TKBB ve Cibuti arasında mutabakat zaptı imzalandı
Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) ile Cibuti Sanayiden Sorumlu Ekonomi ve Maliye Bakanlığı arasında (MEFI) Cibuti'de İslami mikrofinansın gelişimini desteklemek için mutabakat zaptı (MoU) imzalandı.
Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) ile Cibuti Sanayiden Sorumlu Ekonomi ve Maliye Bakanlığı arasında (MEFI) Cibuti'de İslami mikrofinansın gelişimini desteklemek için mutabakat zaptı (MoU) imzalandı.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Ofisi'nin koordinasyonunda imzalanan MoU kapsamında, Cibuti'deki katılım finans sektörünün mikro ve KOBİ finansman operasyonunun gelişimine katkıda bulunmak için katılım finans iş ve süreç modelleri ve yasal yapı hakkında Cibuti'deki yerel paydaşlara UNDP'nin uygulayıcı ortaklığı ile bilgi, beceri ve teknik bilgi aktarımı yapılacak.
"İstanbul Finans Merkezi, İslami finansın yeni çekim merkezi olmaya aday"
TKBB Yönetim Kurulu Başkanı ve Ziraat Katılım Genel Müdürü Metin Özdemir, 11. Boğaziçi Zirvesi'nde düzenlenen imza töreninde yaptığı konuşmada, küresel çapta yaşanan ekonomik krizlerin, geleceğin dünyasında faize dayalı bir sistemin yerini, risk paylaşımının esas olduğu bir finansal mimarinin alacağını gösterdiğini kaydetti.
Özdemir, "Bu sistem, ekonomik krizlere dayanıklı, hatta engelleyici bir yapı olan katılım finans sistemidir. Aynı zamanda sosyal ve ekonomik yapının güçlenmesine ve gelir dağılımının tabana yaygın hale gelmesini sağlar. Katılım finans sistemi, finansal piyasalar açısından çok geniş bir manayı içermektedir. Bankacılığın yanında tekafül sigortacılığı, katılım emeklilik sistemi, katılım fon sistemi, katılım endeksi, faizsiz sermaye piyasası araçları, finansal ortaklıklar, girişimci destekleme programları, sertifikasyon ve fintek gibi konular esasında bu sistemin önemli bileşenleridir." diye konuştu.
Türkiye'de son 20 yılda devletin katılım finans sistemine vermiş olduğu desteklerle katılım finans kurumlarının güçlenerek hedeflerine emin adımlarla ilerlediğini ifade eden Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özellikle 2015 yılından itibaren kamunun da sektöre oyuncu olarak girmesiyle büyüme hızının arttığını görüyoruz. Son 5 senede katılım bankalarının, bankacılık sektör payı yüzde 5'ten yüzde 7,2'ye yükselmiştir. Bu dönemde Merkezi Danışma Kurulumuz ile sektöre dair standartlar oluşturulmaya başlandı. Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi bünyesinde kurulan Katılım Finans Daire Başkanlığı ve Merkez Bankası bünyesinde oluşturulan Katılım Bankacılığı Müdürlüğü ile İstanbul Finans Merkezi projesinin önemli bir bileşeni olan İslami finans alanına büyük destek verildi. Ülkemiz tüm dünyaya, katılım finans piyasasında büyük bir aktör olacağının işaretlerini vermiştir. 2022'de açılması planlanan İstanbul Finans Merkezi de en büyük yatırımlardan biri olarak, İslami finansın da yeni çekim merkezi olmaya adaydır."
"İslam ülkelerinin katılım finans kurumlarıyla yakın irtibat içindeyiz"
Metin Özdemir, TKBB olarak 2015'te hazırlamış oldukları strateji belgesini güncellediklerini aktararak, "Katılım finans sektörünün tanıtımını yapmak ve bankacılık sektörü içinde stratejik hedefimiz olan yüzde 15'lik pazar payına ulaşabilmek için günümüz ihtiyaçlarına göre bir yol haritası üzerinde çalışıyoruz. Bir yandan da ülkemiz içerisinde sınırlı kalmayıp tecrübelerimizi farklı coğrafyalara taşımayı ihmal etmiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Özellikle İslam ülkelerinin katılım finans kurumlarıyla yakın irtibat içinde olduklarını vurgulayan Özdemir, sözlerini şöyle tamamladı:
"Almanya, Bahreyn ve Sudan gibi ülkelerde şubeler açarken, Endonezya, Malezya, Fas, Cibuti, Somali ve Azerbaycan heyetleri ile görüşmeler gerçekleştirdik. Afrika kıtasındaki ilk Türk bankası olma özelliğini taşıyan, katılım finans sektörünün önemli temsilcilerinden olan Ziraat Katılım, Sudan'da şube açarak bir ilke imza attı. Sudan'dan sonra gerekli izinlerin ardından Somali'de de şube açma çalışmalarına başlandı. Afrika'ya olan ilgimiz kültürel, tarihsel bağlılığımız dolayısıyla devam edecektir. Afrika ve ülkemiz arasındaki ilişkilerin gelişmesine önemli bir katkı sağlayacağımızı ümit ediyoruz.
Katılım finans sektörünün Türkiye'deki ana temsilcisi olarak sektörün Türkiye ekonomisine yaptığı katkı konusundaki farkındalığı artırmak için kamu, düzenleyici kurumlar ve diğer paydaşlarla birlikte çalışmaya devam ediyoruz. UNDP Türkiye Ofisi'nin koordinasyonunda imzalamış olduğumuz bu mutabakat zaptı kapsamında, katılım finans sistemi uygulamaları alanında iş ve süreç modelleri ile projelere bilgi, beceri ve teknik bilgi aktarımıyla destek vermeye gayret sarf edeceğiz. Bu iş birliğinin ülkemize ve Cibuti'ye hayırlı olmasını dilerim."