Türkiye?de Suriyeli Sığınmacılara Yönelik Algı ve Yaklaşımlar?
?Türkiye'de Suriyeli Sığınmacılara Yönelik Algı ve Yaklaşımlar?
? Türkiye'de Suriyeli Sığınmacılara Yönelik Algı ve Yaklaşımlar?
Can Mert ŞİMŞEK/ANKARA,(DHA)-İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi, İngiltere Kent Üniversitesi ve Newton Fund iş birliği ile yürütülen, " Türkiye'deki Suriyeli Sığınmacılara Yönelik Algı ve Yaklaşımlar" başlıklı projenin ön çalışma raporunu açıklamak üzere Ankara Üniversitesi ATAUM Konferans Salonunda bir toplantı gerçekleşti.
Rapor, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Toplumsal ve Ekonomik Araştırma Merkezi (TEAM) Müdürü Prof. Dr. Haluk Levent, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Banu Kavaklı Birdal ve İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Tuba Demirci Yılmaz tarafından kamuoyuyla paylaşıldı.
'İKLİM YIKIMI SON DERECE ÖNEMLİ'
Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı göç dalgasının Suriyeli sığınmacıların ülkeye gelişiyle başlamadığını, küresel göç dalgasına sebep olan birçok faktör bulunduğunu ve toplumun yanlış bilgilendirilmesinden kaynaklı, sığınmacılara yönelik olumsuz bir algının yaratıldığını dile getiren Levent, "Bunun iki tane temel nedeni var. Birincisi, aslında küresel ölçekte işgücü piyasalarında meydana gelen gelişmeler, büyüme problemleri, krizin devam etmesi ve devam edecek olması, ikincisi de, iklim yıkımı; İklim yıkımı son derece önemli bir faktör? diye konuştu.
Göç sorununun Türkiye açısından da sürgit devam edecek bir problem olduğunu söyleyen Levent, bu problemi karşılamak için ülkelerde başlıca iki tane temel sorun alanı olduğunu ifade ederek, 'Bunlardan birincisi, kurumsal kapasite yeterli mi' İkincisi, insanlar bu tür göçlere karşı hazır mı? Bu iki alanda devletlerin etkinlik göstermesi gerekiyor. Bu etkinliklerin ortaya çıkması için de yine bir bilgi zemini oluşturulması gerekir. Bu araştırmalar da bu bilgi zeminini oluşturmak için önemlidir? dedi.
'YANLIŞ ALGI OLUŞUYOR'
Toplumda Suriyeli sığınmacılara yönelik birçok yanlış algının olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Banu Kavaklı Birdal da " Her ne kadar coğrafi ve dini yakınlıktan kaynaklanan bir merhamet hissi olsa da birlikte yaşama yönünde çok kuvvetli bir inisiyatifin oluşmadığını gördük. Suriyeli göçmenlerin büyük sayılarla Türkiye'ye giriş yaptığı andan beri toplumda işini kaybetme korkusu var. Çünkü Suriyeliler kayıt dışı çalışıyorlar ve daha ucuz iş gücü olarak işlerinin elinden alınacağını düşünüyor ve bundan dolayı endişe duyuyor. Sokakların artık daha az güvenli olduğunu düşünenler var. Suriyeli çocukların çalışmasından sokaklarda dilencilik yapmasından rahatsızlık duyanlar var, bir de aslında yanlış ve eksik bilgiden kaynaklanan kimi kültürel uyuşmazlık ve algıları var. Yani, 'Suriyeliler temiz değiller', 'temizlik anlayışları bizimle uyuşmuyor', 'kadın erkek ilişkileri bizimki ile uyuşmuyor', 'kültürel uyuşmazlıklarımız var',' salgın hastalıklar Suriyeliler geldiğinden beri yayıldı? gibi aslında gerçeği yansıtmayan, yanlış bilgilerle de beslenen durumlar söz konusu? dedi.
'EN BÜYÜK SORUNLARDAN BİRİSİ DİL MESELESİ'
Yrd. Doç. Dr. Tuba Demirci Yılmaz ise Suriyeli sığınmacıların sıklıkla karşılaştıkları sorunlardan birisin de Türkçe öğrenme meselesi olduğunu dile getirerek şöyle devam etti: 'Türkiye aslında göçle kurulmuş bir toplum, bir göç geçmişi var. Ciddi manada mülteci göçüne de yabancı bir toplum değil. Dolayısıyla Suriyeli sığınmacılar aslında yine mülteci göçü özelliği gösteren fakat yüksek sayıda büyük bir nüfusu ifade ediyor. Türkiye göç ile kurulmuş bir ülke ama göçün özellikle sorunlu tarafıyla uğraşacak siyaseti henüz geliştirilmiş değil. Siyasetten kastım politika önerileri elbette. En önemli alan Türkçe dil öğretimi meselesi; Suriyeliler ülkelerindeki kriz yatışmadan elbette ülkelerine geri dönemeyecekler. Geri dönememe halinin de yarattığı bir takım problemler var. Bu problemlerin sıklıkla yaşandığı alan dil meselesi. Özellikle Suriyeli çocuklara eğitim çağındakilere ve eğitim çağını aşmış çalışan nüfusun ciddi anlamda Türkçe dil öğretimi gibi bir sorunu var. Türkçe öğrenmek istiyorlar fakat Türkçe öğrenebilecek kanalları oldukça kısıtlı."
Düzenlenen toplantı katılımcılarla yapılan soru cevap ile son buldu.
(FOTOĞRAFLI)
(Tür: Ankara)