Türk Silahlı Kuvvetlerine yerli füzeli Kaplan teslimatı başladı
Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) kara unsurlarının ateş gücünü artıran Silah Taşıyıcı Araçlar Projesi kapsamında "yeni nesil tank avcısı" Kaplan teslimatı sayısı 26'ya ulaştı.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) kara unsurlarının ateş gücünü artıran Silah Taşıyıcı Araçlar Projesi kapsamında "yeni nesil tank avcısı" Kaplan teslimatı sayısı 26'ya ulaştı. Yerli olarak üretilen Orta Menzilli Tanksavar Silah Sistemi (OMTAS) füzelerinin kullanılacağı ilk araçların teslimatı da gerçekleştirildi.
FNSS Genel Müdürü Nail Kurt, şirketin yürüttüğü projelere ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına yönelik tedbirleri en üst düzeye çıkararak çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Kurt, "Şu ana kadar 2 teknisyen arkadaşımızda geçtiğimiz haftalarda dışarıdan alınma kaynaklı Kovid-19 tespit edildi. Sağlıkları yerinde. Aynı servise binen, mesaide birlikte olan arkadaşlarımızdan yaklaşık 40 kişi karantinaya alındı. Kendilerinden bir şey çıkmadı. 1000 kişiden 2 vakayla bu süreci geçiriyoruz." dedi.
Beklenen ve imzalanan projelerin gecikmesi gibi nedenlerle satışlarda bu yıl yüzde 15 civarında düşüş öngördüklerini ifade eden Kurt, şöyle konuştu:
"Bunun asıl nedenini Kovid-19 olarak açıklamak yanlış olur. Özellikle Özel Maksatlı Taktik Tekerlekli Araç Projesi ve Zırhlı Muharebe Aracı Modernizasyon Projesi'nde T0'ın (projenin fiili başlangıcı) gecikmesini ana etkenler olarak görüyoruz. Kovid-19 anlamında çok büyük bir etki bugüne kadar olmadı. Asıl etkileri 6 ay, 1 senelik vadelerde görülebilir."
Kurt, ortaya çıkacak etkileri de yalnızca olumsuz olarak düşünmemek gerektiğini söyledi.
"Savunmadaki ivmeyi kaybetmemek lazım"
Savunma sanayisinde 30-35 yılda yaratılan bir ekosistem bulunduğuna ve son yıllarda çok ciddi bir ivme kazanıldığına işaret eden Kurt, "Bu ivmeyi kaybetmemek lazım. Çünkü tekrar ayağa kaldırıp yürütmek çok zor ve maliyetli olur. Bu ekosistemi yürütecek ve sürdürülebilirliği sağlayacak önlemlerin alınması gerekiyor. Olduğu gibi devam etse önlem almaya gerek yok ama projelerde daralma, küçülme sektörün küçülmesine yol açabilecek daralmalar çok büyük ve olumsuz etkiler yaratabilir. Projelerin devam etmesi, finansmanlarının sağlanmasıyla etkiler minimize edilebilir, çok aza çekilebilir." ifadelerini kullandı.
Ekonomik zorluklara rağmen projeleri yürütmenin mümkün olduğunu vurgulayan Kurt, geçmişte benzer dönemler yaşandığını ve üstesinden gelinebildiğini anlattı. Kurt, sektörün geleceği açısından, projelerin devamı ve yeni işlerin verilmesiyle sürdürülebilirliği sağlayacak önlemlerin alınması gerektiğini dile getirdi.
Yurt dışındaki müşterileri açısından petrol gelirlerinin önemli olduğuna dikkati çeken Kurt, petrol fiyatlarının düşük seyretmesinin ihracat konusunda zorluklar yaratabileceğini kaydetti.
FNSS yurt dışında yeni projelerin peşinde
Kurt, yurt dışındaki faaliyetlerine ilişkin de bilgiler verdi ve ihracat planlarında herhangi bir değişiklik öngörmediklerini bildirdi.
Umman'da devam eden projenin ötesinde, tesis kurulumunu da içeren, görüşmeleri süren bir proje bulunduğunu belirten Kurt, Malezya'da yeni proje peşinde olduklarını söyledi. Kurt, Malezya'da Pars 4x4, Nurol Makina'nın Ejder Yalçın araçlarına ilgi bulunduğunu, zırhlı muharebe aracı Adnan'ın modernizasyon ve yükseltmesine ihtiyaç duyulduğunu, 8x8 araçların satış sonrası desteğine yönelik arayışların sürdüğünü anlattı.
Endonezya'da orta ağırlık sınıfı tank Kaplan MT için yeni sözleşme imzaladıklarına işaret eden Kurt, 1,5-2 yıllık süreçte daha büyük sayılarda sipariş almayı öngördüklerini ifade etti. Kurt, 30 ton üzerinde ağırlığa sahip yeni nesil zırhlı muharebe aracı ve silah kulesi ihtiyacının da bulunduğu bilgisini vererek, bunların da portföylerinde yer aldığını aktardı.
