Türkiye'de Gazeteci Olmak
Can Dündar: "Gazetelerin bugünkü durumuna okurlar da tepki vermeli."
KAGİDER'in düzenlediği kahvaltı toplantılarının nisan ayı etkinliğine katılan Milliyet gazetesi yazarları Can Dündar ile Meral Tamer, " Türkiye'de Gazeteci Olmak" başlıklı toplantıda meslek yaşamlarındaki aşamaları anlatırken gazeteciliğin güncel durumunu irdelediler.
Türkiye'de kadın girişimciliğini artırmak ve kadınların istihdamına katkı sağlamak amacıyla çalışmalar yapan KAGİDER, kahvaltı toplantılarının nisan ayı etkinliğini 19 Nisan'da KAGİDER'in Şişli'deki genel merkezinde gerçekleştirdi. Milliyet gazetesi yazarları Can Dündar ile Meral Tamer "Türkiye'de Gazeteci Olmak" başlığından yola çıkarak ülke gündemini meşgul eden pek çok konuyu masaya yatırdı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan KAGİDER Başkanı Dr. Gülden Türktan şunları vurguladı: "Türkiye'de her alanda olduğu gibi, kadın erkek eşitliği alanında da basının rolü çok büyük. KAGİDER gibi birçok farklı sivil toplum kuruluşunun çalışmalarının toplumda yankı bulması için basın ile kurulan tarafsız ve ilkeli ilişkiyi çok önemli buluyoruz ve ülkemizde basın özgürlüğünü her zaman öncelikli olarak savunuyoruz."
Daha sonra söz alan Meral Tamer ise gazetecilik yaşamına nasıl atıldığını özetledikten sonra, eskiden gazetelerin patronsuz yapılar olduğunu belirtti. Ayrıca Tamer, gazetecilere sistematik baskıyı ilk uygulayanın iş dünyası olduğunu söyledi.
Ardından söz alan Can Dündar ise şöyle devam etti: "Türkiye'de gazeteci olmak diğer mesleklerden farklı. Abdi İpekçi gibi, Uğur Mumcu gibi, Mustafa Balbay gibi gazeteci olun demek, onlarla aynı mukadderatı paylaşın anlamına da geliyor. Eskiden iktidar müdahale ederdi ama maalesef artık ona gerek kalmadı. Gazete patronları müdahale ediyor. Daha da kötüsü, gazeteciler kendilerine bir özdenetim, bir sansür mekanizması uygulamaya başladılar. 'Bunu yazarsam başıma ne gelir?' diye düşünüyorlar."
KAGİDER'in kahvaltı toplantısı, Meral Tamer ile Can Dündar'ın salondan gelen soruları yanıtlamasıyla sona erdi.