Tiyatro Eğitime Dokununca
Tiyatronun temeli insanın sosyal yaşantısında çevresini gözlemlemesine ve gözlemlerine dayanarak hareket etmesine dayanır.
Gözlemlerinden edindiği tecrübelerle kendine roller biçen insanlar, sosyal hayatlarında attıkları her adımı buna göre kurgularlar. 4-12 yaş arasında alınan temel eğitim ile şekillenen bu rollere göre çocuk; kendini tanır, ifade eder ve gelişimini tamamlar.
Kendini doğru ifade edebilmek artık insanlar için yeterli değil. Hem kurumlar, hem de okullar artık Tiyatronun en temel eğitimlerinden biri olan "Yaratıcı Drama" ile bireylerin kişisel gelişimlerine katkıda bulunmak üzere çalışmalarda bulunuyorlar.
Şirketler, eleman alımlarında referanslar ve iyi bir kariyer geçmişinin yanı sıra, kendini doğru ifade edebilme gücüne de önem veriyorlar. Artık okulların birçoğunda öğretmenler ders anlatımlarında "Yaratıcı Drama Teknikleri"ni uyguluyorlar.
Yaratıcı Drama eğitimi alan kişiler; iletişim becerilerini geliştiriyor, kendini özgürce ifade ederek, grup ortamında başkalarını tanıyan bireyin kendine ve başkalarına güven duymayı öğreniyor ve iletişim gücü artıyor.
Eğitimde Yaratıcı Drama
Türkiye'de Yaratıcı drama 1980'lerde Prof. Dr. İnci San'ın eğitimde, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Levent'in tiyatrolarda kullanması ile başlamış, 2000'li yıllarda İlköğretim Okulları'nda bir eğitim metodu olarak uygulanmaya başlanmıştır. Anabilim Eğitim Kurumları , "Anabilim Kariyer Akademesi" içerisinde başladıkları "Yaratıcı Drama" eğitimini artık veli-öğretmen-öğrenci iletişimini güçlendirmek, öğrencinin ilgi ve becerilerini kullanarak öğretmen ve velisine kendini doğru ifade edebilmesi için İlköğretim 1,2 ve 3. sınıflarda uyguluyor.
2003 yılında kurduğu "Sizdrama" ile adını duyuran Suat Güneş'in eğitmenliğinde gerçekleşen programlarda öğrenciler, kendi becerilerine en uygun ifade biçimini geliştiriyor, veli ve öğretmenin ortak dili kullanması sağlanarak çocuğun kişisel gelişiminde önemli bir yol kat ediliyor.
