Haberler
BBC

Türkiye'nin hiç unutamadığı 45 saniye! 21. yılında 17 Ağustos depremi ve sonrasında yaşananlar

Güncelleme:
Abone Ol

Türkiye'de 17 Ağustos 1999 depreminin üzerinden 21 sene geçti ama acısı yıllardır içimizde duruyor. Binlerce kişinin hayatını kaybettiği, onlarcasının evlerinden yurtlarından olduğu 45 saniyelik deprem sonrasında neler yaşandı?

Bugün, Türkiye'nin yakın tarihinin en büyük felaketi olarak gösterilen 17 Ağustos Depremi'nin 21'nci yıldönümü. 1999 yılında 16 Ağustos'u 17 Ağustos'a bağlayan gece meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki yer sarsıntısı, Türkiye tarihinin en büyük ikinci depremi olarak kayıtlara geçti. Merkez üssü Gölcük olan deprem, Marmara Bölgesi'nin genelinde hissedildi.

Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın kırılmasıyla meydana gelen deprem, İstanbul, Bolu, Bursa, Eskişehir, Kocaeli, Sakarya ve Yalova'da can ve mal kaybına neden oldu.

DEPREM 45 SANİYE SÜRDÜ

Türkiye'nin kuzey bölgelerden boydan boya geçen Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın batı bölümünde meydana gelen deprem, 17 Ağustos 1999 Salı günü saat 03:01'de başladı ve 45 saniye sürdü.

Depremin merkez üssü İzmit'in Gölcük ilçesi olarak açıklandı. Büyüklüğü de Richter ölçeğine göre ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi (USGS) tarafından 7.6; Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi tarafından ise 7.8 olarak ölçüldü.

Bununla birlikte, bugün genel olarak depremin büyüklüğü, ilk yapılan açıklamalarda duyurulan 7.4 olarak kabul ediliyor ve bu ölçü kullanılıyor.

17 Ağustos Depremi, büyüklüğü açısından Türkiye'de meydana gelen en büyük ikinci yer sarsıntısı olarak kayıtlara geçti.

Derinliği 17 kilometre olan sarsıntıda yer kabuğunun sağa doğru hareket ettiği ve 120 kilometrelik bir hat boyunca kırıldığı tespit edildi.

Türkiye'nin hiç unutamadığı 45 saniye! 21. yılında 17 Ağustos depremi ve sonrasında neler yaşandı

FAYIN ÜZERİNDEKİ ALANLAR 4 METRE KAYDI

Jeoloji Mühendisleri Odası, depremden 3 ay sonra yayımladığı raporda, fayın üzerinden geçen alanların ortalama 4 metre civarında sağa ve ileriye doğru kaydığını yazdı.

Aynı raporda, Gölcük'teki ana merkez üssündeki kırılmanın ardından aynı fay kuşağı üzerinde daha doğuda yer alan Arifiye bölgesindeki bir başka deprem üssünün de devreye girmiş olabileceğinin düşünüldüğü belirtildi.

17 Ağustos depreminden yaklaşık 3 ay sonra, bu kez 12 Kasım'da yine Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde merkez üssü Düzce olan bir başka deprem daha meydana geldi. 7.2 büyüklüğünde olan ve 30 saniye süren Düzce Depremi'nde 845 kişi hayatını kaybetti.

3 ay içerisinde meydana gelen büyüklüğü 7'nin üstündeki bu iki deprem, Türkiye'deki riskin ve özellikle de İstanbul'un güneyinden geçen fay hattında meydana gelmesi beklenen kırılmaya karşı alınacak önlemlerin daha fazla tartışılmasına neden oldu.

Türkiye'nin hiç unutamadığı 45 saniye! 21. yılında 17 Ağustos depremi ve sonrasında neler yaşandı

DEPREMDE RESMİ RAKAMLARA GÖRE 18 BİN 373 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ

17 Ağustos Depremi, gerek nüfus yoğunluğu gerekse de ekonomik faaliyet açısından Türkiye'nin en önemli bölgesini etkiledi.

Resmi rakamlara göre, depremde 18 bin 373 kişi hayatını kaybetti, 48 bin 901 kişi de yaralandı. 5 bin 840 kişi de kayboldu.

