Haberler

Türkiye Ormancılar Derneği Genel Başkanı Özkara'dan Zonguldak Bozkurt Açıklaması: "Akarsuyun Geçtiği Yerin Hemen Yanına Hastane Yapılıyor.

Güncelleme:
Abone Ol

Türkiye Ormancılar Derneği (TOD) Genel Başkanı Hüsrev Özkara, Kastamonu Bozkurt’ta Ağustos 2021’de meydana gelen sel felaketinin ardından dernek olarak yaptıkları incelemenin sonuçlarını açıkladı. Özkara, “Akarsuyun geçtiği yerin hemen yanına şu anda hastane yapılıyor. Yani yine dere yatağına yapılmaktadır. Organize sanayi bölgesiyle ilgili çalışma da maalesef yine aynı şekilde bu alanda yapılmaktadır. Başka yer yokmuş gibi bir yaklaşım doğru değil” dedi.

Türkiye Ormancılar Derneği (TOD) Genel Başkanı Hüsrev Özkara, Kastamonu Bozkurt'ta Ağustos 2021'de meydana gelen sel felaketinin ardından dernek olarak yaptıkları incelemenin sonuçlarını açıkladı. Özkara, "Akarsuyun geçtiği yerin hemen yanına şu anda hastane yapılıyor. Yani yine dere yatağına yapılmaktadır. Organize sanayi bölgesiyle ilgili çalışma da maalesef yine aynı şekilde bu alanda yapılmaktadır. Başka yer yokmuş gibi bir yaklaşım doğru değil" dedi.

Türkiye Ormancılar Derneği (TOD) Genel Başkanı Hüsrev Özkara, Kastamonu Bozkurt'ta Ağustos 2011'de meydana gelen sel baskınıyla ilgili açıklama yaptı. Özkara, şunları söyledi.

"Yaşanan büyük sel felaketinde hem can hem mal kaybı oldu. 71 vatandaşımızı kaybettik. Söz konusu sel felaketini bizzat yerinde gidip değerlendirmek üzere derneğimizin oluşturduğu ekibe Prof. Dr. Hüseyin Emrullah Çelik, Dilek Eren Akyüz, Mehmet Ali Başaran, Muhittin İnan, Hakan Topatan; derneğimiz adına katıldı.

Yapmış oldukları çalışma son derece önemli. Çünkü maalesef iklim kriziyle birlikte dünyada yaşanan felaketler, ülkemizi de pas geçmedi. Bu sıkıntıların daha kabul edilebilir düzeyde kalması için yapmamız gereken şeylerin olduğunu düşünüyoruz.

Kastamonu Bozkurt ilçesinin içinden geçen Ezine Çayı Havzası sel felaketlerine açık bir havza. 11 Ağustos 2021'de meydana gelen sel, taşkınla ilgili olarak heyetimizin yapmış olduğu çalışmada yukarı ve aşağı havza incelenmiş, meteorolojik veriler, akım verileri, uydu görüntüleri değerlendirilmiş bu veriler ışığında meydana gelen taşkınların nedenleri açıklanmaya çalışılmıştır.

Havzada 10 Ağustos 2021 tarihinde, ilk gün öğle saatlerinde başlayan ve gece yarısında duran yağış toprağı doygun hale getirmiştir. Ertesi gün başlayan yağış, özellikle yukarı havzaya daha şiddetli yağmış ve yukarı havzadan başlayan yüksek akım yani sel Bozkurt taşkını meydana getirmiştir.

"DERE TABANI ÜZERİNDE KURULMUŞ VE TEHDİTLERE ÇOK AÇIK BİR YERLEŞİM ALANI"

Bozkurt'un selden önceki hali dere tabanı üzerinde kurulmuş ve gerçekten bu tehditlere çok açık bir yerleşim alanı. O nedenle söz konusu alan tehlikenin farkında olmadığımızı bize gösteriyor. Yukarı havzada mümkün olduğu kadar orman alanının korunduğunu, aşırı üretimin yapılmadığını gerçekten havzanın korunması için de fonksiyon olarak muhafaza karakterinde bir planlama, işletme sınıfı ayrıldığını görüyoruz.

