Haberler

Türkiye'de gelir dağılımı: Yüzde beş gelirin dörtte birini alıyor

Güncelleme:
Abone Ol

Türkiye'de gelir eşitsizliği son 10 yıldır bozulmaya devam ederken Türkiye'nin önde gelen zenginlerinin gelir anketlerine dahil edilip edilmediği konusunda soru işaretleri var. İktisatçılar "Resmi flu görüyoruz" diyor.

Türkiye'de gelir eşitsizliği son 10 yıldır bozulmaya devam ederken Türkiye'nin önde gelen zenginlerinin gelir anketlerine dahil edilip edilmediği konusunda soru işaretleri var. İktisatçılar "Resmi flu görüyoruz" diyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı gelir dağılımı istatistiklerine göre 2023 yılında Türkiye'de en zengin yüzde 5'lik kesim, toplam gelirden yüzde 23,1 pay aldı. Buna karşılık en yoksul yüzde 5'lik kesimin aldığı pay yüzde 1 oldu.

Toplam gelirin neredeyse yarısını nüfusun en zengin yüzde 20'lik dilimi elde ederken en yoksul yüzde 20'nin gelirden aldığı pay yüzde 6, orta sınıfın gelirden aldığı pay da yüzde 14'te kaldı.

Verilere göre en zengin yüzde 20'nin elde ettiği gelir ile en yoksul yüzde 20'nin elde ettiği gelir arasında yaklaşık sekiz kat fark var. En zengin yüzde 10 ise en yoksul yüzde 10'a 13 kat fark atıyor.

İyileşme değil kötüleşme

TÜİK istatistikleri, 2023 yılında Türkiye'de gelir dağılımında 2022'ye göre bir iyileşme görülse de son on yıl dikkate alındığında iyileşmeden ziyade kötüleşme yaşandığını ortaya koyuyor.

En zengin yüzde 20'lik grubun gelirdeki payı 2014 yılında yüzde 46,5 iken 2023 yılında 48,1'e yükseldi. Aynı dönemde en yoksul yüzde 20'nin payı yüzde 6,1'den 6,3'e çıkabildi.

Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan Gini katsayısı da son 10 yılda bozuldu. Resmi verilere göre 2014'te 0,397 olan Gini katsayısı 2023 yılında 0,413'e yükseldi. Gini katsayısı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında iyileşmeyi, bire yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade ediyor.

Gini katsayısı nedir?

Gini katsayısı hesabında hanenin ve fertlerin elde ettiği yıllık gelirlerin toplamından, gelir referans döneminde ödenen vergiler ve diğer hane veya kişilere yapılan düzenli transferler düşüldükten sonra bulunan hanehalkı kullanılabilir geliri kullanılıyor.

Sosyal transferler hariç Gini katsayısı ise 2014-2023 döneminde 0,454'ten 0,476'ya yükseldi. Bu durum, sosyal transferlerin gelir dağılımını iyileştirmede etkili olamadığını ortaya koyuyor. Orta sınıfı gösteren gelir dilimlerinin tam ortasındaki üçüncü yüzde 20'nin aldığı pay da son 10 yılda yüzde 15,2'den yüzde 14,6'ya geriledi.

Verilere göre 2022'de en düşük gelire sahip yüzde 10'luk grupta olan fertlerin yüzde 56,2'si, en yüksek gelire sahip yüzde 10'da olan fertlerin ise yüzde 66,5'i, 2023'te de aynı gelir gruplarında kalmayı sürdürdü. Gelir eşitsizliği en fazla İstanbul bölgesinde oldu. Öte yandan 2022 yılına ilişkin veriler yaklaşık 2 ay önce TÜİK tarafından güncellenmiş, daha önce 0,433 olarak hesaplanan Gini katsayısı 0,420 şeklinde düzeltilse de gelir dağılımı eşitsizliğinde şimdiye kadarki en kötü tablo görülmüştü.

"Son yılların en kötü verilerinden"

DW Türkçe'ye konuşan Greenwich Üniversitesi Ekonomi ve Uluslararası İşletmecilik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cem Oyvat, 2022 yılının gelir eşitsizliğini gösteren Gini katsayısının son 16 yılının en kötüsü olduğuna işaret ediyor. Ovyat, son açıklanan verilere göre Gini katsayısı 2022'deki 0,420 seviyesinden 2023'te 0,413'e düşse de bunun son yılların en yüksek değerlerinden biri olduğunu vurguluyor.