Güney Kore'de Seyyar Yüzücü Hücum Köprüsü'ne yönelik ihalenin devam ettiğini, 2020'in ilk aylarında sonuçlanmasını beklediklerini ve ümitli olduklarını vurgulayan Kurt, Güney Amerika'da, Türk cumhuriyetlerinin birkaçında ilgilendikleri projeler bulunduğunu vurguladı.
Silah Taşıyıcı Araçlar Projesi
Silah Taşıyıcı Araçlar Projesi kapsamında bugüne kadar 26 araç teslim edildiğini bildiren Kurt, şu değerlendirmede bulundu:
"Bunlardan son ikisi OMTAS füzeli kulelerle teslim edildi. ROKETSAN'ın geliştirdiği OMTAS'lar da araç üzerinde envantere antitank konseptiyle girmiş oluyor. Hızlı bir teslimat programımız var. Kovid-19 salgınından etkilenmemesi için de tüm önlemleri aldık, teslimatlar tüm hızıyla devam ediyor. Yıl sonuna doğru Pars 4x4'te OMTAS kuleleriyle teslimata başlanacak. Onun da kalifikasyonları ufak bir prosedür dışında tamamlandı, başarıyla geçti. Proje gayet iyi gidiyor. İnşallah büyük bir başarıyla tamamlanacak aynı şekilde. Sahadan aldığımız bilgiler de gayet güzel. İnşallah devamı gelir diye bekliyoruz."
Zırhlı Amfibi Hücum Aracı (ZAHA) için sonbahar başında kalifikasyon testlerine tam hızıyla başlayıp gelecek yılın ortasında tamamlamayı amaçladıklarını ifade eden Kurt, "Seri üretimler 2021 sonu, 2022 başı itibarıyla tamamlanacak, 27 araç teslimatı yapılacak." dedi.
Motorun maliyetteki payı ve yerli motor arayışı
Nail Kurt, zırhlı araçların üretim maliyeti içinde motorun payının yüzde 5-15 olduğunu, araçlardaki yerli katkı oranının da yüzde 60 seviyesinde bulunduğunu söyledi.
Bu yerlilik oranını "iyi" olarak nitelendiren Kurt, "Burada yurt içinde teknik imkanları, teknolojisi olmadığı için üretilmiyor diye algılamamak lazım. Ekonomik fizibilite nerede varsa oradan da alıyorsunuz. Bu motora, yüksek kalibre bir silaha indirgenebiliyor." diye konuştu.
Türkiye'nin bu konudaki arayışlarına değinen Kurt, şunları kaydetti:
"Bugüne kadar neden yerli motor takmadınız, yok da onun için takmadık. Ürettiğim 100 araca motor tasarlayıp üretseydim şu anda FNSS yerinde burada başka bir tesis bulurdunuz, batardık. Özel Maksatlı Taktik Tekerlekli Araçlar Projesi çok güzel bir örnek. Burada FNSS adına bir gurur vesilesi vardır. Bütün riskleri aldık, şu anda kara sistemlerinde yerli motor kullanacağım ve bu ürünü böyle vereceğim diyen tek firma FNSS. Dolayısıyla fırsatı gördüğümüz anda riskleri alarak üzerine gittik. TÜMOSAN da bu konuda iddialıydı, 350 beygir motorları vardı, bunun 450 ve 550 beygire çıkabileceğine inandılar, bu çalışmaları yaptılar. Motor bitmiş, test edilmiş, kalifiye olmuş değildi. Burada ciddi anlamda TÜMOSAN, FNSS ve Savunma Sanayii Başkanlığı elini taşın altına koydu. Burada ciddi bir risk var. Olacağı söyleniyor, biz de yakından takip ediyoruz. Çok yakın iç içe çalışıyoruz. Biz mutlaka 450 beygir veya onun gerektirdiği spesifikasyonlara, aracın nihai performansını sağlayacak bir motoru yapacağız. Diğer çözümlerimiz de var, yıllardır yabancı güç gruplarıyla araç yapıyoruz. Bu sefer bunu denemek boynumuzun borcu diye baktık, bu riski aldık. Olmayacak diyenler çok. Tamam, biz de kamçılanıyoruz, iyice yapacağız inadına giriyor iş. Yapar, yapamazsınızdan ziyade hep birlikte buna destek olmak lazım."
Projede geliştirme dönemi çalışmalarının devam ettiğini belirten Kurt, "Konsept olarak kanıtlanmış bir şey var ortada. Fiiliyatta testlerde nasıl sonuç alınacağına dair çalışmalar devam ediyor. İnşallah 2-3 hafta içinde çok kritik bir dönemeç daha açılacak. 450 beygirle ilgili bir çözümü fiziken de göreceğiz diye planlıyoruz, bu yıl sonu çok muhtemeldir. Önümüzdeki yıl içinde bir araçta görmemiz ve testlere başlanması da çok muhtemeldir." ifadelerini kullandı.
İnsansız kara araçları konusunda ihtiyaç makamlarının yürüttüğü konsept çalışmalarını beklediklerini ve buna uygun çözümler üzerinde çalıştıklarını aktaran Nail Kurt, 4'üncü nesil Pars aracı çalışmaları kapsamında ağırlık avantajına sahip yeni aracın IDEF 2021 fuarında sergileneceğini bildirdi.