Türk Sinemasının 'Sultan'ı, Ataşehir'de Atıf Yılmaz'ı Anma Programına Katıldı
Ataşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Atıf Yılmaz’ı anma programına katılan Türk Sinemasının Sultanı Türkan Şoray, Atıf Yılmaz’a ayrı bir hayranlık duyduğunu belirtti.
Ataşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Atıf Yılmaz'ı anma programına katılan Türk Sinemasının Sultanı Türkan Şoray, Atıf Yılmaz'a ayrı bir hayranlık duyduğunu belirtti. Şoray, "Bir keresinde de çok küstüm ona. Öyle karşımda tatlı tatlı güldüğü zaman affetmemek mümkün mü? Atıf Bey sizde şeytan tüyü var diyordum. Yani mümkün değil bana ne yaparsa yapsın hemen affediyordum" dedi.
Türk Sinemasının sultanı Türkay Şoray Ataşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Atıf Yılmaz'ı anma etkinliğine katıldı. Ataşehir Belediyesi Mustafa Saffet Kültür Merkezinde gerçekleşen anma toplantısına Atilla Dorsay ve Deniz Türkali de katıldı. Dorsay, Yılmaz için, "Yeşilçam'a katkısı kadını konu almaya başlamasıdır. Bu akımı başlatan ilk filmi Mine'dir ve Türkan Şoray vardır. Atıf Yılmaz, hayatımda en sevdiğim insanlardan biri oldu" diye konuştu.
Atıf Yılmaz'ın feminizm hareketinden etkilendiğini söyleyen Türkali ise yönetmenin 1980 sonrası yapıtlarında bu akımın önemli olduğunu aktardı. Türkali'nin, "Atıf'a soruyorlardı Türkan Şoray'a aşık mısın diye, Türkan Şoray'a aşık olmayanın alnını karışlarım diye cevap veriyordu" sözleri dinleyicileri kahkahaya boğdu.
Söyleşi sonrası Atilla Dorsay'ın Türkan Şoray'ı konu aldığı kitaplarını Dorsay ve Şoray birlikte imzaladılar.
"Yönetmenlik yaptığım filmlerden onu taklit etmeye çalıştım"
Usta yönetmenin kadına özel bir önem verdiğini, bu önemin de sinemasına yansıdığını ifade eden Şoray, Yılmaz'ın toplumsal sorunları kadın üzerinden anlattığının altını çizdi. Şoray, "Çok bunaldığım mesleğimde neler yapacağıma karar veremediğim zaman hemen arar Atıf beye sorardım ben. Bu rolü oynasam mı? Ne yapsam diye. O kadar alışmıştık ki Atıf Bey'le günde neredeyse 2, 3 defa görüşürdük. Uzun süre elim hep telefona gitti. Çok güç alıştım yokluğuna. Türk sinemasını var eden üç dört temel taşlarından biridir. Lütfi Akad, Halit Refiğ, Metin Erksan. Türk sineması oradan var oldu, yoktan var oldu. Bu insanlar inançlarıyla Türk Sinemasını var ettiler. Sete geldikleri zaman beklerdik yönetmen ne yapacak kamerayı nereye koyacak diye. Atıf Bey'de bu yoktu inanılmazdı, bu kadar işini bilen biriydi. Kroki çizerdi akşamdan ben daha sonra yönetmenlik yaptığım filmlerden onu taklit etmeye çalıştım. O kadar çabuk film nasıl biter anlamazdık" dedi.
"Atıf bey sizde şeytan tüyü var diyordum"
Bugüne kadar 220 filmde rol aldığını belirten Şoray, Atıf Yılmaz'a ayrı bir hayranlık duyduğunu söyledi. Şoray,
"Benim şöyle bir şansım ayrıcalığım oldu, Lütfü Akad ile belli bir yaş farkımız vardı, bizim film setleri bir disiplin vardı. Kimse yüksek sesle konuşmaz, herkes birbirine saygılı, sevgiliydi. Mesela yönetmen olduğu zaman biz Lütfi Akad'ın karşısında titrerdik. Atıf Yılmaz'la artık öyle bir hale geldik ki özel hayatımızda dostluğumuz olduğu için ben nikah şahitleri oldum. Gündüz sette akşam onların evinde olurduk. Özel dostluğumuz çok gelişti. Bir keresinde de çok küstüm ona. Fakat sürekli ağzında böyle sigarası vardı, o konuşurken sigara düşmezdi. Hayretle bakardım ona. Öyle karşımda tatlı tatlı güldüğü zaman affetmemek mümkün mü? Bana ne yaparsa yapsın Atıf bey sizde şeytan tüyü var diyordum. Yani mümkün değil bana ne yaparsa yapsın hemen affediyordum. Kadın erkek eşitliği feminizm konuşulduğu zaman en çok destekleyen Atıf Yılmaz'dı" diye konuştu. - İSTANBUL