Ancak bölge halkı, can kaybının çok daha yüksek olduğunu öne sürüyor. Resmi olmayan kaynaklar, can kaybının 50 bin civarında olduğunu iddia ediyor.

İzmit Körfezi'nin güneyinde bulunan Gölcük, Değirmendere ve Karamürsel gibi bazı yerlerde sahile yakın kısımların depremle birlikte deniz sularının altında kalması can kaybı ve hasar tespitini zorlaştıran en önemli unsur olarak gösteriliyor.

Başbakanlık Kriz Merkezi'nin depremden birkaç ay sonra yaptığı açıklamaya göre, en fazla can kaybı yaklaşık 4 bin 500 kişi ile Gölcük'te oldu. Kocaeli'nde kayıtlara geçen can kaybı 4 bin olurken, Yalova ve Sakarya'da ise yaklaşık 2 bin 500'er kişi hayatını kaybetti. Depremin etkilediği İstanbul'un Avcılar ilçesinde ise 976 kişi yaşamını yitirdi.

Deprem Riskinin Araştırılarak Deprem Yönetiminde Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu'nun Temmuz 2010'da yayımladığı raporda, depremde 364 bin 905 konut ve işyerinin yıkıldığı ya da çeşitli düzeylerde hasar gördüğü belirtildi.

Can kayıplarının önemli bir bölümü binaların yıkılması ya da ağır hasar almasının sonucuydu.

Türkiye'nin hiç unutamadığı 45 saniye! 21. yılında 17 Ağustos depremi ve sonrasında neler yaşandı

CAN KAYIPLARINI ARTIRAN 3 NEDEN

Jeoloji Mühendisleri Odası, 1999 yılında yayımladığı raporda, can kaybını artıran en önemli 3 unsuru şöyle sıraladı:

Aktif Fay Zonu: Aktif fay hattı önceden bilinmesine karşılık bu hat boyunca yoğun yapılaşma ve yüksek nüfus potansiyeli hasar ve can kaybını artırmıştır. Fay zonundan uzaklaştıkça özellikle yamaçlarda ve dağ eteklerinde hasarın olmadığı veya çok az olduğu görülmektedir.

Sulu Alüvyon Zemin: Bolu-Yalova arasında fay zonu ve yakın çevresi, son derece yumuşak ve gevşek tutturulmuş kil, kum ve çakıl depolarından ve alüvyon zeminden oluşmuştur. Bu tür zeminler mevcut deprem şiddetini birkaç misli artıracak olumsuz özelliklere sahiptir.

Yapım hataları: Bölge 1. derece deprem bölgesi sınırları dahilindedir. Hal böyleyken ve deprem yönetmeliklerine uyulması zorunlu iken, depremdeki ağır hasar ve yüksek oranlı can kayıplarının önemli bir bölümü de, yapım hataları, zemin şartlarına uymayan yanlış temel tasarımları, kötü işçilik ve inşaatlarda kullanılan yapı malzemesi hataları ve çürüklüğünden kaynaklanmaktadır.

Türkiye'nin hiç unutamadığı 45 saniye! 21. yılında 17 Ağustos depremi ve sonrasında neler yaşanlar

17 AĞUSTOS DEPREMİ 2001 KRİZİNİ TETİKLEDİ

17 Ağustos Depremi, ekonomi üzerinde de çok ciddi olumsuz etkiler yarattı.

Farklı kurumların yaptığı hesaplamalara göre, depremin ekonomik maliyeti 12 ile 20 milyar dolar arasında değişiyor.

Bu maliyeti Devlet Planlama Teşkilatı 15-19 milyar dolar, Dünya Bankası da 12-17 milyar dolar, Türk Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD) ise 17 milyar dolar olarak hesaplıyor.

Depremin ardından özellikle yeniden yapılanma çalışmaları nedeniyle dış kaynak ihtiyacı artarken, sanayi bölgesinde bir süre üretim faaliyetlerine ara verilmesi de ekonominin küçülmesine neden oldu.

Türkiye'nin en büyük petrol rafinerisi TÜPRAŞ'ta çıkan yangın günlerce sürdü.