Yağmurdan sonra şehirde küçük ölçekli bir taşkın meydana gelmiştir. Ancak yukarı havzada bir sonraki gün meydana gelen yağış, üç saatte 150 milimetre bir yağışa tekabül etmektedir. 3 saatte gerçekleşen bu yağış 500 yıl dönüş aralıklı yağış değerlerinden meydana gelmiştir. Bu yağıştan kaynaklanan sel ilçe merkezinde 71 kişinin ölmesine ve büyük maddi hasarlara yol açmıştır.

Taşkını meydana getiren akımın dönüş aralığının en az 500 yıl olduğunu vurgulamakta yarar var. Taşkını meydana getiren akımın hacmi dikkate alındığında arkadaşlarımız havzada iki tane HES'in olduğunu ve regülatör kapaklarının tedbir amaçlı açıldığını yerinde incelemiş. Fakat bunun olumsuz bir etkisinin olmadığını değerlendirmişlerdir. Asıl buradaki sıkıntı HES'in yapımı için kazılan, çıkan malzemenin dereye atıldığı ve bu işlemin dere yatağında riskli olabilecek bir tıkanma meydana getirdiği yöre halkı tarafından da bilinmektedir.

Bozkurt ilçesinin nüfusunu dikkate aldığımızda nüfusun 1965 yılında 17 bin 365 kişiden, 2021 yılında 3 bin 985'e kadar gerilediği görülmektedir. Yüzde 37,3'ünün 60 yaşın üzerinde olduğunu dikkate alırsak yerleşim açısından aslında sahada olumsuz yönde gelişecek bir tablonun olmaması lazım. Buna rağmen gereken özenin gösterilmediğini görüyoruz. Bu doğrultuda yapılan çalışmaların havza açısından son derece önemli olduğunu, planlamanın özellikle sel felaketine dönük tedbirler içermesi açısından da yerinde bir düzenleme gerçekleştirdiğini görüyoruz.

Sel ve taşkınlar her havzada milyonlarca yıldır var olmaya devam eden doğal bir süreçtir. Bu süreci dikkate alarak arazi kullanma disiplinine göre taşkın yatağına yerleşilmemesi mümkünse rekreasyon alanı, yeşil alan vb. alan olarak kullanılması gereken alanlardır.

"YERLEŞİM YERLERİNİN ARTMASIYLA BERABER DERE YATAĞININ DARALTILDIĞI DA GÖRÜLMÜŞTÜR"

Ezine Deresi'nin aşağı havzasında arazi kullanımı taşkın kontrol disiplinine uygun değildir. Bozkurt ilçesinde özellikle son 20 yıl içinde taşkın yatağındaki yerleşimlerin artığını rahatlıkla görebiliyoruz. Yerleşim yerlerinin artmasıyla beraber dere yatağının daraltıldığı da görülmüştür. 30 metrelere kadar dere yatağının indiğini biliyoruz. Taşkın sürecinde selin yayılmaması nedeniyle çok ciddi anlamda can ve mal kaybına neden olmaktadır.

Arkadaşlarımız 11 Ağustos 2021'de akımına iletmeye yetmediği köprü yaklaşım dolgusu vb. nedenlerle daha da daraltılan yerler, kısımlar nedeniyle akımın binalar arasından geçmek zorunda kaldığı; sonuçta akımın yükseldiği dere tabanının 5 metreye kadar yükseldiğini tespit etti.

Taşkından sonraki iyileştirme çalışmalarıyla, yatak biraz genişletilerek 30 metreden 80 metreye çıkarılmış. Öte yandan betonarmeden yapılan kemerli köprü sel tehditleriyle karşı karşıya kalınan yerlerde yapılması gereken köprü modelidir.

"AKARSUYUN GEÇTİĞİ YERİN HEMEN YANINA ŞU ANDA HASTANE YAPILIYOR"

Su Yönetimi Genel Müdürlüğü'nün hazırlattığı Batı Karadeniz Havzası Taşkın Yönetim Planı'ndaki Taşkın Risk Haritasında taşkından etkileneceği belirtilen alanlar 11 Ağustos 2021 taşkınında zarar görmüştür. Bu konuda yapılan çalışmalar var. Yapılan çalışmalar gelecek olan böyle bir tehdit durumunda ne gibi sonuçlar doğurabileceğini aslında ortaya koymuşlar ama maalesef gereği yapılmamış, asıl sorun burada.

