Ege Bölgesi'nde Sucul ve Karasal Ekosistemlerde Flora-Fauna Biyoçeşitliliği Çalıştayı İzmir'de Başladı
TÜBA tarafından düzenlenen çalıştayda Ege Bölgesi'nin zengin biyoçeşitliliği ve endemik türleri ele alındı. Kentleşme, tarımsal genişleme ve turizmin biyoçeşitlilik bütünlüğe zarar verdiği vurgulandı. Deniz koruma alanlarının oluşturulması ve sürdürülebilir balıkçılık uygulamalarının teşvik edilmesi gerektiği belirtildi. Çalıştayda mevcut durum değerlendirilerek, geleceğe yönelik çözüm önerileri sunulacak.
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından düzenlenen "Ege Bölgesi'nde Sucul ve Karasal Ekosistemlerde Flora-Fauna Biyoçeşitliliği Çalıştayı" İzmir'de başladı.
Dokuz Eylül Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi 15 Temmuz Şehitler Salonu'ndaki çalıştayın açılışında konuşan TÜBA Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Yürütücüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın, Ege Bölgesi'nin zengin biyoçeşitlilik ile endemik türe sahip olduğunu söyledi.
Kentleşme, tarımsal genişleme ve turizmin gelişiminin biyoçeşitlilik bütünlüğe zarar verdiğini belirten Aydın, deniz taşımacılığı, kıyı endüstrileri atıkları ve plastiklerden kaynaklı kirliliğin deniz ekosistemleri için risk oluşturduğunu vurguladı.
Deniz koruma alanlarının oluşturulması gerektiğini kaydeden Aydın, "Sürdürülebilir balıkçılık uygulamaları teşvik edilmeli ve biyolojik çeşitliliğin korunması ile kıyı yönetim planları entegre edilmelidir." dedi.
TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker de düzenledikleri çalışmalarda devlet desteğini görmekten mutlu olduklarını kaydetti.
Ekolojik dengeyi koruyabilmek için her canlıya saygı gösterilmesi gerektiğini anlatan Şeker, "Canlıların ekolojik zincirde yeri olduğunu bilerek, çevreyi severek hareket etmemiz gerekiyor." diye konuştu.
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Mahmut Ak ise çalıştayda mevcut durumun değerlendirilerek, geleceğe yönelik çözüm önerilerinde bulunulacağını belirtti.
İki gün sürecek çalıştayda 5 farklı oturum yapılacak.