Türkiye ile AB, iklim değişikliği ve çevre konularında iş birliğini sürdürecek
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Türkiye-AB Yüksek Düzeyli İklim Diyaloğu Toplantısı'nda, iklim konusunun siyaset üstü bir konu olduğu ve iklim değişikliğiyle mücadele adımların kararlı şekilde atılması konusunda mutabık kaldıklarını söyledi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Türkiye-AB Yüksek Düzeyli İklim Diyaloğu Toplantısı'nda, iklim konusunun siyaset üstü bir konu olduğu ve iklim değişikliğiyle mücadele adımların kararlı şekilde atılması konusunda mutabık kaldıklarını söyledi.
Bakan Kurum, Brüksel'deki AB Komisyonu binasında yapılan Türkiye-AB Yüksek Düzeyli İklim Diyaloğu Toplantısı sonrası AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Türkiye olarak AB ile uzun süre sonra yüksek düzeyli bir diyalog toplantısı yaptıklarını belirten Kurum, bunun sevindirici bir durum olduğunu söyledi.
AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans'ın daveti üzerine Brüksel'deki görüşmeyi yaptıklarını aktaran Kurum, Türkiye'nin iklim değişikliğiyle ilgili konumunu, yaptığı projeleri AB tarafına anlattıklarını dile getirdi.
Kurum, AB'nin Yeşil Mutabakat kapsamında birçok hedef koyduğunu hatırlatarak, "Biz de ülkemizin bu noktada Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğiyle tüm bakanlıklarımızın yaptığı projeleri kendilerine anlattık." diye konuştu.
Türkiye'nin yenilenebilir enerjide dünyanın 12'inci, Avrupa'nın 5'inci ülkesi olduğunu, korunan alanların miktarını son 2 yılda yüzde 10,6 seviyesine çıkardığını aktaran Kurum, bu oranı OECD verileri olan yüzde 17'ye çıkarmak üzere hedefleri gerçekleştirme yolunda ilerlediklerini ifade etti.
Kurum, Türkiye'nin yenilenebilir enerji kaynaklarının ve yutak alanlarının ormanlaştırma çalışmalarıyla miktarını artırdığını, afetlerden sonra yapılan projeleri, vatandaşlara sağlanan destekleri anlattıklarını, iklim değişikliğinin etkilerinin orman yangınları ve müsilaj gibi sorunlarla artık net şekilde hissedildiğini dile getirdi.
İklim değişikliğinin siyaset üstü bir konu olduğunu, uluslararası bir mesele olduğunu, tüm dünyayı ilgilendirdiğini Timmermans'a anlattığını belirten Kurum, Timmermans'ın Paris Anlaşması nezdinde atılması gereken adımlarda Türkiye'ye vereceği destek ve AB nezdinde iklim finansmanına erişim konularını vurguladığını kaydetti.
AB ile birçok proje gerçekleştirdiklerini ifade eden Kurum, şöyle konuştu:
"Gerek IPA fonlarıyla yaptığımız çevre, altyapı yatırımları gerek IPARD projeleri olsun, bunların sayısını ve miktarının artırılması gerektiğini düşünüyoruz. Buna ilişkin kendisiyle konu bazlı heyetler oluşturacağız. Gerek iklim değişikliği, gerek sınırda emisyon ticareti gerekse ülkemizin atacağı adımlara ilişkin tüm konuları detaylı bir şekilde görüştük. Komisyonlar oluşturacağız. Bu komisyonlar çerçevesinde arkadaşlarımız detaylı bir şekilde bu adımları atacaklar."
Timmermans'ı Türkiye'ye davet ettiğini, 2022'nin ocak veya şubat aylarında bu ziyaretin olmasını beklediklerini kaydeden Kurum, birçok konunun bu ziyarette karara bağlanmış olacağını belirterek, şöyle devam etti:
"Biz iklim değişikliği noktasında Türkiye'nin samimiyetini net şekilde ortaya koyduk. Bu noktada ilgili bakanlıklarımızın yapmış olduğu projeler, ülke olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yaptığı atılımları kendilerine anlattık. Çok mutlu oldular. Yeni bir iklim kanunu hazırladığımızı, meclisimizle bu süreci yürüttüğümüzü ve bu iklim kanununda iklim değişikliğine ilişkin atılması gereken adımları artık sorumluluk düzeyinde ilgili bakanlıklar nezdinde bir kanun çerçevesinde atacağımızı ifade ettik. Onlar da Türkiye'nin bu tutumunu çok olumlu karşıladılar. Oldukça samimi, verimli bir toplantı gerçekleştirdik."
Kurum, iklim değişikliğiyle mücadelenin siyaset üstü bir konu olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
"İklim değişikliğinin tüm dünyayı ilgilendiren bir mesele olduğunu ve bu konuya siyaset üstü bakmamız gerektiğini kendilerine ifade ettik. Onlar da aynı kanaatteler. Bugün belki ikili sorunlar yaşansa da iklim konusunun bu konuların üstünde siyaset üstü bir konu olduğunu ve bu çerçevede adımların kararlı şekilde atılması gerektiğini konuştuk ve mutabık kaldık."