Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Arslan
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Süleyman Arslan, "FETÖ darbe teşebbüsü, gerek yurtta gerekse dünyada insan haklarına, hukuka ve demokrasiye sahip çıktığını iddia edenler için eşsiz bir samimiyet testi olmuştur.
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Süleyman Arslan, "FETÖ darbe teşebbüsü, gerek yurtta gerekse dünyada insan haklarına, hukuka ve demokrasiye sahip çıktığını iddia edenler için eşsiz bir samimiyet testi olmuştur." dedi.
Arslan, darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığında yaşanan olaylara ilişkin devam eden çatı dava ile Akıncı Üssü davasını izlemek üzere Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ne geldi.
Duruşmayı izledikten sonra basın mensuplarına açıklama yapan Arslan, başkanlığını yaptığı kurumun Türkiye'de "insan haklarının korunması ve geliştirilmesi", "işkence ve kötü muamelenin önlenmesi" ile "ayrımcılıkla mücadele" başlıkları altında görevleri olduğunu belirtti.
Arslan, 12 Eylül askeri darbesi ve 28 Şubat post-modern darbesi ile Türkiye'de demokrasinin akamete uğratıldığını, insan hakları ihlallerinin had safhaya ulaştığını ifade etti.
Uluslararası emperyalist güçlerin, Türkiye'yi iç karışıklığa sürüklemek, milletin birlik ve beraberliğini parçalamak için darbe girişimlerini desteklediğini belirten Arslan, "15 Temmuz'da Silahlı Kuvvetler içerisinde yuvalanan FETÖ mensuplarını harekete geçirerek ülkemizde bir darbe girişiminde daha bulunmuşlardır." değerlendirmesini yaptı.
Arslan, seçme ve seçilme hakkını doğrudan hedef alan darbe teşebbüsünün temel insan haklarından en önemlisi olan yaşama hakkını da ortadan kaldıran bir vahamete ulaştığını vurgulayarak, "Halkına ihanet eden darbeciler, elinde yalnızca bayrağıyla ihanete karşı duran sivillerin hayat hakkını acımasızca ellerinden almaktan kaçınmamışlardır." şeklinde konuştu.
Darbe girişimi sırasında yaşananlara yönelik davaların sonuna kadar takipçisi olacaklarını belirten Arslan, şunları kaydetti:
"Takip ettiğimiz davaların adil bir yargılama ile yürütüldüğü hususunda şüphemiz yoktur. Söz konusu hain FETÖ darbe teşebbüsü, gerek yurtta gerekse dünyada insan haklarına, hukuka ve demokrasiye sahip çıktığını iddia edenler için eşsiz bir samimiyet testi olmuştur. Vatandaşlarımız lafta değil özde insan haklarına sahip çıkmış, dünya insan hakları ve demokrasi tarihine örnek bir şeref levhası hediye etmişlerdir.
15 Temmuz'dan sonra Türkiye'nin adı hiç şüphesiz ki kahraman Türkiye'dir. Yeni kurulmuş olan Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumumuzun önde gelen paydaşları da söz konusu samimiyet sınavını geçmiş kahraman sivil toplumumuz olacaktır. Bu vesileyle, 15 Temmuz darbe girişiminin karşısında duran tüm sivil toplum örgütlerimizi ve vatandaşlarımızı gerçek ve samimi insan hakları savunucusu olarak ilan ediyor ve Kurumumuzla birlikte çalışmaya davet ediyoruz."