Türk-İş'ten İşverenlere İş Kazası Eleştirisi
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, bazı işverenlerin çalışanlarına koruyucu malzeme almamasını eleştirerek, "Baret, yelek, iş gözlüğü, maske, eldiven, iş ayakkabısı ve emniyet kemerinden oluşan koruyucu malzemelerin toplam fiyatı yaklaşık 300 lira.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, bazı işverenlerin çalışanlarına koruyucu malzeme almamasını eleştirerek, "Baret, yelek, iş gözlüğü, maske, eldiven, iş ayakkabısı ve emniyet kemerinden oluşan koruyucu malzemelerin toplam fiyatı yaklaşık 300 lira. Bu malzemeler hayat kurtarıyor ama bunları almayan, bunları kullandırtmayan bazı işverenler var. İşverenlerimiz 300 liradan imtina etmemeli." dedi.
Atalay, Türkiye Maden İşçileri Sendikasının Başkanlar Kurulu toplantısında, maden iş kolunun en zor sektörlerin başında geldiğini belirterek, bu iş kolunda iş kazalarının yoğun olarak yaşandığını anımsattı.
Türkiye'de her gün ortalama beş çalışanın iş kazaları nedeniyle yaşamını yitirdiğine işaret eden Atalay, kazaların büyük bölümünün sendikal örgütlülüğün olmadığı iş yerlerinde gerçekleştiğini söyledi.
Yürürlükteki İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun kapsayıcılığına karşı bazı işverenlerin yasanın gereklerini yerine getirmediğine dikkati çeken Atalay, şunları ifade etti:
"Baret, yelek, iş gözlüğü, maske, eldiven, iş ayakkabısı ve emniyet kemerinden oluşan koruyucu malzemelerin toplam fiyatı yaklaşık 300 lira. Ayakkabıyı çıkarttığınızda 200 lira. Bu malzemeler hayat kurtarıyor, insan yaşamının devam etmesini sağlıyor. Ama bunları almayan, bunları kullandırtmayan bazı işverenler var. İşverenlerimiz 300 liradan imtina etmemeli. Çünkü insan yaşamında daha önemli hiçbir şey yok."
Şişli'de 6 Eylül 2014'te 10 işçinin ölümüyle sonuçlanan asansör kazasına da değinen Atalay, bu duruma yol açan asansörde bulunmayan parçanın fiyatının 700 lirayı bulmadığına dikkati çekti.
"Mühürlenmiş ocağı işletiyorlar"
Atalay, Manisa'nın Soma ilçesinde 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasına ilişkin davada 22 duruşmanın ardından kararın açıklandığını anımsatarak, "Soma Davası'nda verilen karar, kamu vicdanını rahatlatmadı. Madene inen yüzlerce arkadaşımız her gün ailesiyle helalleşerek evinden çıkmaya devam ediyor." dedi.
Yasaya göre mühürlenmiş bir maden ocağını çalıştırmanın cezasının hapis olduğunu vurgulayan Atalay, buna rağmen basında mühürlenmiş bir ocağın işletildiği ve o ocakta iş kazası yaşandığı haberlerini gördüklerini söyledi.
"Kamuoyu müjdeli haber bekliyor"
Kamudaki taşeron işçilere kadro imkanı veren düzenleme kapsamında 800 kişinin kadroya geçirildiğini hatırlatan Atalay, buna karşın Kamu İktisadi Teşebbüslerindeki (KİT) taşeron işçilerin kadro sorununun devam ettiğini belirtti.
Hükümet yetkililerinin seçimden önce bu işçilerin kadro taleplerinin karşılanacağı yönünde açıklamalarda bulunduğunu hatırlatan Atalay, "Madende, demiryollarında, PTT'de, şeker fabrikaları gibi birçok işyerinde toplam 80 bin kişi hala dışarıda. Kamuoyu müjdeli haber bekliyor." değerlendirmesinde bulundu.
