'Türkiye'nin davos'u doğal güzelliğiyle hayran bırakıyor
SAMSUN'da 'saklı cennet' olarak bilinen ve İsviçre'deki Landwasser Irmağı'nın kenarında kurulu Davos kasabasına benzetilen Ayvacık ilçesi, ormanlarla kaplı doğal manzarası, tarihi ve turistik mekanlarının yanı sıra doğal güzelliğiyle görenleri hayran bırakıyor.
SAMSUN'da 'saklı cennet' olarak bilinen ve İsviçre'deki Landwasser Irmağı'nın kenarında kurulu Davos kasabasına benzetilen Ayvacık ilçesi, ormanlarla kaplı doğal manzarası, tarihi ve turistik mekanlarının yanı sıra doğal güzelliğiyle görenleri hayran bırakıyor. İlçe sakinleri doğal güzelliği ile öne çıkan yörenin Karadeniz'in diğer turizm alanlarında olduğu gibi beton ve çarpık yapılara teslim olmasından endişe edip, bölgenin koruma altına alınmasını istiyor.
Samsun'a yaklaşık 60 kilometre mesafede bulunan ve ortasından Yeşilırmak-Suat Uğurlu ve Hasan Uğurlu baraj göllerinin geçtiği Ayvacık ilçesi, İsviçre'de bulunan Landwasser Irmağı kenarındaki Davos'a benzetiliyor. Su sporlarından gençlik kamplarına, doğa yürüyüşlerinden yöresel lezzetlere ev sahipliği yapan ilçe, 'Samsun'un saklı cenneti' olarak adlandırılıyor. Ormanlarla kaplı doğal manzarası, tarihi ve turistik mekanları dolayısıyla turizm potansiyeli yüksek olan Ayvacık ilçesi, özellikle son yıllarda Körfez ülkelerinden gelen Arap turistlerin de gözdesi oldu. 22 bin nüfuslu ilçeden bazı Arap yatırımcılar, arsa satın aldı. Bakanlar Kurulu kararıyla 2010 yılında 'Turizm Gelişim Bölgesi' ilan edilen ilçenin merkezinde bulunan Kent Meydanı, Çatak Deresi çevresi ve Eynel Mahallesi Derelik Mevkisi'ndeki kötü görünümlü binaların dış cepheleri, yapılan 'kent estetiği' çalışması ile aynı modelde, aynı renge boyandı. İlçe sakinleri, doğal güzelliği ile öne çıkan yörenin Karadeniz'in diğer turizm alanlarında olduğu gibi beton ve çarpık yapılara teslim olmasından endişe ediyor.
'BETONLAŞMASINI İSTEMİYORUZ'
İlçe sakinlerinden Sennur Aydemir, betonlaşmasını istemediği ilçelerinin yeşilliğinin korunması gerektiğini belirterek, "İlçemiz doğasıyla, nehriyle, suyuyla, yeşiliyle gezilip görülmesi gereken bir yer. Her yıl binlerce turist buraya geliyor. Biz buranın betonlaşmasını istemiyoruz doğanını bu şekilde korunup yeşil kalmasını istiyoruz" dedi.
'ARAPLAR YATIRIM YAPIYOR'
Ayvacık'ta yaşayan İsmail Balcı, ilçenin yoğun ilgi gördüğünü söyleyerek, "Doğal güzelliği ile yeşilliği ile suyu ve barajı ile ilçemiz gerçekten çok güzel bir ilçe. Biz burada olduğumuz için belki de çok kıymetini bilmiyoruz ama dışarıdan gelenler burayı çok daha farklı görüyor. Geçtiğimiz yıllarda öğrenci turları daha çok düzenlenmeye başladı. Yabancılar artık daha çok geliyor. Arap yatırımcılar araziler satın aldı. Göl kenarı olduğu için bazı futbolcular da buradan arsa satın alıyor. Burada yatırım yapanlar doğanın görüntüsünü bozmadan yapmaya çalışıyor" diye konuştu.
'DOĞAMIZI KORUMAYA ÇALIŞIYORUZ'
Özellikle il dışından gelenlerin Ayvacık'a hayran kaldığını kaydeden Nesibe Kıcık da, "İlçemiz doğal ve çok güzel. Birçok turist buraya bunun için geliyor. Biz burada doğamızı da korumaya çalışıyoruz. Gemi turları düzenleniyor. Her taraf yeşil ve doğal betonlaşma çok fazla yok" şeklinde konuştu.
TOKTAŞ: KORUMA ALTINA ALINMALI
Karadeniz Turistik İşletmecileri Derneği Başkanı Murat Toktaş ise Ayvacık ilçesinin önemli bir turizm potansiyeline sahip olduğunu vurgulayarak, yapılaşma uyarısında bulundu. Toktaş, "Uzungöl Karadeniz'in sembollerinden biri. Orta Karadeniz'e geldiğiniz zaman o emsalde olup şimdiye kadar hiç el değmemiş ve daha fazla bakir kalmış ve göl alanıyla da oradan çok çok daha büyük bir alanımız var. 'Burası 2'nci Davos olabilecek bir alan' dedikleri çok güzel bir bölgemiz. Bu popülerlik devam etmeye başladığından beri, biz de yerel yönetimlerle ve en azından halkı bilinçlendirmek amacıyla yaptığımız çalışmalarda Doğu Karadeniz'de Uzungöl'de, Ayder'de yaşadığımız o betonlaşmayı, o çirkin görüntüleri bu bölgemizde yaşamak istemiyoruz. Oradan bir ders çıkartıp burayı bir şekilde koruma altına alıp yurt dışından ve yurt içinden gelen misafirlerimize ihtiyaçlarını gidecek mekanlarında doğaya ve oradaki atmosfere uygun bir şekilde tasarlanıp yapılması noktasında bizde bir çaba sarf ediyoruz. Yerel yönetimlerimiz ve bakanlığımızdan bu tür alanların korunmasını bekliyoruz. Burası hem Türkiye'ye hem de dünyaya açılacak bir bölgemiz. O yüzden buraya biraz daha global bakmamız lazım" dedi.
