"Türkiye'deki Tüm Oyuncular Hollywood'da Oynar"
Usta Oyuncu Kaan Çakır, Filmstudio Dergisinin 5. Sayısında verdiği röportajda, "Türkiye'deki Tüm Oyuncular Hollywood'da Oynar." dedi.
ÖĞRETMENİM KEŞFETTİ
FS: Bize, oyunculuğa giden yolculuğunuzdan biraz bahseder misiniz?
KAAN ÇAKIR: Çocukluğumdan beri oyunculukla ilgiliyim. İlkokullarda yapılan okuma bayramlarından tutun, lise yıllarındaki törenlere kadar hep tiyatronun, oyunculuğun içinde oldum. Zaten çevremdeki herkes; "bu çocuk oyuncu olsun," derdi. Lise yıllarında beni bir öğretmenim çok destekledi, öncü oldu bana. Ondan aldığım güçle konservatuarı kazandım.
DİZİ SEKTÖRÜ İLE BÜYÜYEN KUŞAĞIZ
O yıllarda özel kanallar yeni kurulmaya başlanmıştı. Trt dışında bir Star Televizyonu vardı. Benim okul yıllarımda, diziler yeni yeni yapılmaya başlanmıştı. Biz de sektörle birlikte büyüyen bir kuşak olduk. Bizim kuşağımız, sektörün gelişim noktalarını izleyebildi. Nasıl gelişti, nerelere geldi, hepsine şahit olduk.
OYUNCULUĞA BİR DÖNEM BEN DE KÜSTÜM
FS: Sektörün tüm aşamalarına şahit olan bir oyuncu olarak dizi sektörünün gelişimini nasıl buluyorsunuz?
KAAN ÇAKIR: Oyunculuk olarak çok geliştik. Diziler başladıktan sonra oyunculuğa, yönetmene, ışıkçılara karşı olan algı çok gelişti, ciddi değişiklikler yaşandı ve birbirini besleyen bir hal aldı. Sektörümüz ile ilgili her olaya daha geniş açı ile bakmaya, teknik ekipmanları daha iyi kullanmaya ve onların hakkını vermeye başladık diye düşünüyorum.
Çoğu oyuncu arkadaşım gibi oyunculuğa bir dönem ben de küstüm. Şansımı daha önceden iyi kullanmış olmam sayesinde bana tekrar şans tanındığını ve sektöre geri döndüğümü düşünüyorum.
FS. Oyunculuğa küsmenizin nedenleri nelerdi?
KAAN ÇAKIR: O dönem istediğim şeyleri bulamıyordum. Teklif gelmiyordu. Sürekli engel çıkıyordu karşıma, görüşmeye gidiyordum, olmuyordu. Öyle bir dönemdi işte. Ardından bana verilen ufak rollerin bile hakkını en iyi şekilde vermek için elimden geleni yaptım. Sektör içindeki zorlukları gözlemleyerek ve tahmin ederek herkesin bunu bir ekip işi olarak görmesi gerektiğini varsaydım ve öyle davrandım.
BİZİM SEKTÖR ÇOK UMUT KIRAN BİR SEKTÖR
FS: Oyuncu olmak isteyen gençleri neler bekliyor? Onlara rehber olacak nitelikte neler söylemek istersiniz?
KAAN ÇAKIR: Onlara söyleyebileceğim tek şey var: Şans denilen şey insanın eline çok az geçiyor ve bu şansı değerlendirmek gerekiyor. Benim hayattaki formülüm buydu. Önüme gelen şansı iyi değerlendirdim. Bir şey önlerine çıktığı an onu çok iyi değerlendirsinler. Çünkü sürekli alttan gelen yeni bir nesil var. Bizim sektörümüz çok umut kıran bir sektör. Umutsuzluğa düşmesinler. Tamamen egolarla alakalı bir meslek oyunculuk. Bu yüzden oyuncu olacak gençler, özellikle ve öncelikle kendilerine karşı sağlam durmalı ve "başaracağım" demeli.
FİLM VE DİZİ İZLEYEMİYORUM
FS: İzlediğiniz dizi ve filmler var mı?