Bazı araştırmalar, 1999 depreminin yarattığı etkinin 2001'de ekonomik krizinin çıkmasında etkili olan nedenler arasında yer aldığını gösteriyor.

Türkiye'nin hiç unutamadığı 45 saniye! 21. yılında 17 Ağustos depremi ve sonrasında neler yaşandı

DEPREM SONRASI NELER YAŞANDI?

Depremin yarattığı ilk şokun atlatılmasının ardından ilk etapta arama-kurtarma faaliyetlerine, bir süre sonra da enkaz kaldırma çalışmalarına odaklanıldı.

Kızılay ve Sivil Savunma Birlikleri gibi kamu oluşumlarının yanı sıra Arama Kurtarma Timi (AKUT) gibi özel ve gönüllü gruplar da yardım çalışmalarında faal rol oynadı. Ayrıca, İngiltere, Yunanistan, ABD ve Japonya başta olmak üzere çok sayıda ülkeden yardım görevlisi geldi.

O dönemde Demokratik Sol Parti (DSP), Anavatan Partisi (ANAP) ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) oluşturduğu koalisyon hükümetine depremin vurduğu yerlere yardım ekipleri ve malzemesi göndermekte geç kaldığı yönünde ağır eleştiriler yöneltildi.

Bazı yerlere kurtarma ekiplerinin ulaşması günler sürdü. Bazı noktalarda enkaz kaldırma çalışmaları aylarca devam etti.

17 Ağustos'un ardından deprem konusu Türkiye'nin en önemli gündem maddesi haline geldi.

Bülent Ecevit başbakanlığındaki hükümet, gerek deprem sonrası yardım ve kurtarma çalışmalarında kullanılmak gerekse de depremin yarattığı ekonomik zararın etkilerini gidermek için bir dizi yasal düzenleme yürürlüğe koydu. Yapılan düzenlemeler arasında şunlar yer aldı:

- Başta Özel İletişim Vergisi olmak üzere bir dizi yeni vergi getirildi ve bu vergilerin çok büyük bir kısmı halen yürürlükte bulunuyor

- 20 bilim insanı ve araştırmacıdan oluşan Ulusal Deprem Konseyi kuruldu ancak bu Konsey 2007 yılında lağvedildi

- İstanbul'un birçok noktasına deprem konteynırları yerleştirildi ve toplanma alanları belirlendi. Belirlenen toplanma alanlarının büyük bir bölümü daha sonra imara açıldı

- Deprem sigortası zorunlu hale getirildi

- Türkiye genelinde arama-kurtarma ekiplerinin sayısı artırıldı

- İmar yasalarında bir dizi değişiklikler yapıldı. Depremin ardından yapıların depreme dayanıklılık esasları ve denetim kuralları değiştirildi. 2007, 2012 ve son olarak 2019 yılında yönetmeliklerde ciddi değişikliklere gidildi

AÇILAN DAVALAR NASIL SONUÇLANDI?

Depremin ardından 170 kamu görevlisi hakkında görevi ihmal suçlamasıyla dava açıldı. Bu kişilerin bazıları görevden uzaklaştırılırken, bazı davalar da zaman aşımı nedeniyle düştü.

Ayrıca yıkılan ya da zarar gören binaların müteahhitleriyle ilgili 2 bin 100 dava açıldı. Ancak bu davalarda verilen hükümler ertelendi veya zaman aşımı nedeniyle düştü.

Yalova'da inşa ettiği binaların önemli bir kısmı çöken ve 200'ye yakın insanın hayatını kaybetmesine neden olan müteahhit Veli Göçer'le ilgili yargı süreci sembol davaya dönüştü. Göçer, 18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. 7,5 yıl hapis yattıktan sonra 2011'de tahliye oldu ve geçen yıl kurduğu şirketle yeniden inşaat sektöründe faaliyet göstermeye başladı.

Türkiye'nin hiç unutamadığı 45 saniye! 21. yılında 17 Ağustos depremi ve sonrasında neler yaşandı

İstanbul'un Avcılar ilçesinde enkaz altından canlı çıkarılan ve boynunun üzerine düşen kolonla çekilen fotoğrafı nedeniyle depremin sembol isimlerinden birine dönüşen Ömür Kınay'ın 20 yıl süren hukuk mücadelesi de Nisan 2019'da sonuçlandı.

