TÖÜ'de "Üç Seçime Doğru Türkiye" Paneli Yapıldı
Turgut Özal Üniversitesi Bilim ve Medeniyet Kulübü tarafından organize edilen "Üç Seçime Doğru Türkiye" Paneli TÖÜ Konferans Salonu'nda gerçekleşti.
Kanaltürk TV Ankara Temsilcisi Faruk Mercan, Radikal Gazetesi Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek, Zaman Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Ünal ve Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Metehan Demir'in katıldığı panelde Türkiye'nin siyasi geleceği ile ilgili değerlendirmelerde bulunuldu.
ZEYREK: "BAYANLARIN BAŞÖRTÜLÜ ŞEKİLDE ÜNİVERSİTEDE OKUMASI TEMEL HAKTIR."
Panelde iktidar partisinin hala tek kale maç yaptığını ve siyaseten bir alternatifi bulunmadığını belirten Radikal Gazetesi Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek, iktidarın ülkenin ekonomik durumunu bir şekilde manipüle ettiğini ve kızlı erkekli ev konusundaki yaklaşımları ile tepki çektiğini ifade etti. Bayanların başörtülü şekilde kamuda çalışması ve üniversitede okuyabilmesinin temel hak ve özgürlük olduğunu kaydeden Zeyrek, "İktidar değişse bile insanların bu haklarından vazgeçeceklerini düşünmüyorum. Geçmişte iktidar partilerinin bir sonraki seçimde yüzde 1 oy alabildiklerine şahit olduk. İktidar içinde şu an olmasa bile böyle bir durum söz konusu olabilir. İnsanların temel hak ve özgürlükleri verilmez, lütfedilmez. Başörtüsünün serbest olması bir kazanımsa bu iktidarın değil, başörtüsü için yıllardır mücadele eden ve bunun mağduriyetini yaşayan bayanların kazanımıdır." diye konuştu.
ÜNAL: "CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ ÜLKENİN KADERİNİ BELİRLEYECEK."
AK Parti'nin geride kalan üç seçimde oyunu yükselterek iktidar olduğunu ve hala rakipsiz olduğunun altını çizen Zaman Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Ünal ise, "Önümüzdeki üç seçim içinde yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi hem AK Parti'nin hem de ülkenin durumu açısında kader seçimi olacak." diye konuştu. Süleyman Demirel'le yıllar önce yaptığı bir röportajdan bahseden Ünal, röportajda Demirel'in "Hiçbir fani Cumhurbaşkanlığını elinin tersiyle itmez." dediğini aktararak "Özal'da başbakanlıktan cumhurbaşkanlığına geçmişti. 2007 şartlarını referans alırsak, o zamanda cumhurbaşkanlığı için Erdoğan'ın ismi geçiyordu fakat o 'Cumhurbaşkanı adayımız kardeşim Abdullah Gül'dür.' demişti. Erdoğan'ın aday olma ihtimali yüksek ama aday olmama ihtimalini de gözetmek lazım." şeklinde konuştu.
DEMİR: "MUHALEFET KONUMUNUN GEREĞİNİ YERİNE GETİREMİYOR."
Ergenekon, Balyoz ve 28 Şubat davalarının içeriğinin halk tarafından iyi bilinmediğini belirten Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Metehan Demir ise, "Bu davalardan dolayı TSK'nın içinde de karmaşık bir durum yaşanıyor. Eski alışkanlıkları terk etmek bu noktada sancılı olacaktır. 28 Şubat davasında 5 tutuklu kalması olayı bazı insanları rahatsız ediyor. Ergenekon ve Balyoz'da nasıl yargıya saygı duyuyorsak 28 Şubat Davası'nda da saygı duymalıyız. Bu konudaki rahatsızlıkları kabul etmiyorum." diye konuştu. Gezi Parkı olaylarının ülkedeki muhalefet boşluğundan kaynakladığını ifade eden Demir, "Orada gerçekten temsilcisi olmadığı için sokaklara dökülen samimi insanlar da vardı. Bu ülkede iyi bir muhalefetin olmamasından kaynaklandı. Mevcut muhalefet iktidar olma ile alakalı sadece hayal kuruyor, başka bir şey yapmıyor." şeklinde konuştu.
MERCAN: "ŞU ANKİ SİVİL-ASKER İLİŞKİSİ ÖNEMSENECEK BİR SEVİYEDE."
Eskiden Harp Okulu mezuniyet törenlerinde mezun olan öğrencilere geleceğin cumhurbaşkanları şeklinde hitap edildiğini aktaran Kanaltürk TV Ankara Temsilcisi Faruk Mercan ise, "Türkiye böyle bir siyasi gelenekten geliyordu. Şu anki sivil-asker ilişkisindeki gelinen nokta önemsenecek bir seviye." diye konuştu. Hükümetin medyaya baskı yaptığı iddialarıyla ilgili de değerlendirmede bulunan Mercan, "Medya patronları iktidar baskısından dolayı mağduru oynuyor. Aslında bazı olayların perde arkasında ticari hesaplar var. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'ün de dediği gibi 'Medyaya baskı varsa patronlarda dirensin.' Siyaset her dönemde medyaya baskı yapmıştır ama patronların direnmesi gerekir." diye konuştu.
Panelin sonunda konuşmacılara hediyeler takdim edildi.
