Haberler

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlarından Yakılmamış Mektuplar

Güncelleme:
Abone Ol

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Anı dizisinden yayınlanan Yakılmamış Mektuplar 1920'lerde yaşanmış dokunaklı bir aşk hikâyesini okurlarla buluşturuyor.

Fatma Cevdet Hanım'dan İhsan Bey'e: "Mektuplarımı yakınız, sonrası sükût olsun…"

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Anı dizisi, en yeni kitabı Yakılmamış Mektuplar'la bu defa dokunaklı bir aşk hikâyesini okurlarla buluşturuyor. 1900'lerin başında İstanbul'un tanınmış ailelerinden birine mensup, kültürlü ve duygulu genç bir kız olan Fatma Cevdet Hanım'ın Tıbbiye öğrencisi İhsan Bey'e hitaben kaleme aldığı mektuplar okurları sadece 1920'lerin Türkiye'sine değil, aynı zamanda günümüzde özlemi çekilen saf ve derin duyguların dünyasına taşıyor. Mektupların Fatma Cevdet Hanım'ın kaleminden çıkışından sahaf İ. Bahtiyar İstekli vasıtasıyla okurla buluşma safhasına kadar devam eden yolculuğu da en az mektupların içerikleri kadar ilginç.

1920 yılının Mayıs ayında Tıbbiye öğrencisi İhsan, ortak bir tanıdıkları aracılığıyla Fatma Cevdet'e bir zarf yollar. Bu zarf iki gencin arasında üç yıl sürecek bir mektuplaşmayı başlatır. Fatma Cevdet ve İhsan dönemin koşulları gereği kısıtlı şartlar altında görüşür, sevgilerini büyük ölçüde bu mektuplar aracılığıyla ifade eder ve yaşarlar. Tiyatrolar, konserler ve sinemalarda görüşme imkânı da bulurlar. İkisinin pek çok dostu da bu kültür çevresinde faaldir: Muhittin ve Necmettin Sadık Sadek, Melek Celal, Selami İzzet Sedes, Ali Rıfat Çağatay, Mesut Cemil, Münir Nurettin Selçuk, Celal Sahir Erozan, Kemal Niyazi Seyhun, Karl Berger ve Paul Lange'nin adları mektuplarda sıkça geçer.

Mektupların kahramanlarından İhsan Bey ile ilerlemiş yaşında tanışarak bir dostluk kuran ve ölümünden sonra kendisine gösterdiği itimat karşılığında onları emanetine alarak zorlu bir vicdan muhasebesinden sonra, yayına hazırlayan sahaf İ. Bahtiyar İstekli; mektupların diline hemen hemen hiç müdahale etmediğini, bunların doksan sene evvel yazılmalarına rağmen kullanılan lisanın son derece akıcı ve anlaşılır olduğuna dikkat çekiyor.

İşgal İstanbul'unda başlayan ve şehrin kurtuluş günlerinde biten bu uzun mektuplaşma, hem son Osmanlı döneminde yetişmiş iki gencin duygu dünyasına, hem de İstanbul'un gündelik hayatına benzersiz bir pencere açıyor.

Kitaptan:

Beni üzmek istemezmişsiniz… Hâlbuki hareketleriniz bunun aksini ispat ediyor. Beni üzecek noktaları gayet iyi buluyor ve tabiatın yalnız erkeklere bahşettiği bir maharetle beni müteessir ediyorsunuz… "Pek doğru… Şimdiye kadar sizin için eğlence mevzuu olan bir oyuncak vardı! Siz bunu istediğiniz gibi istimal edebiliyor, kırıyor, bazı defalar da tamir ederek tekrar kabil-i istimal bir hale getiriyordunuz… Fakat bu hal nihayet o oyuncağın tamir edilemeyecek derecelerde harap olmasıyla neticelenecek!... Bunları, bu düşünceleri siz hissedemezsiniz, çünkü kırılan siz değilsiniz. Tabii hissedemezsiniz…" diyorsunuz. Sizi hiçbir zaman oyuncak diye telakki ettiğimi hatırlamıyorum. Siz benim için münasebetimizin ilk ayları müstesna olmak üzere – herhalde o zaman da sizi oyuncak diye telakki edemezdim- her zaman çok sevdiğim bir kimseydiniz. Hislerime, kalbime maliktiniz… Maliksiniz…

Yakılmamış Mektuplar
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Hazırlayan: İ. Bahtiyar İstekli
Sayfa: 432 sayfa
Fiyat: 24 TL

Kaynak: Bültenler / Güncel

İstanbul Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title