz. Her fırsatta söylüyoruz; dönemin Bakanı Canikli'nin, ısrarla 'bu proje uygulanacaktır' tavrı bugün yaşadığımız sorun ve sıkıntıları daha uzun süreler yaşayacağımızın da bir göstergesi. Defalarca toplantı yaptık. Biz kendimizi bırakalım, o dönemin mülki idare amiri, o dönemin büyük yetkilileri; 46 dönümlük bir arazi içinde iki giriş, iki çıkışla bu sorunun çözülemeyeceği, sanal sunumlarla gösterildi. Benim bildiğim kadarıyla bu altıncı. Bu ülkenin kaynaklarına yazık değil mi? Bizim şehit mezarlığının da caminin de kaldırılarak, daha iyi daha güzel yere ikame edilmesiyle o geniş alanın yaratılması mümkün değil miydi? O zaman önerilmişti, dolgu yapılarak bu sorun çözülemez miydi?
Türkiye'nin en büyük üçüncü kapısı, yolcu üzerinden değerlendirdiğimizde de birinci kapısı. Bir yılda 7 milyon insan geçiyor. Yani bir Hopa nüfusu gidiyor, geliyor; bir günde. Peki bu kapıyı yolcu geçişi açısından turizme, ihracat ve ithalat açısından yük taşımacılığına… Değerlendirilseydi ve bir iki yıl sonra o istimlakle gerçekten doğru bir projelendirmeyle yapılsaydı emin olun bizim buradaki ihracatımız iki kat… Burada bu sorunu konuşmayacaktık. Burada nerede, nasıl yatırım yaparız diye bir araya gelecektik. Hep sorunlar için bir araya geliyoruz."
"ŞOFÖRLER 5 GÜNDÜR İLKEL KOŞULLARDA YAŞIYOR"
Toplantının ardından Uğur Bayraktutan, günlerdir kuyrukta bekleyen TIR şoförlerini ziyaret etti, sorunlarını dinledi. Aracın yemek yedikleri bölümünü Bayraktutan'a gösteren TIR şoförü 5 gündür burada yemek yediğini belirtti. Bayraktutan, şunları söyledi:
"Geçtiğimiz günlerde sayı bakan bölgeyi ziyaret etti. Biz bu sorunun bileşenleri, Ticaret Odası Başkanları, esnaf ve sanatkarlar, odalar ile Hopa'da bir değerlendirme toplantısı yaptık. O toplantıda soruna ilişkin tespitlerde bulunduk ve buraya sorunun esas aktörlerini görmeye geldik. Şoför kardeşlerimiz, nakliyeciler bize bire bir yaşadıkları sorunları anlattılar ve alana gelince sorunların ne kadar çarpıcı olduğunu gördük. 30 kilometrelik yol boyunca 5 gündür ilkel koşullarda, zor koşullarda en zaruri ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan şoförleri gördük. Geçtiğimiz günlerde, en çarpıcı olanı bu bence, sayın Bakan bölgeyi ziyaret ettiğinde, TIR şoförlerinin TIR'ları kamufle edildi, sayın Bakan yol üstündeki tırları görmesin diye. Bu tam Türk usulü bir çözüm olmuş. Onu hangi akıllı düşünmüşse, bölge milletvekili olarak o akıllıyı tebrik ediyorum. Aslında onu ekonominin başına geçirmek lazım.
"BİR GECE ŞU TIRDA YATIP GÖRSÜNLER"
Salı günü parlamento açılır açılmaz hem basın toplantısı, hem sayın Bakanla görüşme, hem soru önergeleri ile bu sorunu Türkiye gündemine taşıyacağız. Hükümet yetkililerine sesleniyorum, bakın burada bir sorun var. Her ne kadar bazı kamu yöneticileri buradaki TIR kuyruğunun kilometresini mezuralarla hesap etme gibi bir gaflete düşseler de burada günlerdir TIR'larda yatan, Ramazan ayında iftarlarını TIR'larda açan şoför esnafımız var. Onların mağduriyetlerini yerinde görmeye geldik. Daha doğrusu buraya 'kral çıplak' demeye geldik. Bir gece şu tırın içinde bir siyasetçi yatsın, eğer keyifliyse bu arkadaşlar da yatmaya devam etsin.
"BENİM ULAŞTIRMA BAKANIM NEREDE?"
