Haberler

Türkiye Dış Politika'da Başarısız?

Abone Ol

İtalya Dışişleri Bakanlığı, Ortadoğu'da Barış İçin İtalyan Merkezi (CIPMO), UniCredit, Milano Ticaret Odası ve EAST Global Geopolitics işbirliğiyle 'Türkiye Fenomeni' toplantılar zincirinin dördüncüsü, Milano UniCredit Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi.

İtalya Dışişleri Bakanlığı, Ortadoğu'da Barış İçin İtalyan Merkezi (CIPMO), UniCredit, Milano Ticaret Odası ve EAST Global Geopolitics işbirliğiyle ' Türkiye Fenomeni' toplantılar zincirinin dördüncüsü, Milano UniCredit Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi. ' Türkiye : Değişen Ortadoğu'da dış politika' başlığı altında düzenlenen yuvarlak masa toplantısına, Türkiye'nin Roma Büyükelçisi Hakkı Akil, İtalya'nın Ankara Büyükelçiliği görevinde de bulunan emekli Büyükelçi Carlo Marsili, Sovyetler Birliği döneminde İtalya'nın Moskova Büyükelçiliği görevinde bulunan emekli Büyükelçi ve Corriere della Sera Gazetesi Editörü Sergio Romano, CIPMO Direktörü Janiki Cingoli, Milano Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Remo Eder, Floransa Avrupa Üniversite Enstitüsü Öğretim Üyesi İslamolog Prof. Oliver Roy, Milano Katolik Sacro Cuore(Kutsal Kalp) Üniversitesi Asya Enstitüsü öğretim üyesi Jeopolitika Profesörü Riccardo Redaelli, Kahire Amerikan Üniversitesi öğretim üyesi Uluslararası İlişkiler Profesörü Bahgat Korany, Avrupa Dış İlişkiler Konseyi (EFCR) Ortadoğu ve Kuzey Afrika Programı sorumlusu Fatima Ayub, UniCredit Bankası Genel Müdür Yardımcısı Giuseppe Scognamiglio ve Radikal Gazetesi Yazarı Cengiz Çandar katıldı.

BÖLGEDE BARBAR REJİME İZİN YOK

Toplantının açılış konuşmasını yapan Türkiye'nin Roma Büyükelçisi Hakkı Akil, 'Uzun süre, bir çok kişi, bölgede ve dünyanın geri kalanında istikrarı koruduklarını düşünerek Esad, Saleh ve Kaddafi gibi diktatörleri tolera etti. Ancak bunun doğru olmadığı görüldü. Tersine, bu diktatörler, insanlarını boyunduruk altına almakla kalmayıp, dış terörizmi de finanse etti' dedi. Baskıcı rejimlerin bölge için risk oluşturduğunu belirten Akil, hiç bir ülkenin bir diğeri için model oluşturamayacağını, her ülkenin birbirinden farklı olduğunu söyledi. Suriye sınırındaki çatışmalar nedeniyle Türkiye'den 74 kişinin hayatını kaybettiğinin altını çizen Akil, 'Bölge sadece barbar bir rejimin hayatta kalması adına, müflis bir devletin kurulmasına izin verilemez' dedi.

UniCredit Bankası Genel Müdür Yardımcısı Giuseppe Scognamiglio, Türkiye'nin son 10 yılda ekonomik alandaki atılımına dikkat çekerek, 'Erdoğan yenilikçi ve ilericiydi. Ülkedeki farklı güçleri birarada tutabiliyordu. Ancak son yıllarda bu özelliğini kaybetti' sözlerinin yanında, 'Gelecek seçimlerde bizi, Türkiye'nin demokratik gececeğinden emin kılacak bir sonuç bekliyoruz' ifadesine yer verdi.

'TÜRKİYE ATATÜR'ÜN ÇOCUĞUDUR' Açılış konuşmalarının ardından toplantıya geçildi. İslamolog Prof. Oliver Roy, Türkiye'nin dış politikada hızlı bir başarısızlık sürecine girdiğini ve Ortadoğu'nun Türkiye için giderek daha elverişsiz hale geldiğini vurgulayarak, 'Türk modeli bölge için daha kırılgan bir hal aldı' dedi. Emekli Büyükelçi ve Corriere della Sera Gazetesi Editörü Sergio Romano ise, Erdoğan'ın giderek 'başarısız' bir tablo çizdiğini belirtip, 'Ama Erdoğan gerçekten Mursi'ye inanıyor mu' Müslüman kardeşler kesinlikle İslamcı demokrasiye bir örnek değil? dedi. Mısır'daki askeri darbeyle ilgisi ise Romano, darbe yapan Mısır askerlerinin Atatürk'ün torunları olarak algılanmasına değinip, 'Erdoğan'ın Atatürk'ün torunu olmadığı kesin. Ama Erdoğan eğer Türkiye'de Başbakanlık yapmak istiyorsa hatırlamalıdır ki Türkiye Atatürk'ün çocuğudur' dedi. Geçmişte İsrail ve Türkiye arasında yaşanan sorunların yakın gelecekte aşılacağını çünkü; Türkiye'nin Kıbrıs petrolüne sahip olabilmek için İsraille yakınlaşmak zorunda olduğunu dile getiren Romano, 'Türkiye İsrail'e daha yakın hale gelecek çünkü; Kıbrıs petrolünü istiyor' dedi. Irak müdahalesinden sonra Amerika'nın artık Türkiye'ye eskisi gibi güvenemeyeceğini anladığını da öne süren Romano, 'Ancak bu negatif bir şey değil. Sonuçta birilerinin Amerika'ya dünyada her istediğini yapamayacağını söylemesi gerekiyordu' dedi. ERDOĞAN ARTIK 'SULTAN' DEĞİL

