TÜGİAD tarımın sesi oldu: Hedef ortak üretim!
Türkiye'nin tarım sektöründe "ortak üretim" dönemi başlayacak. TÜGİAD Ege Şubesi'nin düzenlediği Ege Gıda ve Tarım panelinde bir çok yenilik ilk kez dile getirildi.
Türkiye'de üreticiye vize sistemi getirilerek, dijital destekli iyi tarım uygulamalarıyla markalı ürünler elde edilmesi için "Ortak Üretim" çağrısı yapıldı. Çağrıya Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan olumlu yanıt geldi. Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş, Türkiye'nin tarım topraklarının miras yoluyla giderek küçüldüğüne dikkat çekerek, "Ortak üretim yapma kültürünü geliştireceğiz" dedi.
Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Ege Şubesi tarafından "İzmir 2030" vizyonu kapsamında, Özgörkey Gıda- Feast ana sponsorluğunda düzenlenen "Ege Gıda ve Tarım Paneli" sektörün önde gelen temsilcilerine ev sahipliği yaptı. Kaya Thermal Convention'daki panel, sektörün yeni yol haritasının da temellerini attı.
TÜGİAD Başkanı Ali Yücelen, herkesin Türkiye'yi ileriye taşıyacak konularda elini taşın altına koyması gerektiğini söyledi. Dünyada her konuda yenilikçi yaklaşımın olduğunu aktaran Yücelen, "Eskiden yenilikçi yaklaşımlar kuşaktan kuşağa değişirdi. Günümüzde bütün alışkanlıklar, düşünce tarzları çok kısa süre içinde alt üst oluyor ve bunları hayatımıza uygulamakla baş başa kalıyoruz. Bu yüzden gıda, tarım sektöründe bir an önce yenilikçi olmamız gerekli. Somut olarak hedefleri ortaya koyup geleceğe yönelik yürümemiz gerekiyor. Bu anlamda bir adım atan TÜGİAD Ege Şubesine ve değerli firmalarımıza teşekkür ediyoruz" dedi.
TÜGİAD Ege Şube Başkanı Hüseyin Canpolat da Türk tarımının yüzde 25'inin Ege'den yapıldığına dikkat çekerek, bu panelin sonuçlarının çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Canpolat, daha iyi bir üretimle yüksek hedefleri yakalamanın mümkün olduğunu; Ege'nin önde gelen yatırımcılarının değerlendirmelerinin de buna ışık tutacağını belirten Canpolat, "Katma değerli üretimde Ege'nin yaptığı iyi tarım modelinin Türkiye'ye yayılması gerekiyor" dedi.
KALKINMANIN YOLU TARIMDAN GEÇİYOR
İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş,TÜGİAD Ege Şubesi'nin son derece önemli bir konuyu gündeme getirdiğini, kalkınmanın en önemli lokomotifinin tarım ve gıda olduğunu belirtti. İTO bünyesinde tarım alanında faaliyet gösteren 6 bin üye ile yapılan çalışmalara katkı sunduklarını belirten Demirtaş, sektörde yenilikçi çalışmalara öncelik verilmesi gerektiğini belirtti.
Tarım Gıda Yazarları ve Gazetecileri Derneği Başkanı İsmail Uğural'ın moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, "Ortak Üretim" çağrısı yapıldı. Panelin ardından konuşan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş Türkiye'de tarım sektörünün çok ciddi yapısal problemlerinin olduğunu, bunların başında da arazi yapısı ve işletmelerin küçüklüğünün geldiğini belirtti. 2013 yılına kadar arazilerin miras hukuku nedeniyle bölünerek küçüldüğünü hatırlatan Daniş, "Arazi toplulaştırmasını yapıyoruz, yapmaya çalışıyoruz. Bununla ilgili de 'Milli Tarım Projesi' kapsamında yeni bir eylem planımız var ancak ne kadar toplulaştırma yaparsak yapalım dünyayla rekabet edebilmemiz çok mümkün değil, o zaman bizim ortak üretim yapma kültürünü geliştirmemiz lazım" dedi.
941 havzada toprak analizi yaptıklarını ve gübre kullanım kılavuzu oluşturduklarını belirten Daniş, gıda güvenliği konusunun gelecekte dünya ekonomi politikalarında en önemli konulardan biri olacağını ifade ederek; "İyi tarım uygulamalarını biz Türkiye'de istisnai özendirilen bir nitelik olarak değil de tüm üretimimizi iyi tarım uygulamaları olarak yapmamız gerektiğini düşünüyoruz. Önümüzdeki süreçte ve bunun için de hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. En çarpıcı örneklerden bir tanesi de çayda organik üretime geçme kararı aldık. Önümüzdeki yıldan itibaren çayda organik üretime geçmek istiyoruz" dedi.