TÜİK'e göre 2013 yılında en zengin yüzde 5'lik kesimin gelirden aldığı payın yüzde 19,6'ya kadar gerilediğini vurgulayan Ovyat, "Bu oran 2018'de yüzde 21,1'e, 2022'de ise yüzde 23,9'a kadar çıktı. 2023'te ise yüzde 23,1'e düştü. Ancak geçmişe göre hala çok yüksek" diyor.

Cem Ovyat, gelir dağılımındaki 2023'teki küçük düzelmenin milli gelirden ve ISO500 verilerinden hesaplanabilen "ücretlilerin gelirden aldığı pay" verileri ile de uyumlu olduğuna dikkat çekerek ekliyor: "Bu düzelmede asgari ücretteki geriye dönük düzeltmelerin yanında, EYT düzenlemesi sonrası erken emekli olanlara yapılan kıdem tazminatı ödemelerinin de etkili olduğunu düşünüyorum."

DW Türkçe'ye konuşan Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Merkez Direktörü Prof. Dr. Hakkı Hakan Yılmaz ise 2023 yılında 2022'ye göre gerçekleşen iyileşmenin seçim kaynaklı olabileceği görüşünde.

"Seçim de etkili oldu"

Geçen yılın seçim yılı olması sebebiyle hem sosyal harcamalar hem sosyal transferlerde göreli bir iyileşme olduğunu belirten Yılmaz, diğer yandan bu iyileşmenin enflasyon kayıpları açısından insanların yaşam seviyelerini, yaşam kalitelerini artıracak seviyede olmadığını vurguluyor.

Son 10 yılda Gini katsayısının yüzde 5,6 arttığına dikkat çeken Yılmaz, gelir dağılımında Covid öncesi döneme göre de bir bozulma olduğuna işaret ediyor.

Gini katsayısının 2018'den 2023'e 0,395'ten 0,413'e çıktığını, yüzde 4,5 seviyesinde bir artış olduğunu aktaran Yılmaz, emekli aylıkları dahil edildiğinde de benzer bir tablonun olduğunu söylüyor.

"Gelir eşitsizliği düşük gösteriliyor"

Öte yandan Ovyat, TÜİK'in açıkladığı verilerin, gelir dağılımı eşitsizliğini gerçeğin altında gösterdiğine işaret ediyor:

"Hanehalkı gelir anketleri ülkedeki en zenginlere, Ali Koç'lara, Mehmet Cengiz'lere ulaşıp olanlarla anket yapamıyor. Yani anketler aslında milli gelirin ancak belli bir bölümünü tespit edebiliyor, gelir eşitsizliğini de olduğundan düşük gösteriyor."

Hakkı Hakan Yılmaz da üst gelir grubunun gelirlerinin hesaplamasında teknik sorun olduğu görüşünde. Yüzde 5, yüzde 10 denilen üst gelir grubunun gelirini hesaplamanın dünyada da zor olduğunu belirten Yılmaz, "Bunlar içinde yüzde 1'lik kesime bakarsanız Koç Grubu var, Eczacıbaşı var, diğerleri var. Fert olarak, hane olarak bakıyoruz, diğer ultra zenginler var. Dolayısıyla bunların örneklerinin alınması gerekiyor. Kimler alındı, kimler dahil edildi? Nasıl bir hesap yapıldı" diyor.

Vergilerin etkisi ölçülmüyor

En üst gelir grubu tam hesaplanamadığı için ya da rakamlar tam yansıtılamadığı için farklılıkların daha düşük çıktığını söyleyen Yılmaz, "Bundan dolayı biz resmi bir flu görüyoruz. Yüzde bir iki puanlık bir fark bile bu katsayıları değiştirir" diye ekliyor.

Diğer yandan hesaplamada vergi öncesi ve vergi sonrası katsayılarının görülmediğini, bunun da bir eksiklik olduğunu dile getiren Yılmaz, "Vergi alınması sonucunda kimin geliri düzeldi, kim bu işten menfaat kazandı, bilmiyoruz. En yüksek gelir grubu ile en düşük gelir grubu arasındaki farkı vergi öncesi ve sonrasına göre göremediğimiz için resmi tam göremeyip karşılaştırmayı tam yapamıyoruz" ifadesini kullanıyor.

DW Türkçe'ye VPN ile nasıl erişebilirim?

Kaynak: Deutsche Welle / Güncel

Politika Türkiye Ekonomi Güncel Politika Ekonomi Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title