TRT World Forum'da yapay zekanın politika ve toplum üzerindeki etkileri ele alındı
TRT'nin "Kırılma Noktasında Bir Dünya: Krizleri ve Dönüşümü Yönetmek" temasıyla İstanbul'da düzenlediği "TRT World Forum 2024" kapsamında "Akıllı Teknoloji, Büyük Sorunlar: Yapay Zekanın Politika ve Toplum Üzerindeki Etkilerini Keşfetmek" başlıklı panel gerçekleştirildi.
TRT'nin "Kırılma Noktasında Bir Dünya: Krizleri ve Dönüşümü Yönetmek" temasıyla İstanbul'da düzenlediği "TRT World Forum 2024" kapsamında "Akıllı Teknoloji, Büyük Sorunlar: Yapay Zekanın Politika ve Toplum Üzerindeki Etkilerini Keşfetmek" başlıklı panel gerçekleştirildi.
TRT World sunucusu Matthew Moore'nun moderatörlüğünü üstlendiği panelde, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) bünyesindeki Yapay Zeka, Veri ve Gizlilik Uzman Grubu Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Osman Gazi Güçlütürk, Viyana Üniversitesi Felsefe Bölümü'nden Prof. Dr. Mark Coeckelbergh, Açık Veri Enstitüsü'nün CEO'su Louise Burke, "Channel 1"in kurucusu Adam Mosam ve Hong Kong Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nden Prof. Dr. Pascale Fung konuşmacı olarak yer aldı.
TRT'nin bu yıl 8'incisini düzenlediği TRT World Forum 2024'te "Akıllı Teknoloji, Büyük Sorunlar: Yapay Zekanın Politika ve Toplum Üzerindeki Etkilerini Keşfetmek" başlıklı panel düzenlendi.
Güçlütürk, yapay zekanın faydaları ve riskleri konusundaki dengelerin günümüzde değiştiğine işaret ederek, yakın zamanda yapay zeka sistemlerindeki gelişmelerle birlikte bu sistemlerin "özerklik" kazandığını ve mevcut mekanizmaların risklerle başa çıkamadığını ifade etti.
Yapay zekanın riskleri konusunda müdahale etmeyip beklemeye devam edilmesinin çok geç kalınmasına yol açabileceğini söyleyen Güçlütürk, yapay zeka kullanımına getirilebilecek düzenlemelerin, detaylı ve duruma uygun hazırlanması gerektiğine dikkati çekti.
Bu düzenlemeler ve ilgili yasaların genel bir şekilde uygulanmasının gelişmekte olan aktörleri kısıtlayacağını kaydeden Güçlütürk, alınacak tedbir, mevzuat, yönetişim mekanizmasının uygulanacağı ülkenin ya da sektörün ihtiyaçları doğrultusunda özel olarak hazırlanması gerektiğini vurguladı.
Güçlütürk, yapay zeka sistemlerinin geniş kullanımına geçişin hızı konusunda dikkatli olunması gerektiğini aktarırken, bunun "toplumsal bir bozulmaya" neden olabileceği ihtimaline değindi.
Dönüşümün kaçınılmaz olduğunu belirten Güçlütürk, bunu bir yıkım olarak görmek yerine, geçiş sürecinde bir gelişme olarak görülmesi gerektiğini kaydetti.
Güçlütürk, bu geçişin, farkındalığı artırarak, insanların yapay zeka teknolojisine maruz kalmaları için daha fazla alan tanıyarak, insanların gelişen ve değişen dünyada yeni işler bulmaları ve oluşturmaları ile yapılabileceğini ifade etti.
Yapay zeka sistemleri, etik ve hukuk boyutlarıyla da ele alınmalı
Prof. Dr. Mark Coeckelbergh, "Toplumda yapay zekanın etik boyutu, riskleri ve sınırlamaları hakkında daha geniş bir tartışma yürütmek önemli." dedi.
Coeckelbergh, teknolojiyle nasıl bir hayat sürdürülmek istendiğini ele almanın önemine dikkati çekerek, konunun, "etik ve hukuki" boyutlarıyla da masaya yatırılması gerektiğini kaydetti.
Mark Coeckelbergh, yapay zekanın çok hızlı şekilde geliştiğini ve düzenlemelerin bu gelişim hızını yakalaması gerektiğini belirtti.
Yapay zeka konusunda verilecek eğitim güven sağlayabilir
Açık ve güvenilir bir veri ekosistemi oluşturmayı amaçlayan Açık Veri Enstitüsü'nün CEO'su Louise Burke, yapay zekanın faydaları konusunda güven unsurunun insanlar için çok önemli olduğunu belirtti.
Burke, hükümetlerin, paylaştıkları verilerle şeffaflığı göstermeleri gerektiğini dile getirerek, yapay zeka konusunda eğiterek insanların güveninin kazanılabileceğini aktardı.
Yapay zeka "yankı odaları" oluşması riski de taşıyor
Adam Mosam, konuşmasında, yapay zekanın hızla geliştiğini ve insanlara bu konuda eğitim verilmesi gerektiğini söyledi.
Mosam, internette haber içerikleri gibi insanlara sunulan içeriklerin kişiselleştirilmesinin yapay zeka teknolojilerinin artması ile daha da gelişeceğini belirterek, teknolojik gelişmelerin bu seyirde ilerlemesi durumunda insanlara ilgilerini çekecek içerikte ve formatta haber sunulabileceğine değindi.
İnternet haberlerinin geliştirilen teknolojilerle klasik haber kaynaklarından daha kullanışlı olabileceğini kaydeden Mosam, bu teknolojiyle "İnsanlara kendilerine ait hissettirecek haberler sunabilirsiniz." dedi.
Mosam, kişiselleştirmenin getirebileceği riskler hakkında uyarıda da bulundu. Bu teknolojinin tek tip görüşün hakim olduğu, karşıt görüşlerin verilmediği veya desteklenmediği "yankı odaları" oluşturma riski olduğuna değinerek, "Bu bir risk ve bu konuda sorumlu davranmak haber sağlayıcılarına kalacaktır." ifadesini kullandı.
Yapay zeka sistemleri toplumun her kesiminin erişimine sunulmalı
Pascale Fung, 1980'li yılların sonlarından bu yana yapay zeka teknolojisi üzerine çalıştığını ve 1990'larda yapay zeka sistemlerini eğitmek için kullanılan ve büyük veri olarak adlandırdıkları verilerin tek bir kitap olduğunu anlattı.
Fung, zamanla bu konuda büyük ilerleme kaydedildiğini, günümüzde insanların artık yapay zeka destekli uygulamaları kullanmaya başladığına işaret etti.
Yapay zeka kullanan ile kullanmayanlar arasında bir uçurum oluştuğunu söyleyen Fung, bu sistemlerin toplumun tüm kesimlerinin erişimine açılması gerektiğini belirtti.
Fung, özellikle kadınlarında yapay zeka sistemlerinin geliştirilmesi konusundaki araştırmalara katılmalarının sağlanmasının önemine vurgu yaptı.
Öte yandan, kodlama öğrenmek için zaman harcamak yerine, matematik, fizik, temel bilimler ve sanat öğrenmenin daha önemli olduğuna dikkati çeken Fung, yaratıcı ve analitik düşünmenin bir insanın edinebileceği en önemli özelliklerin başında geldiğini belirtti.
Fung, "Böylece insanlar gelecekte hangi teknoloji akımı gelirse gelsin, siyasi politikalar nasıl değişirse değişsin, dünyada ne değişirse değişsin, kendileri için, aileleri için, toplumları için doğru kararı verebilirler." ifadesini kullandı.