"Türkiye ne zaman kalkışa geçse bir müdahale olur"
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nü anma programında konuşan Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, "Türkiye ne zaman ekonomik, siyasal ve askeri olarak kalkışa geçse o noktada bir müdahale olur.
Altınbaş Üniversitesi, 15 Temmuz 2016'da Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin 3'üncü yıl dönümü için düzenlenen bir programla şehit ve gazileri andı.
Üniversitenin Gayrettepe Kampüsü'nde düzenlenen anma programına, 15 Temmuz günü gazi olan İstanbul İl Emniyet Müdürü'nün koruması Mehmet Onay, 15 Temmuz günü oğlunu hain saldırıda şehit veren Murat Kocatürk'ün babası Bayram Kocatürk ve 15 Temmuz Gaziler Platformu'nun Başkanı Erol Bulut da katıldı
"15 TEMMUZ BİR DÖNÜM NOKTASI"
İstiklal Marşı ve saygı duruşu ile başlayan anma töreninde 15 Temmuz Destanı belgeseli de izletildi. Belgesel gösterimi sonrasında konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Çağrı Erhan, 15 Temmuz'da yaşananların önemli bir dönüm noktası olduğunu belirterek, "Türkiye demokrasi tarihi aynı zamanda maalesef darbeler ve müdahaleler tarihi. 1946'da çok partili hayata geçtikten sonra Türkiye ne zaman ekonomik, siyasal ve askeri olarak kalkışa geçse o noktada bir müdahale olur. Seçilmiş başbakanı deviren ve darağacına gönderen çarpık zihniyetin, 1971'de seçilmiş bir başbakana verdiği muhtırayla onu koltuğundan eden aynı hastalıklı zihniyetin, 1980'de Türkiye Cumhuriyeti'nin seçilmiş hükümetini deviren zihniyetin Türkiye'ye verdiği zararı hep birlikte yaşadık. Belki de bugün ekonomisiyle, dış politikasıyla ve askeriyesiyle Türkiye, ilk 10 ülke arasında yer alabilecekken ortaya çıkan darbe ve müdahalelerle maalesef her seferinde geriye götürüldük. 15 Temmuz'un dönüm noktası olması işte buradan başlıyor. 1960'da, 1980'de yapılanlar maksatlarına ulaşmışken 15 Temmuz darbe girişimi Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla meydanlara toplanan milletimizin dirayetli duruşu sayesinde engellendi ve onlar amaçlarına ulaşamadılar" dedi.
"MİLLET İRADESİ KENDİNİ GÖSTERDİ"
Milletin gösterdiği irade ile hem FETÖ'ye hem de onun uzantılarına tokat gibi yanıt verildiğini anlatan Çağrı Erhan, "Yıllarca devletin kurumlarına sızmış olan bir ihanet şebekesi FETÖ, dışarıdan da almış olduğu destekle o gün tankları köprüye ve meydanlara gönderirken başarısından çok emindi. Sosyal medya üzerinden uluslararası kanallara açıklamalar yapan FETÖ'nün maşaları halkın darbecileri alkışlarla çiçeklerle karşıladığını bildirdiler. Ama öyle olmadı. Hiç beklemedikleri bir olayla karşılaştılar. Millet iradesi kendini gösterdi. Türk milleti kabusa dönüşerek onların üzerine çöktü. Yaşadıkları yenilgi onların yüzüne tokat gibi çarptı ama aynı zamanda onları harekete geçiren bu darbe planlarını yapan elebaşını yıllardır misafir eden, onları yönlendiren ve destek veren uzantılarının da suratına tokat gibi çarptı" diye konuştu.
Erhan, "Bundan 3 yıl önce üniversitemizin adı Kemerburgaz Üniversitesiydi. Bizim açımızdan da iftihar meselesidir. 16 Temmuz günü daha bu darbe tam anlamıyla bastırılmamışken İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi senatosu sabahın erken saatlerinde toplandı ve 'Aziz Türk Milleti' başlığıyla devletin içine sızan bu ihanet şebekesini en sert şekilde kınayan, Sayın Cumhurbaşkanımıza ve TBMM'ye olan açık desteğini belirten bir bildiri yayımladı. Bu gibi şebekelerle mücadele sadece devletle sınırlı kalmamalı, akademisiyle, iş dünyasıyla, sanatçısıyla, işçisiyle bütün Türk milletinin bu mücadeleyi sürdürmesi lazım" ifadelerini kullandı.
"DÜNYANIN HER YERİNDE MÜCADELE EDECEĞİZ"
15 Temmuz demokrasi zaferini uluslararası ilişkiler açısından değerlendiren Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kasım Han da programda yaptığı konuşmasında, "FETÖ ile uluslararası platformlarda mücadele Türkiye'de memleketin genel bir meselesi olarak algılanmalı. Türkiye açısından bu şebekenin ve yapılan darbenin basite indirgenebilir bir yanı yoktur" ifadelerini kullandı. FETÖ'nün dış ülkelerle kurduğu bağlantıların hala Türkiye'nin dış politikasını olumsuz anlamda etkilediğine değinen Prof. Dr. Han, "Bugün mesela Türkiye'nin ABD ile S-400 üzerinden yaşadığı krizin bu kadar vahim bir hale gelmesinde hiç kuşku yok ki bu örgütlenmenin Washington'da seneler seneler boyunca kurmuş olduğu ilişkilerin etkisi var. Türkiye'ye zarar vermek için bazı Batılı ülkelerin başkentlerinde de bu bağlantıları ve benzer ilişkileri kullanma hevesinin olduğunu görüyoruz. Bunun sadece bugünkü iktidar ve Cumhurbaşkanımız ile alakalı olmadığını da görmek lazım. Milletimiz bilmeli ki, Türkiye'nin dışına çıktığımız zaman hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız ve Türkiye'nin yaşadığı ne varsa hepsi bizim kaderimizdir. Kendi kaderimize sahip çıkacağımız için de dünyanın her yerinde bu örgütlenme ile mücadele etmek için tüm gayreti göstereceğiz" diye konuştu.
Gazi ve şehit yakınları ile buluşmaların gerçekleştirildiği program, Altınbaş Üniversitesi 15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Ormanı'na fidan dikimiyle sona erdi.