Türkiye'nin AB Daimi Temsilcisi: Düzensiz göçün temel nedenlerini ele almalıyız
Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı, düzensiz göçün temel nedenlerinin ele alındığı kapsamlı bir strateji geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Kaymakcı, Türkiye'nin düzensiz göç baskısı altında olduğunu ve bu konuda yoğun çalıştıklarını söyledi.
Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı, hiçbir ülkenin düzensiz göçten muaf olmadığını belirterek, düzensiz göçün temel nedenlerinin ele alındığı kapsamlı bir strateji geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
Kaymakcı, Göç Politikaları Geliştirme Merkezi (ICMPD) Dönem Başkanlığı'nın Türkiye'den Yunanistan'a devredilmesi vesilesiyle Brüksel'de düzenlenen devir teslim töreninde konuştu.
ICMPD Yürütme Kurulu Dönem Başkanlığı'nın Yunanistan'a devredildiğini belirten Kaymakcı, ICMPD'nin üye ülkeler ve diğer ülkeler arasında köprü kurduğunu ve böylece çok sayıda proje geliştirilmesinden memnuniyet duyduğunu söyledi.
Kaymakcı, "Düzensiz göç sorunu, daha onlarca yıl bizimle olacak." dedi.
"Düzensiz göç, ciddi bir sorundur. Bu bir insanlık, bu bir kalkınma, bu eşitlikle ilgili bir meseledir. Bu nedenle düzensiz göç konusunda kapsamlı bir çözüme ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum." ifadesini kullanan Kaymakcı, Türkiye'nin bölgedeki siyasi istikrarsızlıklar, çatışmalar ve ekonomik sorunlar nedeniyle özellikle güney ve doğu komşularından çok yoğun düzensiz göç baskısına maruz kaldığını vurguladı.
Kaymakcı, Türkiye'nin 2014'ten beri dünyada en fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan ülke konumunda olduğunu anımsatarak, düzensiz göçün önlenmesi konusunda yoğun çalıştıklarını anlattı.
"Geçen yıl, 255 bin düzensiz göçmen tespit ettik ve 10 binden fazla insan kaçakçısını yakaladık." diyen Kaymakcı, bu rakamların sorunun ne kadar karmaşık olduğunu ortaya koyduğunu dile getirdi.
Kaymakcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hiçbir ülke, düzensiz göçten muaf değildir. Düzensiz göç her yerde olabiliyor. Ne yazık ki dünyamız daha karmaşık ve daha kırılgan. Bu nedenle insani yardım ve kalkınma yardımı sağlayarak düzensiz göçün temel nedenlerini ele almayı, yük ve sorumluluğu paylaşmayı ve yeniden yerleşim fırsatlarını geliştirmeyi içeren kapsamlı bir göç stratejisi geliştirmemiz gerekiyor."
AB'nin katılım perspektifiyle Türkiye ile ilişkileri mümkün olan en kısa sürede yeniden canlandırılması gerektiğine işaret eden Kaymakcı, aralık ayındaki AB Liderler Zirvesi'nde Türkiye-AB ilişkilerine dair AB Komisyonu ile AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell tarafından hazırlanan Ortak Bildirim'de yer alan normalleşme kararının alınmadığını, bu alanda AB'nin hızla adım atmasını beklediğini vurguladı.
Yunanistan'ın AB Daimi Temsilcisi Büyükelçi Yannis Vrailas da ülkesinin, Türkiye ve AB'nin göç alanında karşılıklı işbirliğinden büyük kazanç sağlayacağını, göç alanındaki işbirliğinin güven inşa ederek genel ilişkileri olumlu etkileyeceğini söyledi.
Vrailas, Yunanistan'ın, AB ülkeleri arasında dayanışma ve sorumluluğun adil paylaşımına dayanan kapsamlı bir göç ve sığınma politikasını savunduğunu anımsattı.
Program kapsamında "Dengeli Göç ortaklıkları için bütüncül bir yaklaşım" başlıklı panel düzenlendi.
Panelde, AB Komisyonunun İçişlerinden Sorumlu Üyesi Ylva Johansson, Yunanistan Göç ve İltica Bakanı Dimitris Kairidis ve ICMPD Genel Direktörü Michael Spindelegger, göç politikaları alanında görüşlerini paylaştı.
Programın kapanışını da AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas yaptı.
