Trabzonspor Genel Sekreteri Yener Demirören'in O Sözleri Söylediğine İnanıyorum
Trabzonspor'da Yıldırım Demirören öfkesi sürüyor.
Trabzonspor'da Yıldırım Demirören öfkesi sürüyor. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören'in, Ben olsaydım Fenerbahçe Devler Ligi'ne giderdi dediğine inandığını belirten Genel Sekreter Hasan Yener, Türkiye'de bazı şeyleri söylerken konumunuza bakacaksınız. Demokratik bir ülkede bunları söylemek çok ilkel şeyler dedi.
DEMİRÖREN YALANLADI AMA..
Geçtiğimiz günlerde bazı yayın organlarında TFF Başkanı Yıldırım Demirören'in bir sohbet sırasında, Ben olsaydım Fenerbahçe Devler Ligi'ne giderdi şeklindeki sözleri yayınlandı. Bu sözlere Trabzonspor sert tepki gösterirken, Demirören federasyonun resmi sitesinden bu sözleri söylediğini yalanladı, federasyon başkanının bu açıklaması Trabzonspor internet sitesinde de yer aldı. Ancak bu yalanlamaya rağmen Trabzonspor Genel Sekreteri Hasan Yener'in çok sert bir çıkış daha geldi. Demirören'in o sözleri söylediğine inandığını belirten Yener, şöyle konuştu
Bu söylemlerin bir sohbet anında yapıldığını tahmin ediyorum. Ama her ne kadar federasyon sitesinde yalanlansa bile bu söylemlerin bir kısmının yapıldığı düşüncesindeyim. Yanılabilirim de ama şu anki düşüncem bu. Türkiye'de bazı şeyleri söylerken konumunuza bakacaksınız. Hukuk devletinde yaşıyorsak geçerli olanın hukuk kuralları olması lazım. Kişilerin, 'ben olsaydım böyle olurdu şöyle olurdu' deme hakları yok. Demokratik ülkelerde bu tarz düşünceler son derece ilkel düşünceler. Demokratik ülkelerde geçerli olan hukuk kurallarıdır, kurumların koymuş olduğu kurallar, prensipler ve yasalardır. Bunun dışındaki söylemleri ben son derece yanlış buluyorum. Umarım söylenmemiş olsun.
HEDEFİMİZ İLK YARIYI ZİRVEYE YAKIN BİTİRMEK
Takımın durumunu da değerlendiren Yener, Bu sezon ilk kez deplasmanda galibiyeti ve ilk kez iki maç üst üste galibiyetle moralli bir haftayı geride bıraktık. Bizim için önemli bir hafta ve önemli bir üç puan. Bu üç puanla birlikte zirve de yavaş yavaş şekillenmeye başladı. Bundan sonraki haftalarda galibiyet serisine devam etmeliyiz ki Orduspor galibiyetinin bir anlamı olsun. Alacağımız galibiyetlerle ilk yarıyı zirvede veya zirveye yakın bitirmek hedefindeyiz. Şu anda liderin 12 maçta 14 puan kaybı oldukça önemli bir kayıp. Eski yıllarda rastlanmayan bir durum. Her takım her takımı yenebilecek güçte. Lig yarışı artık bu boyutlarda devam edecek. İçeride ve dışarıda sonuçlar çok fark etmiyor. Galatasaray'ın sahasında yenilmesi buna bir örnek. Bundan sonraki maçlarda bu tür sürprizlere hazır olacağız demektir. İyi mücadele eden, kalitesini mücadelesiyle pekiştiren takımlar mutlaka galip ayrılacaktır. Bizim de amacımız bundan sonra kalitemizi sahadaki mücadele ile birleştirip galibiyet serisine devam etmek. Umuyorum bundan sonra her şey bizim istediğimiz gibi geçer dedi.
Türk futbolunun geri gittiğini ve hem medyanın hem de futbolun içinde olan kişilerin bu geri gidişi körüklediğini vurgulayan Yener, sözlerini şöyle sürdürdü
Caner sahadan atılan ilk oyuncu değil. Hakeme hakaret eden futbolcunun atılması olayında eleştirilecek olan futbolcudur. Hakem olmamalı. Caner'in yaptığı bu yanlışı medya kuruluşları, TV programlarında yorum yapanlar eleştirecekken, maalesef zor hakem yetişen bir ülkede elit seviyeye gelmiş bir hakemimizi eleştiriyorlar. Bunun son derece yanlış olduğunu düşünüyorum. Bursa maçında son dakika attığımız nizami gol verilmedi, puanımız gitti. Diğer maçlarda puan kayıplarımız oldu. Ama Türk futbolunun geleceği açısından hep susmayı ve bu kurumlara güvenmeyi tercih ettik. Bundan sonraki tavrımız da bu olacak. Ama bazı kişiler de kendi başarısızlıklarını, başka kanallara yönlendirmemeli, kendilerini camiada önemli kılma adına yaptıkları yanlışları sürdürmemeli. Medyayı da, görsel basındaki yorumları da son derece yanlış buluyorum. Artık olay o boyuta geldi ki sahadaki davranışlardan veya sahada yapılan yanlışlardan çok işe eşler, çocuklar girmeye başladı. İş aile boyutuna getirilmeye başlandı. Bu son derece yanlış bir tutum. Ülkede kolay hakem yetişmiyor. Bunlara hep beraber sahip çıkacağız.
Aykut Kocaman'ın şike sürecinde yapılanlarla son olayları örtüştürmesini de son derece yanlış bulduğunun altını çizen Hasan Yener, şunları söyledi
Şike sürecinin bir tek mağduru var. Bu da Trabzonspor kulübüdür. Fenerbahçe kulübünün çıkıp özür dileyeceği yerde bu işin mağduru gibi görünmesi veya kendini böyle göstermesi son derece yanlış. Daha önce söyledim yine söylüyorum. 2010 ? 2011 kupası şu anda hak ettiği müzede değil, hiç hak etmeyen bir başka takımın müzesinde duruyor. Ama memlekette hukuk varsa bu kupa mutlaka Trabzonspor müzesine gelecektir.
BİZİM YAPAMADIĞIMIZI UEFA YAPSIN
Kulüp olarak taraftarların 24 Kasım'da UEFA merkezi önünde yapacakları eylemi desteklediklerini de vurgulayan Yener, şöyle konuştu
Taraftarlarımızın Trabzonspor'un hak ettiği bu kupanın gelmesi adına son derece hassas eylemleri oluyor. Türkiye içinde de yapıldı, yurt dışında da yapılıyor. Avrupa'da en çok taraftarı olan takımlardan biriyiz. Bu eyleme de biz de kulüp olarak destek veriyor, onları kutluyoruz. Umuyorum herkes İsviçre'deki eylemde yerini alacak ve Trabzonspor'un hakkını UEFA'ya daha iyi duyuracaktır. Biz istiyoruz ki, UEFA disiplin kurulu bir an önce bu kararını versin ve Türkiye'de futboldaki yanlışlar bu şekilde düzelsin. UEFA bizim yapamadığımızı yapsın istiyoruz.
Yener, 3 hafta ard arda pazartesi günü maç oynamalarını da eleştirerek, Pazartesi günleri seyircinin maça çok rağbet edemeyeceği gündür. Trabzonspor'un 3 hafta üst üste oynaması manidar. Herhalde bu planlamayı yapanlar bunu gözden geçireceklerdir. Bu yanlıştan döneceklerdir diye düşünüyorum. Bu tarz düzenlemeleri yapan kişilerin daha da adil olmasını bekliyorum dedi.