Trabzonspor taraftarı genç, takımına ait yüzlerce nostaljik eşya biriktirdi
Trabzonlu Hacı Otkun, odasını çocuk yaşta gönül verdiği Trabzonspor'a ait yüzlerce nostaljik eşya ile doldurdu.
Trabzonlu Hacı Otkun, odasını çocuk yaşta gönül verdiği Trabzonspor'a ait yüzlerce nostaljik eşya ile doldurdu.
Ortahisar ilçesine bağlı Yeşiltepe Mahallesi'nde ailesi ile yaşayan 35 yaşındaki Otkun, 2014'ten beri bordo-mavili takıma ait eşyaları biriktirmeye başladı.
Kentteki bir yabancı dil okulunun kantininde çalışan Otkun, bazılarını bordo-mavili renklere tutkusunu bilen kişilerin hediye ettiği, bazılarını ise internet üzerinden takasla ya da satın alarak topladığı yüzlerce eşyayı odasında sergiliyor.
"Avni Aker bizim baba ocağımızdı"
Hacı Otkun, AA muhabirine, Trabzonspor sevgisinin küçük yaşta başladığını belirterek, 14 yaşındayken arkadaşlarıyla maç izlemek için gün boyu stadın etrafında gezdiklerini, sıra bekleyenlere rica ederek onlarla içeriye ücretsiz girmeye çalıştıklarını söyledi.
Çocukluğunda maç günleri yaşadığı heyecanı hiç unutmadığını dile getiren Otkun, ilk gittiği karşılaşmada çıkan arbedede ezilme tehlikesi geçirdiği için o günü hiç unutmadığını aktardı.
"Avni Aker bizim baba ocağımızdı." diyen Otkun, "Babalarımız orada maç seyretti, Şenol Güneş'i, Kadir Özcan'ı, Dozer Cemil'i... Bütün efsanelerimizi anlatırdı, biz o günlere yetişemedik, mükemmel günlerdi. Tarihini bilmeyen geleceğini asla bilemez, biz onları bileceğiz ki geleceğimizi bilelim. Nasıl bu takım buraya kadar geldi." ifadelerini kullandı.
Takımda görev alan birçok kişiyle fotoğraf çektirme imkanı bulduğunu, hepsinin de çok samimi insanlar olduğunu dile getiren Otkun, yıllar önce takımın efsane teknik direktörü Ahmet Suat Özyazıcı ile çektirdikleri fotoğrafın birini de kendisine verdiğini, onun da fotoğrafı çalışma ofisinde yer alan çerçevenin kenarına koyduğunu görünce yaşadığı mutluluğu tarif edemeyeceğini vurguladı.
Otkun, takımının şehirde oynanan tüm maçlarını izlemeye gayret ettiğini, bunun için de müsabaka günleri izin aldığını ya da izin gününü değiştirdiğini belirtti.
Trabzonspor'la ilgili konuşmadığı veya düşünmediği bir günü bile olmadığını kaydeden Otkun, şöyle devam etti:
"Gündemim hep Trabzonspor. Trabzonspor yenildiği zaman hafta berbat geçiyor ama yendiği zaman mutlu başlıyoruz güne. Hafta güzel geçiyor, kahkaha, şen... Burada gazeteler bile tersten okunuyor, açan ön yüzüne bakmaz, arka sayfasına bakar. Öyle bir sevgi, yaşam tarzı. Trabzonspor iyi gittiği zaman bizim de moralimiz iyi oluyor, güzel oluyor. Takım şampiyon olursa bir gün eve gelmem sokaklarda kutlarım. Meydanda satılan halka tatlısından 61 tane alıp herkese dağıtmak istiyorum."
Otkun, maç günleri listesindeki 5 kişiyi arayıp karşılıklı "bordo-mavi" diye slogan attıklarını da ifade ederek, Trabzonspor sevdasının bir yaşam tarzı olduğunu dile getirdi.
"Takım ömrümüzü yedi, çok yer kapladı, çaresi bulunmayan bir hastalık gibi"
Hacı Otkun, bir tanıdığının dükkanında gördüğü Trabzonspor'un ilk ambleminin bulunduğu rozetleri satın aldığını ve bunları daha sonra Trabzonspor Müzesi'ne armağan ettiğini söyledi.
Takımına ait eşyaları bu şekilde toplamaya başladığını anlatan Otkun, forma, gazete, rozet, anahtarlık, fotoğraf, flama, bayrak, maç biletleri, eldiven, krampon gibi eşyaların da yer aldığı malzemelerin bazılarının Trabzonspor sevdasını bilenler tarafından kendisine hediye edildiğini, bazılarını ise internetten takas yoluyla ya da düşük ücretle satın aldığını ifade etti.
2017 yılında yıkılan Hüseyin Avni Aker Stadı'ndan aldığı bir miktar toprağı, üzerinde "Hüseyin Avni Aker Stadı toprağı / 1951-2017" yazılı plaka bulunan cam kutuda sakladığını aktaran Otkun, kale arkası tribününden aldığı bir tuğla ile yine bordo-mavi renkli taşların bulunduğu birkaç parça taş ve eski tribün koltuğunun da odasında olduğunu belirtti.
Avni Aker Stadı yıkıntıları arasında bir süre dolaştığını ve çok duygulandığını dile getiren Otkun, "Orası bizim baba ocağımızdı, birkaç hatırası kalsın diye topladım taşlarından. Bizim sevdamız kalbimizden taştı, duvarlara astık, raflara koyduk. Trabzonspor sevgisi anlatılmaz, gözle görülmez, kulakla duyulmaz ancak yaşanır." diye konuştu.
Otkun, gün geçtikçe elindeki eşya sayısının arttığını ifade ederek, eski kaleci Onur Recep Kıvrak'ın kramponları ile iki yıllık takibin ardından internetten takas yoluyla ulaşabildiği Uğurcan Çakır'ın milli takımda kullandığı eldivenlerin de eşyalar arasında yer aldığını söyledi.
Takımının bütün eşyalarının kendisi için çok değerli olduğunu vurgulayan Otkun, "Dünya devi Liverpool ile 1976 yılında oynadığımız maçın bileti var, o benim için değerli. Avni Aker'in koltuğu, formalar, flamalar, bordo-mavi olan her şey benim için değerli." ifadelerini kullandı.
Hacı Otkun, hayalinin dünya yıldızı Marek Hamsik ile tanışmak olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Bence Hamsik için özel bir tribün yapılması lazım, takım elbise ile girilmesi lazım. Ben en çok onu beğeniyorum. Bir formasının bende olmasını isterim. Mükemmel biri, ben seviyorum kendisini. Tolga Zengin'i de çok seviyorum, ulaşmak için çok uğraştım ama olmadı, onunla tanışmak isterim. Yusuf Yazıcı var, 10 seneye sığdıramadığım tek futbolcu hayatımda, gönülden onu izlemek için giderdim Avni Aker'e, o korner kullanırken çok heyecanlanırdım. 10 yılın içinde en beğendiğim futbolcu, büyüklerimiz Ali Kemal'i anlatıyor ben de şu anki nesilde Yusuf Yazıcı derim, mükemmel bir oyuncu."
İmkanı olsa daha fazla malzeme toplamak istediğini dile getiren Otkun, "İleride çay ocağı, kafe tarzı bir yer açıp bunları orada sergilemeyi hayal ediyorum. Takım ömrümüzü yedi, çok yer kapladı, çaresi bulunmayan bir hastalık gibi." ifadelerini kullandı.