Haberler

Transparency Internatıonal'dan 17 Aralık Açıklaması: Siyasetçiler Malvarlıklarını İnternetten...

Abone Ol

Orhan Aysezen- Uluslararası Şeffaflık Örgütü (Transparency International) 17 Aralık operasyonu ve sonrasındaki gelişmelere ilişkin bir değerlendirme yayınladı.

Orhan Aysezen- Uluslararası Şeffaflık Örgütü (Transparency International) 17 Aralık operasyonu ve sonrasındaki gelişmelere ilişkin bir değerlendirme yayınladı. Tüm seçilmişler, bakanlar, yüksek düzeyli bürokratlar ve siyasi parti liderlerinin malvarlıklarını internetten açıklamaları çağrısı yapan Örgüt, Türkiye'nin yolsuzlukla mücadelede yapması gerekenlere ilişkin görüşlerini açıkladı. Örgüt, politikacılar ve işadamları arasındaki riskli anlaşmalarla ilgili iddiaların politikaya inançta kalıcı hasar bırakabileceğini belirtti.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün yaptığı değerlendirme "Türk siyasetinde inancı yeniden restore etmek için beş reform" adını taşıdı. Kitlesel protestolarla dikkat çeken 2013'ten sonra Türkiye'de 2014'ün siyasi liderler, iş dünyasının önde gelenleri ve yargıyı içine çeken büyük bir yolsuzluk skandalıyla başladığına dikkat çeken UŞÖ "Hükümetin reaksiyonu en son internete erişimi kısıtlayan yeni kanunlarla birlikte bilgiye erişim üzerinde baskı kurmak oldu" dedi. UŞÖ'nün değerlendirmesi şöyle devam etti:

"17 Aralık 2013'te polis, kamu inşaat projeleriyle ilgili 15 ay süren bir soruşturma sonrasında -bazıları kıdemli politikacılarla bağlantılı- 52 kişiyi gözaltına aldı.

Skandal, yargının bağımsızlığı, politikacıların sorumluluğu ve özellikle karlı inşaat sözleşmeleri söz konusu olduğunda iş dünyasıyla ilişkilerinin şeffaflığıyla ilgili derin sorular ortaya koydu.

Türk hükümeti krize kamusal yaşama daha fazla şeffaflık getirerek karşılık vermeli, daha az değil. Kısa vadede Türkiye, internete erişim ve yolsuzlukla ilgili soruşturmalara ilişkin bilgi edinme dâhil basın özgülüğü ve bilgiye erişimi korumalı."

-ULUSLARARASI ŞEFFAFLIK ÖRGÜTÜ'NDEN TÜRKİYE'YE BEŞ ÖNERİ-

Değerlendirmeye göre, Türk halkının yüzde 66'sı siyasi partilerin, diğer herhangi bir kamu kuruluşundan daha fazla yolsuzluğa bulaştığını düşünüyor.

Örgüt'ün Türkiye temsilciliğinin "Geçmişte birçok kez vurguladığımız gibi bu soruşturma, hukukun üstünlüğüyle sınırlanmış daha şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim ihtiyacını bir kez daha göstermiştir" açıklamasına yer veren UŞÖ, Türkiye'ye "Yolsuzlukla mücadelede atması gereken diğer beş uzun vadeli adım" olduğunu belirttiği şu önlemleri önerdi:

1. Politikacılar sahip oldukları ne varsa kamuoyuna göstermeli.

Politikacılar ve işadamları arasındaki riskli anlaşmalarla ilgili iddialar politikaya inanca kalıcı hasar yapabilir. Tüm seçilmişler, bakanlar, yüksek düzeyli bürokratlar ve siyasi parti liderlerinin tümü için güveni yeniden restore etmek için bir yöntem, malvarlıklarının kamuoyuna ifşa edilmesi ve herkesin görebilmesi içim mal bildirimi deklarasyonunu internete koymaları.

Şeffaflık Örgütü Türkiye temsilciliği, bir online dilekçede siyasilerin ve yüksek düzeyli bürokratların sahip oldukları malvarlıklarını kamuoyuna açıklamaları için çağrısında bulunuyor.

Nerede yaşarsanız yaşayın, bu dilekçeyi imzalayarak sesinizi onların siyasi yolsuzluğuyla mücadeleye katabilirsiniz.