KAAN ÇAKIR: Ben dizi ve filmleri izleyemiyorum. Mesleki defermasyon diyelim. Yerli, yabancı fark etmiyor. İzlesem de sıkılıyorum. Ama, Muhteşem Yüzyıl dizisini çok başarılı buluyorum. Başladığı günden bu yana çok büyük ivme kazandı. Hiç yılgınlığa düşmedi. Diziye her yeni gelen oyuncu güzel katkılar sağladı ve bu başrolde oynayan arkadaşlarımızı, dostlarımızı daha da motive etti.
FS: Ülkemizin sinema ve televizyon sektörünü yurtdışıyla kıyaslar mısınız?
Yurtdışında yapılan işler ile Türkiye'de yapılan işler mental olarak da, çalışma prensibi olarak da, işe başlangıç olarak da çok farklı. Onlarda satış olarak hedeflenen şey bize göre değişik.
Yurtdışında diziler 13 bölüm yazılıp çekiliyor. Burada ise her hafta yazıyorlar. Senaristler gaflete düşse, oturup yazsa, 10 bölüm çekileceği ne malum? Bizde çekildikçe bölüm yazılıyor, senaryo yetişmeyebiliyor. Senaristi de suçlayamayız, o da masa başında bir dünya yaratmaya çalışıyor.
DEVLET DESTEĞİ ŞART
FS: Bir oyuncu gözüyle ülkemizdeki meslektaşlarınızı nasıl buluyorsunuz?
KAAN ÇAKIR: Oyunculuk Türkiye'de uluslararası standartlarda gidiyor. Bence, Türkiye'deki birçok oyuncu Hollywood'da oynayabilecek çapta. Hatta birçok değil, neredeyse tüm oyuncularımız oynar.
Oyuncularımızın yurtdışında oynayabilmesi sadece onların elinde olacak bir şey değil. Devlet tarafından desteklenmesi gerekir. Özellikle uluslararası festivallerde menajerlik sistemi agresif olarak çalışmalı.
ÖLECEĞİMİ ANLADIM, İSTANBUL'DAN GİTTİM
FS: Ani bir kararla İstanbul'dan ayrıldınız. Şimdi neler yapıyorsunuz?
KAAN ÇAKIR: Son iki senedir Bodrum'da yaşıyorum. Bir sabah uyandım, öleceğimi anladım ve İstanbul'dan gittim. İstanbul'un kalabalığından, havasından, trafikten bunalmıştım. Şimdi çok mutluyum. Balığa merak sardım, bir kayık aldım, adını da 'momos' koydum. Balık tutuyorum, kısacası hayatımın en güzel günlerini yaşıyorum. Çekim günlerim haftanın bir günü oluyor ve günübirlik uçakla gelip, geri dönüyorum.
SETTE PATRON YÖNETMENDİR
FS: Çok sayıda projenin ardından Böyle Bitmesin dizisi ile karşımıza çıktınız? Biraz ekipten bahseder misiniz?
KAAN ÇAKIR: Uzun bir süre Yönetmen Emre Karabuşak ile çalıştık. Çok rahat bir yönetmendi, bizi hep özgür bıraktı ve çok hızlı çekti. Jest olarak söylenen birşey değil bu. Oyuncu motivasyonu açısından sette patron yönetmendir. Nergis Öztürk (Nisa), Cemal Toktaş (Yusuf),Yeliz Kuvanc (Nazlı) çok ciddi tebrik edilmeli. Çünkü, dizinin hikayesi gereği 300' ü aşkın oyuncu girdi çıktı. Alışık olmadığınız insanlarla çalışmak çok kolay değil. Bence çok ciddi bir sınav verdiler ve piyasanın üçte ikisini tanıyorlar. Yeni yönetmenimiz Şenol Sönmez de çok yetenekli ve çok hızlı çekiyor. Ben, bu ekipte çalışmaktan çok mutluyum.
FS: Böyle Bitmesin'in çekimi için geldiğiniz Bosphorus Platoları hakkında ne düşünüyorsunuz?
KAAN ÇAKIR: Bence, çok güzel, sakin bir mekan. Çekim yaparken insanların rahatsız olmayacağı bir bölgede, otopark sıkıntısı yok. Gayet kullanışlı buldum.