TRT World Forum 2019 - Tevekkül Karman
Nobel Ödüllü aktivist ve Zincirleri Olmayan Kadın Gazeteciler Grubu Başkanı Tevekkül Karman, Kaşıkçı cinayetiyle ilgili "Suudi Arabistan kirli petrol parasıyla batılı devletleri ve liderlerinin sesini, sessizliğini satın aldı ve silah ticaretiyle onları susturdu.
Nobel Ödüllü aktivist ve Zincirleri Olmayan Kadın Gazeteciler Grubu Başkanı Tevekkül Karman, Kaşıkçı cinayetiyle ilgili "Suudi Arabistan kirli petrol parasıyla batılı devletleri ve liderlerinin sesini, sessizliğini satın aldı ve silah ticaretiyle onları susturdu." dedi.
TRT World Forum'da düzenlenen "Cemal Kaşıkçı Cinayeti: Bölgesel Jeopolitiğin Bir Yansıması mı?" oturumda konuşan Karman, Suudi Arabistan veliaht prensi Muhammed Bin Selman'ın Kaşıkçı cinayetinden birinci dereceden sorumlu olduğunun bir an önce açıklaması gerektiğini söyledi.
Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan konsolosluğundan çıkmadığı saatlerde Kaçıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz'ın kendisini aradığını ve Cemal'in öldürülmüş olabileceğine dair şüphelerini aktardığını anlatan Karman, "Hatice, 'sence onu öldürdüler mi?' diye sordu bana. 'Hayır' dedim. 'Bu uluslararası hukuka aykırı bir şey. Böyle bir ahmaklık yapmazlar' dedim. Ama yapabilirlermiş. Böyle haince bir suçu kendi evlerinde yapabiliyorlar. Rejimin aynısı benim ülkem Yemen'de her gün sivilleri öldürüyor. Biz Yemenliler biliyoruz ki bu cinayetin sorumlusu Suudi Arabistan ve Muhammed bin Selam da bu cinayet emrini veren kişi." şeklinde konuştu.
Kaşıkçı'nın, Suudi Arabistan'da devrim değil reform yanlısı olduğunu belirten Karman, şunları kaydetti:
"Cemal daha çok reform talep ediyordu. Hatta Suudi Arabistan'da kadınların artık araba kullanabileceğine dair karar çıktığında çok sevinmişti, Bu, 'ilk büyük kazançtır' demişti. Çünkü özgürlük için, insan hakları için bu bir ilk kazançtı. Tabii ki kadınların araba kullanması herkes için şart olan bir şey değildi ama çok sembolik bir başarıydı. Muhammed bin Selman'ın değişim adımları onu çok mutlu ediyordu. Bir defasında ona dedim ki 'Cemal Suudi Arabistan'a bir devrim lazım.' Suudi Arabistan Arap Baharı'nı memnuniyetle karşılarsa o zaman ülkesine döneceğini düşünüyordu ama tam tersi oldu. Bu nedenle Cemal'e sordum, 'Sence Suudi Arabistan'da devrime ihtiyacımız var mı?', 'Hayır, devrime ihtiyacımız yok, reformlara ihtiyacımız var.' dedi. Cemal ifade özgürlüğü mücadelesini canıyla ödedi."
Muhammed Bin Selman'ın kendini reformcu, yeni bir lider olarak yansıttığını ifade eden Karman, "Ama bu işlenen cinayetler de gerçekti. Bu cinayetler Suudi Arabistan'ın imajını tüm dünyaya gösterdi. Suudi Arabistan'nın işlediği cinayetler DEAŞ cinayetlerine benziyor. Aynı misyonla öldürüyor. Kaşıkçı cinayeti, Batı devletlerin değerlerinden nasıl uzaklaştığını da gösterdi. Suudi Arabistan kirli petrol parasıyla batılı devletleri ve liderlerinin sesini, sessizliğini satın aldı ve silah ticaretiyle onları susturdu." diye tamamladı.