Toplumsal Cinsiyet Adaleti İçin Kadınların İşbirliği Projesi" Tamamlandı
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı gönüllüsü Özkan: "Projede, avukat, hakim ve savcıların kadının insan hakları konusundaki farkındalıklarını artırma, bakış açılarındaki ve yasal metinlerin yorumlanması konusundaki farklılıklarının ortaya çıkarılmasına çalışıldı"
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Van Kadın Derneği, Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği ile İstanbul Bilgi Üniversitesi İnsan Hakları Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi iş birliğiyle yürütülen "Toplumsal Cinsiyet Adaleti için Kadınların İşbirliği Projesi" tamamlandı.
Projenin sonuçlarını Cezayir Restoran'da düzenlenen basın toplantısında açıklayan Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı gönüllüsü avukat Özlem Özkan, projenin, erkek şiddetine maruz kalan kadınların yasal yollara başvurma ve hukuki haklarını kullanabilme süreçlerinde önlerine çıkan engellerin ortaya konması, varolan mekanizmalara işlerlik kazandırılması amacıyla hukuk uygulayıcılarıyla yapılan çeşitli etkinlilere ve dayanışma merkezinin sürdürülebilmesine olanak sağladığını belirti.
Özkan, projenin başlangıcından, Nisan 2013'e kadar vakfın dayanışma merkezine başvuran kadınlardan 45'ine ve 37 çocuğa sığınak desteği sağlandığını anlatarak, merkezde şiddetten kurtulmak için mücadele eden kadınlarla alabilecekleri sosyal, hukuksal ve psikolojik destekler konusunda bilgi paylaştıklarını söyledi.
Gösterilen dayanışmanın önemine işaret eden Özkan, şöyle devam etti:
"Mor Çatı'ya başvuran kadınlarla ve gönüllülerle kurduğumuz dayanışma ağı, sistem karşısında güçlenmemizin önünü açtı. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Yasa'nın uygulanmasıyla ilgili yaşanan sorunlara dikkat çektiğimiz bu süreçte yasanın öngördüğü 'gizlilik', 'geçici maddi yardım' gibi önemli maddelerin kadınların lehine uygulanmadığına ve Şiddet İzleme ve Önleme Merkezleri'nin yeterli desteği sağlayamadığına tanıklık ettik. Projede, avukat, hakim ve savcıların kadının insan hakları konusundaki farkındalıklarını artırma, bakış açılarındaki ve yasal metinlerin yorumlanması konusundaki farklılıklarının ortaya çıkarılmasına çalışıldı. Bu kapsamda İstanbul, Trabzon, Gaziantep ve Antalya'da avukatlara, hakimlere ve savcılara yönelik atölyeler gerçekleştirildi. Yine proje kapsamında, Yargıtay üyelerinin katıldığı bir çalışma yapıldı. Yargıtay üyeleriyle bir kadın örgütü aynı masa etrafında bir araya geldi ve kadına yönelik şiddet vakalarına ilişkin deneyimlerini paylaştı."
Özkan, proje kapsamında ortaya çıkardıkları raporlardan birisinin de kadına yönelik şiddete dair verilerin yetersizliği üzerine bir çalışma olduğunu ifade ederek, raporda, şiddete maruz kalan kadın ve çocukların bilgilerinin "veri sistemi" adıyla kolay elde edilebileceğine ilişkin bir değerlendirme sunulduğunu dile getirdi.
Rapor kapsamında son yasama döneminde kadına yönelik şiddete ilişkin TBMM'ye sunulan soru önergelerinin de toplu olarak yer aldığını vurgulayan Özkan, yine projenin çıktıları arasında "Erkek Şiddeti ile Başa Çıkmak: Sosyal Çalışmacılar ve Gönüllüler için El Kitabı" ve şiddet nedeniyle başvuran kadınların anlatımıyla derledikleri bir kitabın ortaya çıktığını kaydetti.
"Yalnızca kanun yapmak ya da değiştirmek sonucu etkilemez"
İstanbul Bilgi Üniversitesi İnsan Hakları Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi'nden Sevinç Eryılmaz da proje kapsamında ortaya çıkan raporun derlemesini yaptığını anlatarak, raporla aslında kadına yönelik şiddet olgusuna ilişkin kısıma yoğunlaşmaya çalıştıklarını söyledi.
Yalnızca kanun yapmanın ya da değiştirmenin sonucu etkilemediğini, bunun başka politikalarla da desteklenmesi gerektiğini dile getiren Eryılmaz, şunları kaydetti:
"Bu politikalar içerisinde aslında veri kısmı da çok önemli yer tutuyor. Yapılan kanunların ya da bunların uygulamasının ne şekilde işlediğini, işleyip işlemediğini görebilmek için bu verileri doğru, objektif şekilde ortaya koymak ve değerlendirip, işe yaramıyorsa sorunu bulup başka politikalar geliştirmek gerektiği için verilerin doğru toplanması çok büyük önem taşıyor. Bu konuda aslında uluslararası belgelerde de çok çeşitli hükümler mevcut. Tüm belgelerde veri toplanmasının altı önemle çizilmiş durumda. Türkiye de aslında bu uluslararası belgelerin birçoğuna taraf. Kadına yönelik şiddetle mücadeleye ilişkin uluslararası belgelerin birçoğuna taraf bir ülke olarak Türkiye'nin hem veri toplama konusunda hem de kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda yapması gereken çok daha fazla şey var." - İstanbul