TIR şoförlüğü yapan Mehmet Süngüler, "Ben Kazakistan'a gidiyorum. Hazar üzerinden ben gittiğimde Rusya belgesi yok, size yanlış anlatmışlar. Rusya bize belge vermiyor. Benim Ulaştırma Bakanım nerede? Rola şansı 2 bin dolar, bize kim karşılayacak? Azerbaycan bize transit vermiyor, niye? Rusya, Özbek'e, Gürcü'ye, Kazak'a veriyor, bize vermiyor. Burada rant var. Türkiye Cumhuriyeti o kadar aciz mi ki, Türkiye Cumhuriyeti'nin Ulaştırma Bakanı o kadar aciz mi ki Rusya Özbek'e veriyor, Gürcü'ye veriyor, Kazak'a veriyor, Kırgızistan'a veriyor da bize niye vermiyor? Herkese veriyor bize niye vermiyor? Bir kere Rusya, bize transit belgeyi vermeye mecburdur, bir kere dünya ulaştırma şartlarında mecbur bunu bize vermeye. Geçen sene de bizi Kazak'a mahkum ettiler" diye konuştu.
"KOYUN DEĞİLSEK BİZ DE ONA GÖRE CEVAP VERECEĞİZ"
Süngüler konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yabancı araba geldi, Gürcü'nün pahalı araç geliyor Türkiye'den belgesi var, Türkiye'ye boş giriyor, Türkiye'ye boş girme şansı yok. Ben Gürcistan'a boş girip yük yükleyemiyorum, kendisi dingili kaldırıyor geliyor kara yoluyla. Ben 1700 lira Antep'ten aracın çoğuna gitti buraya geldim herkesin parası ödendi, 1700 lira ne demek. Makbuz yanımda getirip göstereyim. Şu anda biz de satacağız yabancı plaka alacağız. İnşallah seçim gelecek biz de ona göre seçimimizi yapacağız, koyun değilsek biz de ona göre cevabımızı vereceğiz. Ulaştırma bakanlığı iki yıldır yapmıyor bu işi, tamamen yabancı plaka trene yönlendirmeye çalışıyorlar bu işi. Siz bir kuyruğa girin 50 aracın 40 tanesi yabancı plaka, 10 tanesi Türk plakası. Çünkü bizim artık rekabet edecek gücümüz kalmadı. 2000 dolar gemiye vereceğim 525 dolar da Azeri'ye gidişte, 525 de gelişte vereceğim 3000 dolar ek maliyet."
"BİZ İKİNCİ SINIF OLDUK"
Murat Sunay, "Türkiye'den yükleyip gidiyor onlar gidiyor biz bakar olduk neden oluyor bu yüklerin hepsi Türk yükü biz ikinci sınıf olduk. Şimdi durum tam tersine değişti 100 tane araç varsa bunun 80 tanesi yabancı. Biz yüzde 20'si kaldık bunun yüzde 10'u da Azeri'ye, Gürcü'ye çalışıyor, Asya ülkelerine çalışan araç yüzde 10 oldu ve biz de bekliyoruz. Eskiden yabancı araçlar gelmediği için bizim burada söz hakkımız olmadı şimdi yabancı araçlar geliyor Türk araçları azınlıkta bun artık dur diyelim. Şu an üvey evladız, ben devletten geri iade alamıyorum firma alıyor" dedi.
Ali Değirmenci ise şunları söyledi:
"Gümrükte gelirken bu şoförlere yazılan cezalar asgari bir duruma düşürülsün tamam devletimiz kazansın hepimiz ona hizmet ediyoruz. Ama yani bir araç 900 litre 1000 litre mazotla yola çıkıyorsa gidip şoför yükleyip geldiğinde, en azından 22 lira değil de 10 TL gibi bir maliyet alacak çünkü buradan çıkardığı mazot şoförün, biraz nefeslenecek, ekmeğine biraz daha sarılacak. Şoför demek ülkemize ithalat ihracat yapan insan demek. Aracın beklemesinden ziyade üzerindeki trilyonluk, katrilyonluk yükler bekliyor ihracatımız engelleniyor. Bunlara ceza yazılmazsa bunlar gidecek istediği yerden yükünü yükleyip, buraya geri gelmesi gerekiyor şoförün. Yoksa bu işin içinden kimse çıkamayacak hepsi aynı gemide batacak."