Taşkın risk haritalarına göre etkilenecek alanlarda hastane, okul, spor salonu gibi yapıların 500 yıl dönüş aralıklı taşkın seviyesinin üstündeki kotlarda inşa edilmesi gerekir. Maalesef yeni durumda yine bu alanlara yeteri kadar dikkat edilmediğini görüyoruz. Akarsuyun geçtiği yerin hemen yanına şu anda hastane yapılıyor. Yani yine dere yatağına yapılmaktadır. Organize sanayi bölgesiyle ilgili çalışma da maalesef yine aynı şekilde bu alanda yapılmaktadır. Başka yer yokmuş gibi bir yaklaşım doğru değil.

TOKİ yeni evler yapmak üzere bir çaba içine girmiş ve doğru bir tercih kullanarak sel yatağının dışında daha güvenli bir yerde bunu gerçekleştirmiş. TOKİ'nin yapmış olduğu bu işlemi aynı özen gösterilerek sel yataklarında yapılmayıp hastane, okul, spor salonu, sanayi bölgeleri gibi yerlerin 500 yıl dönüş aralıklı taşkın su seviyesinin üstündeki kotlarda inşa edilmesi gerekir. Bir şantiye görünümündeki Bozkurt'ta taşkın yatağının yapılarının güçlendirilerek aynı yerlere yapıldığı ancak taşkına karşı önlem alınmadığını belirlemiştir.

Basında suçlanan orman tomruk deposunun taşkına etkisinin olmadığı, deponun Bozkurt ilçesinin deniz tarafında yer aldığı, taşkına kapılan tomrukların denize gittiği belirlenmiştir. Şehrin ortasındaki Merkez Köprüsünü tıkayan taşıntının ise tomruk değil selin geçtiği dere kıyılarındaki ağaçları devirerek sürüklediği belirlenmiştir.

"DERELERİN KENARINDAKİ TAŞKIN YATAĞI BOŞ BIRAKILMALIDIR"

Bir afet halinde bu konulardaki gereken özeni göstermek açısından birtakım önerilerde bulunacağız. Derelerin kenarındaki taşkın yatağı boş bırakılmalıdır. Bu alan piknik alanı ve yeşil alan gibi kullanılmalı ve imar planlarında bu alanlarda yapılaşmaya izin verilmemelidir. Böyle bir taşkın oluştuğu zaman akımın zarar vermeden geçebileceği bölge boş bırakılmış olur. Bir afet halinde toplumun sağlıklı ve barınma açısından en çok ihtiyaç duyduğu hastaneler, okullar, spor salonları, kamu binaları, kitlesel kullanım binaları 500 yıl dönüş aralığına sahip taşkın su seviyesinin üstündeki kotlarda inşa edilmelidir. Yukarı havzada özellikle dere kenarlarında yüksek akımlarda sökülüp aşağı taşınan çapı 15 santimden büyük ağaçlar orman mühendislerinin kontrolünde kesilmelidir. Gereken çalışmaları sadece Bozkurt'ta değil ülkemizde sel taşkınına neden olabilecek yerlerde bu tür uygulamaları yaygınlaştırarak zamanında yapmak gerekir. Mevzuatınıza göre dere yataklarına moloz vb. malzeme dökmek yasaktır. Bu kural kararlı bir şekilde uygulanmalıdır. Dere yatağının kesitinin küçültülmesi engellenmeli, kesiti daraltan bina, köprü ve tüm yapılan gözden geçirilmeli, akımın kabarmadan geçemeyeceği tespit edilen yapılar derhal kaldırılmalı ve yenilenmelidir. Taşkın yönetimi için yüzeysel akışı yayarak, depolayarak, sızdırarak, dolaştırarak pik debiyi azaltıcı ve geciktirici mühendislik önlemleri alınmalıdır. Taşkın risk haritalarına uyulmalıdır. Bu haritalara uyulmak yasal zorunluluk haline getirilmelidir. Risk haritalarına göre taşkın riski bulunan arazide olan binalar teşvik yöntemiyle güvenli kısımlara taşınmalı, bu bölgelere yeni yapıların yapılmasına izin verilmemelidir."

Kaynak: ANKA / Güncel

Türkiye Ormancılar Derneği Bozkurt Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title