Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Süleyman Arslan Açıklaması
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Süleyman Arslan, Edirne'de Yunanistan sınırında bir insani dram yaşandığını belirterek, AB'nin ve Yunanistan'ın Evrensel Beyanname'deki birinci madde olan 'Herkes kardeştir' maddesini uygulayarak, kardeşliğini gösterme zamanı olduğunu söyledi.
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Süleyman Arslan, Edirne'de Yunanistan sınırında bir insani dram yaşandığını belirterek, AB'nin ve Yunanistan'ın Evrensel Beyanname'deki birinci madde olan 'Herkes kardeştir' maddesini uygulayarak, kardeşliğini gösterme zamanı olduğunu söyledi.
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Arslan, "Maalesef Suriye'den gelen diğer ülkelerden gelenlerle görüştüğümüzde 'geceleyin demirlerle ayaklarına vurdular karşıya geçmek isterken. Ayakları, bacakları kırılan arkadaşlarımız oldu. Başı yarılan insanlar oldu' gibi ifadeleri de duyduk. Bunlar bizi oldukça üzdü" ifadelerini kullandı.
"AB ve Yunanistan'ın kardeşliğini gösterme zamanıdır"
Arslan, "Biz olaya insan hakları eksenli bakıyoruz. Evrensel Beyanname'nin birinci maddesinde bütün insanların kardeşliğini vurgulayarak, birbirlerine kardeşçe davranmaları gerekmektedir. Birinci madde budur. O zaman şu anda, bize ve medeni dünyaya, bize kardeş olduğumuzu gösterme fırsatı doğmuştur. Bu noktada Avrupa Birliği'nin ve Yunanistan'ın da kardeşliğini gösterme zamanı olduğunu düşünüyorum. Onlar da artık kendilerine yakışanı yapmaları gerekir" dedi.
"Sığınma talebinde bulunabilecekleri, resmi bir karşılama olması gerekiyor"
Arslan, Edirne sınırına dayanan binlerce mültecinin Yunanistan makamlarınca, en azından bir karşılama ve resmi sığınma başvurusu yapabilecekleri, ortamın sağlanması gerektiğine dikkat çekerek, "Buradaki insanların buraya gelmişken bir şekilde Avrupa Birliği ile Yunanistan ile muhatap olması gerektiğini düşüyoruz. Sınır geçiş bölgelerinde bir karşılamanın olması lazım. En azından niçin geldiklerini izah edebilmeleri lazım, etkili bir hukuk yoluna başvurabilmeleri lazım. Sığınmak haklarını bulunmaları lazım, kabul edilmeyebilir ama en azından bir dilekçelerini alınması ve bir değerlendirmeye tabi tutulması gerekir. Ama bu yapılmayıp da hiç muhatap alınmayıp burada tarlaların ortasında bırakılmış olmaları insani bir muamele değildir" diye konuştu. - EDİRNE
