Türkiye Liglerinin En Sıradışı Teknik Direktörü Cüneyt Dumlupınar
(ÖZEL) Türkiye liglerinin en sıradışı teknik direktörü Cüneyt Dumlupınar "Takımımı sahada eşofman giyip maç öncesi ısıttım, sonra takım elbise giyip kenardan yönettim" Türkiye'nin en genç teknik direktörü Cüneyt Dumlupınar Kayserispor'u şampiyon yapmasının sırlarını DHA'ya anlattı Oktay ENSARİ, Kayseri-DHA Kayserispor Teknik Direktörü Cüneyt Dumlupınar, sadece takımını Türkiye liglerinin en genç teknik adamı olarak şampiyon yapmakla kalmadı, takımını maç öncesi sahada eşofmanla ısıtıp, sonra takım elbise ile kulübeden yöneten tek çalıştırıcı olarak tarihe geçti.
(ÖZEL) Türkiye liglerinin en sıradışı teknik direktörü Cüneyt Dumlupınar
"Takımımı sahada eşofman giyip maç öncesi ısıttım, sonra takım elbise giyip kenardan yönettim"
Türkiye'nin en genç teknik direktörü Cüneyt Dumlupınar Kayserispor'u şampiyon yapmasının sırlarını DHA'ya anlattı
Oktay ENSARİ, Kayseri-DHA
Kayserispor Teknik Direktörü Cüneyt Dumlupınar, sadece takımını Türkiye liglerinin en genç teknik adamı olarak şampiyon yapmakla kalmadı, takımını maç öncesi sahada eşofmanla ısıtıp, sonra takım elbise ile kulübeden yöneten tek çalıştırıcı olarak tarihe geçti. 34 yaşındaki Dumlupınar'ın çalıştırıcılık yaşamına 12 yıl önce Rıdvan Dilmen'le başladığı belirlendi.
Kayserispor kulübünün sarı kırmızılı takımı bu sezon korkmadan, çekinmeden ellerine teslim ettiği genç ve tecrübeli teknik direktör Cüneyt Dumlupınar, Celal Bayar Üniversitesi Manisa Spor Akademisi futbol antrenörlüğü bölümünü bitirdikten sonra hareketli antrenman ve antrenman bilgisi ve fizyoloji dallarında master yaptı. Genç milli takımda Fenerbahçe Kaptanı Emre Belözoğlu ile sol açık ve santrafor olarak top koşturan üniversiteli genç teknik adam, sol çapraz bağları koptuktan sonra, Karşıya kulübünde Rıdvan Dilmen'in ekibinde çalıştırıcılık yaşantısına başladı. Sırasıyla Hüseyin Hamamcı, Feyyaz Uçar, Erdoğan Arıca, Dobi Hasan olarak bilinen Hasan Şengün, Tolunay Kafkas, Yücel İldiz, Prosinecki ve son olarak Mutlu Topçu ile çalıştı.
İŞİN İÇİNDEN GELDİM
Kayserispor'da önce sahada takımı maç öncesi ısıtıp, sonra takım elbise geçerek taktikler veren ve yedek kulübesinden sarı kırmızılı takımı yöneten Cüneyt Dumlupınar, DHA'ya yaptığı açıklamaya "İşin içinden geldim" şeklinde sözlerine başladı. Dumlupınar" Bu sezon PTT 1.liginde şampiyon olmamızda maç öncesi ısınma hareketlerimiz karşılaşmanın yüzde 50'sini oluşturdu. Isınma sırasında oyuncularımla olan diyalog, pozitif enerji ve kasların doğru çalışması bize önemli bir avantaj sağladı" diyerek, şöyle konuştu
"Tüm camia ve taraftar olarak düştüğümüz yerden kalkacağımıza emindik. Buna sonuna kadar inanıyorduk. Geçen sene 3 Mayıs günü Eskişehirspor maçını kazanmamıza rağmen, PTT 1'inci Ligi'ne düşmüştük. Bundan bir sene bir gün sonra yani 3 Mayıs'ta tekrar hak ettiğimiz Süper Lig'e çıktık. Bundan dolayı çok mutluyuz. Çok emek verdik. Bizim bir hikayemiz var geçen seneden beri. Son 10 maçlık süreçte takımla beraberdim. Bu süreç belki kaybedilmiş bir süreçti. Küme düştük ama ben kazanç olarak bakıyorum. Bizim birlikteliğimizde, beraberliğimizde küme düşmeden çıkardığımız ders,ekstra güç sağladı . Herkes birbirini anlıyordu. Ben oyuncularıma baktığımda veya oyuncular bana baktığında, inanılmaz bir iletişim vardı. Geçen seneyi kaybederken, bu seneyi kazandık. Bu mutlu günleri yaşadığımız için çok mutluyuz. Allah bana bu oyuncu grubuyla oynamayı nasip etti. Kayserispor'da bana bu fırsat verildi. Daha önce 2007-2010 senelerinde zaten bu camianın içindeydim. Türkiye Kupası'nı kaldırma şerefine nail oldum. Hep ifade edeceğim ve yılmayacağım. Sonuçta vefa çok önemli. Süleyman Bey bana bu güveni verdi. Ben de Kayserispor Kulübüne karşı mahçup olmadığım için çok mutluyum. Türkiye'nin şampiyonluk yaşayan en genç teknik adamı olarak, Türk futboluna geçmişim. Benim içim bu gurur verici bir durum."
KULÜPLERDE ÖNCE İSTİKRAR OLMALI
Türkiye liglerinin en genç teknik patronu olarak, istikrarın önemli olduğunu, kulüplerde başarının teknik kadronun uzun süreli görev almasından geçtiğini söyleyen Cüneyt Dumlupınar, sözlerini şöyle tamamladı " İstikrar tabi ki kulüplerde çok önemli. İstikrar diyorum, onun dışında sonuçta bütün kulüpleirn stratejileri, planları, programları var. Daha çok bütün kulüpler başarıya endeksli. Taraftarlar her gün kazanmak istiyor. Tabi ki biz de her gün kazanmak istiyoruz ama şartlar ve birçok faktör var futbolun içinde. Bazen her şey istenildiği gibi olmuyor ama istikrar önemli diye düşünüyorum. Sonuçta kulüpte baş sorumlu teknik adamlar. Başarı yoksa, doğal olarak herkesin beklentileri var. Kulüpler, başarı veya başarısızlığa göre değil de, o inanca, yeterliliğe, sabıra sahipse, işler iyi gidiyor"