2.Siyasi etiği yasalaştırın.

Türkiye'nin daha hesap verebilir bir siyasete doğru yönlenmesi için siyasi davranış standartlarını oluşturması gerekiyor. Bunu yapmak için, milletvekillerinin dürüstlük ve etik davranışını temin etmeye yönelik olarak yeni bir Siyasi Etik Yasası geçirilmeli.

Böyle bir yasa davranış, hediye ve ağırlama, belli bir kurumda çalıştıktan sonrası dönem için kısıtlamalar, lobicilerle sözleşmelerin kayıt altına alınması gereği ve siyasetçilerin "çıkar çakışması' ile ilgili kurallar getirecektir.

Bugün Türkiye'de yasa yapanların ne yapabilecekleri ya da ne yapamayacaklarına ilişkin hiçbir kural yoktur.

Yönetimde etiğin önemi iyi anlaşılmıştır ve diğer ülkelerde zaten işleyen iyi uygulama yasaları yeni mevzuatı hazırlamada bir rehber işlevi görebilir. Ancak bunun taslak haline gelmesi için siyasi bir niyet bulunması, kanunun geçmesi ve daha sonra da uygulanması gerekiyor.

3. Yolsuzluk karşısında dokunulmazlık olmamalı.

Yolsuzluk suçları parlamento üyelerine tanınmış olan dokunulmazlık kapsamı dışında tutulmalıdır. Birçok ülke gibi Türkiye de milletvekillerine, yolsuzlukla ilgili olanlar dâhil bir dizi suçla ilgili dokunulmazlık tanımıştır. Bu hesap vermede eksilme ve hiçbir ceza almadan davranabilme lisansı vermekle sonuçlanıyor.

Siyasilere soruşturmalarda dokunulmazlık tanınmasının doğru nedenleri var. Bu muhalefet tarafından yapılan sadece siyasi amaçlı saldırıları engelleyebilir. Ancak yolsuzluk kanıtlanmışsa dokunulmazlığın kaldırılması gerekir, özellikle de vatandaşların parası tehlikede olduğunda.

Siyasetçilerin, soruşturmalardan tamamen dokunulmaz kılındıklarında gerçekleşmesi daha muhtemel olan, güçlerini kişisel kazanç peşinde koşmak için kullanmalarına izin verilmemeli.

Son olarak Romanya'da hükümet, politikacıların yolsuzluk soruşturmalarından kaçınmaları için politikacıların soruşturmalara karşı dokunulmazlıklarını artırmayı denedi.

4.Siyasi partileri paralarının kaynaklarını gösterir hale getirin.

Bugün siyasi partilerin, kamuoyu bilgisi olmadan bağışçılardan büyük para toplamlarını almalarını engelleyen hiçbir şey yok. Bağışçıların kayıtları ve siyasetçilerin varlıklarıyla ilgili kayıtlar insanlara seçtikleri yetkililerin paralarını nasıl elde ettikleri ve kararlarına neyin etkide bulunduğunu görme imkânı verir. Böyle bir bilgiye erişim sivil toplum için hükümeti hesap verebilir tutmada önemli bir araçtır.

Örneğin Arjantin'de bu bilgi şu anda internette, vatandaşlara seçtikleri yetkililerin zaman içindeki zenginlik tablolarını elde ediyor.

5.Kanunları uygulanabilir kılın.

Türkiye'nin adalet sisteminin karmaşık beyaz-yakalı suçları soruşturabilmesini temin etmek için yapması gereken daha çok şey var.

2013'te rüşvetle mücadele konusunda yayınlanan bir Şeffaflık Örgütü raporu, Türkiye'nin yargı sisteminde kaynak yetersizliği bulunduğunu ve detaylı muhasebe ve denetim prosedürleri gerektiren güçlü mevzuata ihtiyaç duyulduğu uyarısında bulundu.

Yolsuzluk olayları uzun ve karmaşık olabilir. Türk yetkililer ve soruşturmacıların daha fazla eğitime ve sofistike ekonomik suçların üstesinden gelebilmek için daha fazla kaynağa ihtiyacı vardır.

Yolsuzlukla ilgili ihbarda bulunacak kişilere daha fazla koruma sağlanması da gerekmektedir."

Kaynak: ANKA / Güncel

Transparency International Orhan Aysezen Türkiye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title