Kahire Amerikan Üniversitesi öğretim üyesi Uluslararası İlişkiler Profesörü Bahgat Korany ise Türkiye- Mısır ilişkilerinin 'çöküş' yaşadığını söyledi. Kurany, '30 Haziran-3 Temmuz arası Mısır için ikinci ihtilaldir. Mısır ve Türkiye arasındaki en önemli fark bu sürece nasıl baktıkları. Mısır olaya bir ihtilal gözüyle bakarken, Türkiye askeri darbe olarak görmektedir. Bu dönem öncesinde Türkiye'nin dış politikası başarılıydı, sonrasında gerilemeye başladı' dedi. Bu süreç öncesinde Erdoğan'ın Mısır'ı ziyaret ettiğini hatırlatan Kurany, 'Erdoğan, toplumun gözünde çok başarılıydı. Öğrencilerim 'Sultan Erdoğan' diyordu. Halk, Osmanlı döneminin Mısır'a döndüğünü konuşuyordu. Ancak artık öyle değil? diye konuştu. Erdoğan'ın Müslüman kardeşlerin güçlenmesiyle Türkiye'nin bölgede yeniden başarı elde edeceğini düşündüğünü ancak bu hükümetin kısa ömürlü olacağını anlayamadığını iddia eden Kurany, 'Mısır'ın durumunu anlayamadan Türkiye'yi çok kesin bir şekilde Mursi yandaşı pozisyonuna soktu. Bu durumdan sonra iki ülke arasındaki ilişkiler çökmeya başladı. Ekonomik alanda da yüzde 30 oranında bir ilişki kaybı var. Mısırlı iş adamları Türkiye'deki büyük projelere yatırımdan vazgeçti. Türkiye'ye turistik tur düzenlemekten dahi korkuluyor. Türkiye, Taksim olaylarından sonra, Mısır için içişleri politikası örneği olma özelliğini de kaybetti. Erdoğan özellikle Taksim, yolsuzluk, insan hakları ihlaleri nedeniyle örnek olma özelliğini yitirdi. İnternet ve Facebook'u kontrol etmeye çalışması buna katkı sundu' dedi. Bunun yanında Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin de Mısır'ın yanında olduğuna vurgu yapan Kurany, Türkiye'nin uluslararası politikasının bütün alternatifleri açık tutma yönünde olduğunu söyledi ve 'Ancak bunu sonsuza kadar sürdüremezsiniz. Bazen karar vermek, pozisyon almak gerekir. Türkiye için karar verme zamanı geldi. Türkiye önemli bir ülke. Türkiye'nin kararları sadece kendisini değil, çevresindeki tüm ülkeleri de ilgilendiriyor' dedi.

ERMENİSTAN VURGUSU

Emekli Büyükelçi Carlo Marsili de, 'Yerel seçimler Erdoğan ve son 11 yılın AKP'si için bir halkoylaması olacak. Bu yıllarda ülke askeri gücün etkisinin azalması nedeniyle daha demokratik ama, kesinlikle daha muhafazakar ve daha bölünmüş bir ülke oldu' diyerek seçimlerin ardından AB sürecinin yaniden önem kazanmasını umduklarını söyledi. Marsili, Ermenistan vurgusunda bulunarak, 'Türkiye Ermenistan'la önümüzdeki yıl sözde soykırımın 100'üncü yıldönümü nedeniyle ciddi sorun yaşayacak' dedi. KOMŞULARLA SIFIR SORUNDAN, SORUNSUZ SIFIR KOMŞUYA

Radikal yazarı Cengiz Çandar ise Berkin Elvan'ın ölümü ve takip eden olaylar nedeniyle Türkiye'nin güncel durumuna vurgu yapıp duyduğu üzüntüyü dile getirdikten sonra, 'Biz bölünmüş ve üzgün bir ülke haline geldik' dedi. 'Batının Arap Baharı diye adlandırdığı' durumun Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Türkiye'nin bölgeye girebilmesinin önünü açtığını belirten Çandar, 'Davutoğlu'nun sloganı 'Komşularla sıfır sorun' halinden 'Sorunsuz sıfır komşu' haline geldi? diye konuştu. 'Erdoğan sadece Mursi ve Müslüman Kardeşlere inanmakla kalmıyor, kendini onlarla eşleştiriyor' diyen Çandar, Türkiye'nin seçim sürecine istikrarsız atmosferde girdiğini belirtti. Jeopolitika Profesörü Riccardo Redaelli ve Avrupa Dış İlişkiler Konseyi (EFCR) Ortadoğu ve Kuzey Afrika Programı sorumlusu Fatima Ayub de Türkiye'nin özellikle Ortadoğu'da izlediği dış politikada başarısız olduğunun altını çizdi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Türkiye İtalya Milano Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title