Anayasa Mahkemesi, 2015 yılında bireysel başvuru yapan Kınay'ın depremde enkaz altında kaldığı binanın ruhsatsız ve kaçak yapı olduğunun tespit edilmesiyle yaşam hakkının ihlal edildiğine karar verdi ve kendisine 27 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti.

BBC

Türkiye Haberler

Bakmadan Geçme

1000

Yorumlar (11)

Vatandaş:

KİM DİYOR UNUTULMADI DİYE, BAL GİBİ UNUTULDU. 21. YIL OLDU NE YAPILDI, DEPREM TOPLANMA ALANLARI HEP İNŞAAT YAPILDI. İSTANBUL,A 3-4 SENEDE BİR GİDEN OLARAK, SADECE TUZLADA ÜÇ TANE TOPLANMA ALANINA İNŞAAT YAPILDIĞINA BİZZAT ŞAHİT OLDUM. YAPILANLAR İNŞAAT. KİMSEYİ KANDIRMAYIN.

Yanıtla09
Gurbetci:

Tarihten ders almayanlar, bir sonraki depremin sonuclarinin gunahi sizin boynuna. Siz depreme degil, kanala oncelik verenler, gun gelecek sizlerinde kayiplari olacak.

Yanıtla26
meczup:

istanbula ihanet ettik diyenler istanbulu depreme hazırlayacağına gözlerini rant bürüdü deprem toplanma alanlarına imar yapı izni verdiler şehirde doğru dürüst yürümeğe nefes almaya yer yeşil alan kalmadı beton tarlasına döndü eski yapıları dönüştüreceklerine kanal istanbul sevdasına düştüler depremin vakti saati yok istanbul depremi olduğunda türkiye cumhuriyetinin ekonomisi yıkılacak ardından bağımsızlığını ve özgürlüğünü yitirecek bu söylediklerim masal değil gerçek

Yanıtla08
Vatan:

Bu deprem şimdi olsa İstanbul yerle bir olacak Allah korusun ??Rabbim bir saha yaşatmasın inşallah

Yanıtla05
tarsuslu:

amin amin amin ecmain. Yüce Allahım ülkemize milletimize yukardan aşağıdan sağından solundan önünden rkasından gelecek tüm felaketlerden korusun muhafaza etsin. fitne fesat düşünen ülkelerin planlarını miisliyle kendilerine çevirsin helak etsin onları. eğer bu depremde dış güçlerin parmağı varsa dolaylı olarak fay hatlarını tetikletecek birşeyler yaptıysalar Allahım onlara bu acıların 1000 mislini yaşatsın inşaAllah ülkelerinden felaket eksik etmesin Allahın gazabı ve laneti herdaim üzerlerine olsn

01
PAŞALI:

Kaybettiklerimizin hepsine Allah rahmetiyle muamele eylesin. Mekanları cennet olsun inşallah.

Yanıtla04
Düzcelii:

Düzce''de de ciddi bir şekilde can ve mal kaybı oldu. Neden Düzce''yi yazmadınız. O günü asla unutamıyoruz. .

Yanıtla22
evo:

Allah bir daha yaşatmasın. . .

Yanıtla02
tarsuslu:

Yüce Rabbim birdaha böyle büyük acılar yaşatmasın milletimize çok zor çok acı kelimeler yetersiz acılar tarifsiz kalıyor boğazım düğümleniyor gözlerim yaşarıyor hala bu görüntüleri gördükçe vefat eden insan bizim insanımız canımız kanımız amcamız ablamız teyzemiz evladımız kolaymı ya kolaymı unutmak nice canlarımız gitti ocaklar söndü ailelerimiz yokoldu. bizki zor günlerde birbirine sımsıkı sarılan kenetlenen bir milletiz o günlerde geçti ama acısı hala izi kalmış bir yaranın ara ara sızlaması

Yanıtla01
Hatice nur:

Ey müslümanlar müslüman olun...biz kâfirlere uydukça dünyaya daldikça virüsler depremler yangınlar hep devam edecek

Yanıtla10
Tüm 11 yorumu okumak için tıklayın Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title