PANELE KATILANLARDAN GÖRÜŞLER:
Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı da olan Yonca Gıda İcra Kurulu Başkanı ve TİM Yönetim Kurulu Üyesi Rıza Seyyar:
Ekonomik verimliliği dikkate almadan, tasarruftan uzak usullerle tarım yapıyoruz. Her kapının önünde en az bir traktör var. Böyle olmaz. Bunların ortak üretim için bir araya gelip gerekirse şirketleşmesi lazım. Bu tür organizasyonlar ile onlarca traktörün yaptığı işi bir traktör ile yapacağız. Bu ve bunun gibi uygulamalarla maliyetler düşecek, karlılık artacak ve tarım tekrar cazip iş alanı haline gelecektir. Bu yolla tarım üretiminden gittikçe uzaklaşan toplumumuzu özellikle de gençlerimizi tekrar tarıma kazandırabileceğiz.
Özgörkey Gıda Genel Müdürü, Atakey Gıda Yönetim Kurulu üyesi ve TÜGİAD Ege İzmir 2030 Tarım Paneli Koordinatörü Mustafa Bedük:
İki sorunun çözüme odaklanmak çok önemlidir. Bunlardan ilki, çalışma grupları oluşturulup yurtdışındaki iyi tarım uygulamalarının belirlenip, Türkiye'ye adapte edilmesidir. Böylece dünya ile rekabet edebilir tarım uygulamalarına geçebiliriz. İkincisi ise sözleşmeli tarımın artırılması ve yenilikçi desteklemelerin gözden geçirilip artırılması gerekiyor. Destek mekanizmalarının hem yeterli hem de günün şartlarına uygun olarak verimlilik ve üretim artışımı sağlamasına dikkat edilmelidir. Bunları yaptığımız zaman rakibimiz olmaz.
Akhisar Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı da olan Alhatoğlu Gıda Yönetim Kurulu Üyesi Alper Alhat:
Ülkemizde bazı alanlarda yapılan yenilikçi değişimlere dikkat ederek örnek almak gerekir. Örneğin; 2005 yılına kadar egzozlarından siyah duman atan, sinyali olmayan araçların olduğu bir trafiğimiz vardı. 2005 yılında araçlarda özel sektör eli ile vize sistemine geçildi. Şimdi en azından araçlar konusunda daha güvenli yollarda seyrediyoruz. Tarımda da bu sistem olmalı. Şirketleri birçok dalda kontrol edebilecek, bizlere notlar verebilecek, 3 aylık 1 yılık, 2 yıllık vizelerin verileceği bir sisteme geçmemiz lazım. Ülkemizde yaklaşık 100 bin şirket var ve bizim belli bir standart sağlamamız gereklidir..
Agrobay Seracılık Yönetim Kurulu Başkanı ve Hasan Bey Çiftliği Yönetim Kurulu Başkanı Arzu Şentürk Salık:
Gıda sektöründe rekabet çok yüksek. İşçilik ve hammadde avantajına karşın yüksek üretim maliyeti dezavantajımız. Bunun için etkin pazarlama yöntemlerine geçilmeli. Bunu yapabilmek için de AR-GE yatırımlarına öncelik verilmeli. Ar-ge kaynaklı üretimlerimizi, yenilikçi ve etkin pazarlama yöntemleri ile birleştirerek dünya pazarlarında ki gücümüzü arttırabiliriz.
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı da olan K.F.C. Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep:
Bir gerçeği hepimizin kabul etmesi gerekir. O da katma değerli ürünlerimiz kendi markamızla sunarsak, daha fazla gelir elde edebiliriz. Bu yüzden marka değerimizi oluşturmak için iletişim gücünü kullanarak küresel pazarda hak ettiğimiz yeri alabiliriz Devletin katma değeri yüksek bu ürünlere maddi desteğini de arazi tahsisi olarak değerlendirmesini istiyoruz.
Altuntaş Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Altuntaş:
AB uyum sürecindeki mevzuatla ilgili olarak ihraç veya ithal ürünlerin yapısal sorunların çözümü için belirli meslek komiteleri ve grupların daha sık bir araya gelmesi gerekiyor.
Doktar Tarım Kurumu Ortak ve Genel Müdürü Tanzer Bilgen:
100 milyar dolar otomotiv sektöründe ihraç yapsanız ve diğer taraftan da 100 milyar dolar tarım ihracatı yapsanız, hangisinin katma değeri yüksektir? Otomobilde katma değeri 5 Milyar dolar iken tarımda bu 60 milyar dolardır. Bu nedenle tarımda teknolojiyi kullanarak , dijitalleşmeliyiz. Dijital dönüşüm şart.
Ödemiş Bademli Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Selçuk Bilgi:
Ortak üretimin ne yapabileceğini söylemek lazım. 550 ortağımız 200 çalışanımız var. Türkiye'de meyve veren meyve ağaçlarının yüzde 50'si Bademli'nindir. Oysa genele bakıldığında, 5 ürünlük bir arazi kullanan çiftçinin kapısında mutlaka traktör var. Kazancının üçte ikisini ona veriyor. Bu değişmeli.