Türk-İş Başkanı Atalay: Doktor ve Avukat Milletvekilleri İşçilerin Derdini Anlatacak
Türk-iş Genel Başkanı Ergün Atalay, Meclis'i oluşturan dört partinin milletvekilleri arasında dört işçi kökenli milletvekili olmadığını söyledi.
Türk-iş Genel Başkanı Ergün Atalay, Meclis'i oluşturan dört partinin milletvekilleri arasında dört işçi kökenli milletvekili olmadığını söyledi. Atalay, "Sayıları 230 olan avukat ve doktor milletvekilleri bizim derdimizi anlatmaya çalışacak. Neyi ne kadar anlatacaklar beraberce göreceğiz" dedi.
Türk İş'e bağlı Demiryol-İş İzmir Şube 10'uncu Olağan Genel Kurulu Atatürk Stadyum salonunda yapıldı. Şube Başkanı Hüseyin Ervüz'ün tek aday olarak girdiği Genel Kurul'a Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Türk-İş 3'üncü Bölge Temsilcisi Hüseyin Karakoç da katıldı.
Açılış konuşması yapan Türk-İş Genel Başkan Ergün Atalay, 7 Haziran seçimlerinin ülkeye hayırlı olmasını dileğini, seçimde ortaya çıkan tabloyu halkın oluşturduğunu, siyasilerin uymak mecburiyetinde olduklarını söyledi. Atalay, işçi kökenli milletvekili olmamasını eleştirdi. Seçimin ana temasının emekli, asgari ücretli, fakir ve fukar olduğunu ancak tulum giyen bir işçi veya çiftçinin Meclis çatısısı altında olduğu bir parlamentonunu daha iyi olacağını belirten Atalay, "Meclis'te dört parti var. Dört partide de 4 tane işçi kökenli milletvekili sayamazsın. Doktor ve avukatlardan 230 milletvekili var. Bunlar bizim derdimizi anlatmaya çalışacak. Neyi ne kadar anlatacaklar beraber göreceğiz" dedi.
PATİNİN SENDİKASI OLMAZ
Çalışma yaşamı ve sendikal örgütlenmeyle ilgili açıklamalar yapan Atalay siyasi partilerin güçlendikten sonra kendilerine yakın sendika kurmaya çalıştığını söyledi. Atalay, "İstediğin partiyi, takımı tutabilirsin. Ama örgütlendiğin zaman belediye başkanı, özel sektördeki patrondan baskı görüyoruz. Adam, kendi kontrolünde olmanızı istiyor. Hiçbir partinin sendikası olmaz" dedi.
Bursa'da otomotiv sektöründe işçilerin yaptığı eylemlerle ilgili de konuşan Atalay, bu olayların seçimden önceki son 10 gün medya tarafından öne çıkarıldığını, örgütsüzlenmeye dikkat çekildiğini söyledi. Atalay, "Metal-İş sendikası sosyal sendikacılıkta öne çıkan bir yapıya sahip. Bu onun başına geliyorsa, birlikte olmazsak hepimizin başına gelir" dedi.
Sendikacıların şeffaf, berrak ve hesap verebilir olması gerektiğini belirten Atalay, "Nokta kadar yanlış yaparsanız çarşaf çarşaf gazetede görürsünüz. Sendikacıların hata yapma şanımız yok. Şemsi Denizer iyi sendikacıyldı. O dönem Jaguar arabaları Mercedes'ten ucuzdu. Ancak, 25 senedir bu anlatılıyor. Ben hata yapsam, sendikacılar iş yerine giremez. Bu nedenle hesap verebilir olmalı" dedi.
Genel Kurul'a tek aday olarak giren Şube Başkanı Hüseyin Ervüz, seçim öncesi en önemli vaadlerin emeklililere yönelik ikramiye ve çalışanlara yönelik asgari ücretteki artışlar olduğunu söyledi. Muhalefetin vaadlerine Hükümetin "Kaynağı nerden bulacaklar" eleştirisi yaptığını belirten Ervüz "Bu tartışmalarda görülmesi gereken durum Türkiye'ye güllük gülistanlık şeklinde gösterenlerin farkında olmadan bu polemikle ülkenin kanayan yaralarını onaylamaları oldu. Duble yollar, havaalanları ile övüneceğinize ulaşımı eşekle sağlayın ama sosyal devlet olun, sağlıkla ilgili vatandaşa sorun yaşatmayın. Hükümet'in bakanı asgari ücretin geçim ücreti olmadığını, çalışanları korumak için alt sınır olduğunu söylüyor ama bu ülkede 10 milyonun üzerinde asgari ücretli var. Asgari ücrete zam yapınca vergi dilimleri de artıyor" dedi. Ervüz, İzmir'de TCDD, İZBAN ve İzmir Metrosu çalışanlarını kapsayan toplu iş sözleşmeleriyel ilgili bilgi de verdi.