Haberler

'Türkiye Gericiliğe, Zulme, Yok Saymaya Direneceğini Göstermiştir'

Abone Ol

İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu, 2 Temmuz Sivas-Madımak Katliamı ile ilgili bir açıklama yaptı.

2 Temmuz 1993`te Pir Sultan Abdal şenlikleri için Sivas`ta bulunan çok sayıda aydın, yazar, çizer, kültür insanı ortaçağ karanlığını aratmayacak bir vahşetin kurbanı olmuş, gerici-faşist güçler tarafından gerçekleştirilen katliamda 35 insanımız yaşamını yitirmişti.

Türkiye tarihine kara bir sayfa olarak geçen katliam; Behçet Sefa Aysan, Yeşim Özkan, Nurcan Şahin, Muhibe Akarsu, Muhlis Akarsu, Murat Gündüz, Handan Metin, Ahmet Özyurt, Huriye Özkan, İnci Türk, Özlem Şahin, Yasemin Sivri, Asuman Sivri, Uğur Kaynar, Sehergül Ateş, Gülender Akça, Gülsün Karababa, Mehmet Atay, Hasret Gültekin, Serkan Doğan, Muammer Çiçek, Belkıs Çakır, Asaf Koçak, Edibe Suları Ağababa, Menekşe Kaya, Koray Kaya, Serpil Çanik, Erdal Ayrancı, Asım Bezirci, Sait Metin, Carina Cuanna, Nesimi Çimen, Metin Altınok, Kenan Yılmaz ve Ahmet Öztürk`ü aramızdan almıştı.

Sivas Madımak Oteli`nde gerçekleşen katliam ilk değildi; ülkemizde buna benzer kitlesel kıyımlar daha önce de yaşandı, Türkiye kolay anlatılmayacak vahşiliğin tanığı oldu. Sivas, Malatya, Maraş, Çorum katliamları dini, mezhepsel, etnik farklılıklar üzerinden siyaset yapmanın nelere yol açacağının hazin ve dramatik örnekleri olarak tarihteki yerini aldı.

Türkiye çok mezhepli, çok dinli, farklı etnik kökene sahip insanların yaşadığı bir coğrafyada bulunmaktadır. Ne yazık ki ülkeyi kaosa sürüklemek, iktidarının tahkimatını sağlamak isteyen egemenler, bu farklılıkları kışkırtarak amaçlarına ulaşmak istemekte, farklıklar üzerinden düşmanlık körüklemekte, tek millet, tek din, tek mezhep tanımının dışında kalanlara, bırakalım toplumsal yaşam içerisinde eşit ve adil ilişki kurmayı, neredeyse hayat hakkı bile tanımamaktadır. Çorum`dan, Sivas`tan, Maraş`tan, Madımak`tan sonra, bir köprüye Yavuz Sultan Selim adını vermek, katliamcı politikanın devam edeceğine dair kaygıları artırmaktadır.

2 Temmuz`da yaşanan katliamın toplumsal hayatta yarattığı travma neyse, Kürt sorunu odaklı 30 yıldan bu yana süren savaşın sonuçları da aynıdır. 2 Temmuz katliamına karşı ortaya çıkan tepki nasıl bir toplumsal hayat kurulması gerektiğine işaret ediyorsa, Kürt sorununun barışçı temelde çözülmesi doğrultusundaki talep bizleri aynı noktaya taşımalıdır. Ülkemizde her alanda ve her anlamda barış tesis edilmeli, Türkiye tarihi ile yüzleşmeli, utanç konuları ortadan kaldırılmalı, farklılıklar korkuya değil, kardeşlik, barış, eşitlik temelinde bir hayatın kurulmasına yol açmalıdır.

Türkiye gericiliğin, şovenizmin, dıştalayan, yok sayan, tahammül edemeyen bir zihniyetin egemenliğindedir. Taksim Gezi Parkı`na AVM yapılması kararıyla başlayan ve Haziran ayı boyunca bütün bir ülkeye yayılan olaylar bu zihniyeti daha da görünür hale getirmiş, siyasi iktidarın Maraş`tan, Çorum`dan, Madımak`tan ders almadığını göstermiştir. Ne yazık ki siyasi iktidar toplumsal yaşamı farklılıklardan birine yaslanarak, onu bloklaştırarak ve diğerlerini yok sayarak kurgulamak istemektedir ki, bir aydan bu yana parçası ve tanığı olduğumuz tepki bu kurguyadır.

İnşaat Mühendisleri Odası demokrasi, çağdaş yaşam, hak ve özgürlükler için dün olduğu gibi bugün de mücadele edecek, gericiliğin, şovenizmin karşısında olacak, yeni 2 Temmuzların yaşanmaması için üzerinde düşen sorumluluğu yerine getirecektir.

İnşaat Mühendisleri Odası

Kaynak: Bültenler / Güncel

Türkiye Sivas Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title