Tunceli'de Doğa Gezileri Devam Ediyor
Kürt sorunun demokratik çözümü konusunda başlatılan adımlar, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşayan insanların doğaya akın etmesine neden olurken, gezilere katılan insanları, çatışmalı süreçten kalan serbest patlayıcılar ve mayın gibi...
Kürt sorunun demokratik çözümü konusunda başlatılan adımlar, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşayan insanların doğaya akın etmesine neden olurken, gezilere katılan insanları, çatışmalı süreçten kalan serbest patlayıcılar ve mayın gibi tehlikeler de bekliyor.
Tunceli'de çözüm sürecinin verdiği rahatlık kentte kurulan kulüpler tarafından ilin tarihi ve turistik mekanlarına doğa gezileri düzenlenmeye başladı. Bu gezilerden biri de Tunceli Dağcılık ve Kamp Sporları Kulübü tarafından 1990'lı yıllardan boşaltılan merkeze bağlı İksor köyü ve vadisine düzenlendi. Geziye katılan çok sayıda kişi, İksor Vadisi'nin derelerini geçmek için büyük çaba sarf etti. Gezi boyunca gerek köyün gerekse de vadinin güzelliklerinin tadına varan doğaseverler, zengin su kaynakları boyunca mola vermeyi de ihmal etmedi. Dağ keçilerini doğal ortamında görme şansı da yakalayan doğaseverler, bahar ve kış mevsimini bir arada yaşadı. Geziye il dışından ve ilden katılan doğaseverler, gördükleri doğal güzelliklere hayran kaldıklarını belirterek, süreçle birlikte kentin tarihi ve turist yerlerini gezip görme şansı yakaladıklarını belirtti. Geziye katılan psikolog Gürcan Asan, bu tarz etkinliklerinin insan psikolojisi üzerindeki olumlu etkilerine değinerek, "Gündelik yaşama baktığınız zaman insanlar betonların arasına sıkışmış, doğaya küs bir yaşam sürüyor. İnsanların bireysel gelişimi ve insan psikolojisinin sağlıklı yürümesi anlamında bu tür aktiviteleri öneriyorum. İnsanlar bu tür etkinliklerde zorluklarla mücadele ediyor, ben başarabilirim duygusu gelişiyor. Kendisini değerli hissediyor. Tunceli doğası harika bir yer. Günümüz koşulları nedeniyle ilin çoğu güzel mekanı turizme kapanmış. Bölge insanı sıkışık bir durumda" dedi.
"SERBEST PATLAYICILAR VE MAYINLAR İNSAN YAŞAMINI TEHDİT EDİYOR"
İnsan Hakları Derneği (İHD) Tunceli Temsilcisi Barış Yıldırım, Tunceli'de 1987 yılında ilan edilen olağanüstü halin 2002 yılı itibariyle kalktığını belirterek, "Gerek olağanüstü hal gerek sonrasında yakın tarihlere kadar Tunceli'nin mülki sınırları içerisine yerleştirilmiş çok sayıda anti personel mayını var. Türkiye'nin Birleşmiş Milletler'e sunduğu rapora göre Tunceli'de 10 bin 557 kara mayını var. Yine askeri operasyonlar ve çatışmalardan dolayı patlamamış çok sayıda serbest patlayıcı var. Bunlar bölgede çok ciddi yaşam hakkı riski üretir durumdadır" dedi. Çözüm süreciyle birlikte bunların ciddi risk taşıdığını kaydeden Yıldırım, "Çözüm süreciyle birlikte başta boşaltılmış köylere dönüşler başlayacak. Yine bahar mevsimi nedeniyle bölgemizde çok fazla geziler düzenlenmeye başlandı. Gerek serbest patlayıcılar gerekse mayınların bir an önce temizlenmesi gerekiyor" diye konuştu. Türkiye'nin mayınların temizlenmesi konusunda 1 Mart 2004 tarihinde Ottowa Sözleşmesi'nin tarafı olduğunu hatırlatan Yıldırım, "Bu sözleşme gereği Türkiye'nin mayın stoklarını dört yılda, döşenmiş halde bulunan mayınları 1 Mart 2004 tarihinden itibaren on yılı aşmamak kaydıyla temizlemesi gerekiyordu. Ancak buna dönük bir çalışma yürütülmüş değil. Çoğu bölgede mayınlı saha işaretleri dahi bulunmuyor. Ottowa Sözleşmesi gereği temizlenmemiş mayınların mutlaka işaretlenmesi ve etraflarının çevrelenmesi gerekiyor. Burada gördüğünüz gibi yazı silinmiş hiçbir önlem alınmamış. Burayı tanımayan, bilmeyen birinin yaşam hakkı ihlaliyle karşılaşması kuvvetle muhtemel bir durum" ifadelerini kullandı.
Yıldırım, süreçle birlikte yaşanacak geriye dönüşler ve doğa gezilerinin serbest patlayıcılar ve mayınlar nedeniyle insan yaşamını ihlal edecek riskler taşıdığını sözlerine ekledi. - TUNCELİ